Elma üretimine sınırlama
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 20, 2010 10:56
Isparta Valisi Ali Haydar Öner, Türkiye'nin elma üretiminde önemli merkezlerinden biri olan Isparta'da, Eğirdir Gölü'ne verdiği zarardan ötürü elma üretiminde sınırlandırmaya gidileceğini bildirdi.
Vali Öner, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından yürütülen Eğridir Gölü Havzası Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirleme çalışmaları kapsamında gölle ilgili alınacak özel kararların şekillenmeye başladığını belirtti.
Göle zarar veren etkenlerin tek tek irdelendiğini ve makul ölçülerde çözümler üretildiğini ifade eden Öner, göl etrafındaki elma bahçelerinde gübreleme ve zirai ilaçlamadan ötürü gölün zarar gördüğünü kaydetti.
Eğirdir Gölü'nü koruma-kurtarma dengesi kapsamında özel hükümler belirlendiğini dile getiren Öner, özel hükümlerin vatandaş odaklı yapılacağını, mümkün uygulamaların sınırlarının da mutlaka zorlanacağını, mümkün olmayan uygulamalara ise izin verilmeyeceğini kaydetti.
Önceliğin Eğirdir Gölü olduğunu vurgulayan Vali Öner, “Eğirdir Gölü çevresinde elma üretiminin doğru olmadığını düşünüyoruz, bu nedenle üretim alanlarını sınırlandırmaya gideceğiz. Çiftçiye, elma yerine kayısı, vişne gibi göle zarar vermeyecek ürünleri önereceğiz” diye konuştu.
Mevcut alanların farklı bir ürün çeşidine dönüştürülmesi noktasında, vatandaşa 2-3 yıllık süre verilebileceğini ifade eden Öner, “Bazı şeyler mümkün değil ama mümkün olabilecek uygulamaların sınırlarını zorluyoruz” dedi.
Eğirdir Gölü için başlatılan çalışmaların 2010 yılı sonuna doğru netlik kazanmaya başlayacağını söyleyen Öner, bir çok dalda kararlar alındığını ve doğru kararlar alınabilmesi için konunun farklı pencerelerden değerlendirildiğini belirtti. Öner, şunları söyledi:
“Göle verdiğimiz zararın bedelini misliyle hem biz hem torunlarımız çekmek zorunda kalır. Gölü koruyacağız diye vatandaşa zarar vermiyoruz. Gölü vatandaşa zarar verir duruma düşürmekten çekiniyoruz. Şimdiye kadar öyle olmadı mı? Binlerce ton balık avlandı. Yasak dönemde kurallar çiğnendi. Göl ürün vermez oldu. Geçimini gölden temin edenler gölde bilinçli avcılık yapmadıkları için gölden yararlanamaz duruma düştü. Aynı şekilde gölü kirletirsek içme suyu olarak nasıl yararlanacağız? Gölü kirletirsek pestisitli tarım ürünlerini nasıl satacağız? Gölde çevre kirliliği olursa turizmden nasıl yararlanacağız? Konuyla ilgili kurum ve kuruluşların temsilcilerinin katkılarıyla çok iyi bir çalışma yürütülüyor.”
Özel hüküm belirleme çalışması yanında ÇED raporu da alınacağını belirten Vali Öner, yerleşik alanlarda imar planı çalışması yapılacağını da kaydetti. Öner, çok zor bir çalışmayı çok yönlü olarak yürüttüklerini sözlerine ekledi.
Göle zarar veren etkenlerin tek tek irdelendiğini ve makul ölçülerde çözümler üretildiğini ifade eden Öner, göl etrafındaki elma bahçelerinde gübreleme ve zirai ilaçlamadan ötürü gölün zarar gördüğünü kaydetti.
Eğirdir Gölü'nü koruma-kurtarma dengesi kapsamında özel hükümler belirlendiğini dile getiren Öner, özel hükümlerin vatandaş odaklı yapılacağını, mümkün uygulamaların sınırlarının da mutlaka zorlanacağını, mümkün olmayan uygulamalara ise izin verilmeyeceğini kaydetti.
Önceliğin Eğirdir Gölü olduğunu vurgulayan Vali Öner, “Eğirdir Gölü çevresinde elma üretiminin doğru olmadığını düşünüyoruz, bu nedenle üretim alanlarını sınırlandırmaya gideceğiz. Çiftçiye, elma yerine kayısı, vişne gibi göle zarar vermeyecek ürünleri önereceğiz” diye konuştu.
Mevcut alanların farklı bir ürün çeşidine dönüştürülmesi noktasında, vatandaşa 2-3 yıllık süre verilebileceğini ifade eden Öner, “Bazı şeyler mümkün değil ama mümkün olabilecek uygulamaların sınırlarını zorluyoruz” dedi.
Eğirdir Gölü için başlatılan çalışmaların 2010 yılı sonuna doğru netlik kazanmaya başlayacağını söyleyen Öner, bir çok dalda kararlar alındığını ve doğru kararlar alınabilmesi için konunun farklı pencerelerden değerlendirildiğini belirtti. Öner, şunları söyledi:
“Göle verdiğimiz zararın bedelini misliyle hem biz hem torunlarımız çekmek zorunda kalır. Gölü koruyacağız diye vatandaşa zarar vermiyoruz. Gölü vatandaşa zarar verir duruma düşürmekten çekiniyoruz. Şimdiye kadar öyle olmadı mı? Binlerce ton balık avlandı. Yasak dönemde kurallar çiğnendi. Göl ürün vermez oldu. Geçimini gölden temin edenler gölde bilinçli avcılık yapmadıkları için gölden yararlanamaz duruma düştü. Aynı şekilde gölü kirletirsek içme suyu olarak nasıl yararlanacağız? Gölü kirletirsek pestisitli tarım ürünlerini nasıl satacağız? Gölde çevre kirliliği olursa turizmden nasıl yararlanacağız? Konuyla ilgili kurum ve kuruluşların temsilcilerinin katkılarıyla çok iyi bir çalışma yürütülüyor.”
Özel hüküm belirleme çalışması yanında ÇED raporu da alınacağını belirten Vali Öner, yerleşik alanlarda imar planı çalışması yapılacağını da kaydetti. Öner, çok zor bir çalışmayı çok yönlü olarak yürüttüklerini sözlerine ekledi.