"Elektrikte zam kaçınılmaz"

Güncelleme Tarihi:

Elektrikte zam kaçınılmaz
Oluşturulma Tarihi: Ocak 06, 2014 15:56

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Hasan Köktaş, yüksek kurun enerji maliyetlerine yansıyacağını, nihai tüketici tarifelerinin de bundan etkilenmesinin kaçınılmaz olduğunu söyledi.

Haberin Devamı

Köktaş, 6 yıllık görev süresini değerlendirmek amacıyla düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

EPDK'nın bölünmesi konusundaki soru üzerine Köktaş, petrol ve LPG'yi düzenleyen birkaç ülke bulunduğunu ve bayilere kadar inen bir düzenleme mantığı yerine, global esaslara dayalı bir düzenleme mantığının daha doğru olduğunu söyledi.

Prensip olarak bugüne kadar "bölündü, parçalandı" tartışmasına girmediğini, görevinin bitti bir dönemde de bunu yapmanın doğru olmayacağını ifade eden Köktaş, bu konuda teorik ve 6 yıllık deneyimin sonucu olarak çok özgün düşünceleri olduğunu dile getirdi.

Elektrikte 64 bin megavat kurulu güce karşın, 38-39 bine megavatlık emreamadelere gelindiğinde sorun yaşandığının belirtilmesi üzerine Köktaş, Türkiye'de elektrik sektöründen kaynaklı bir sorun bulunmadığına, doğal gaz sektöründen kaynaklı bir sorunun elektrik sektörüne yansımasının söz konusu olduğuna işaret etti.

Türkiye'nin birkaç hafta önce yaşanan pik seviyelerini bile rahat bir şekilde yönetebilir durumda olduğunu vurgulayan Köktaş, sorunun doğal gaz stoklama kabiliyetinin sınırlı olması ve belli bölgelerde basınç sorunu nedeniyle doğal gazın ulaştırılmamasından kaynaklandığını kaydetti. Köktaş , kompresör istasyonları ve yeraltı depolaması konusunda atılan adımlar olduğunu, yatırımların hayata geçmesi için zamana ihtiyaç bulunduğunu söyledi.

NİHAİ TÜKETİCİLERİN ETKİLENMEMESİ MÜMKÜN DEĞİL

Haberin Devamı

Köktaş, yüksek kurun, enerji maliyetleri ve enerji yatırımlarına etkilerine ilişkin soru üzerine, "Nihai tüketici tarifeleri açısından etkiler, etkilememesi mümkün değil" diye konuştu.

Maliyetler etkileyen onlarca bileşen olduğuna dikkati çeken Köktaş, bunlardan bazılarında artış, bazılarında azalış olduğunu, nihai tüketici tarifesine yansıma olabilmesi için tüm bileşenler sonunda bir artış ya da azalış olması gerektiğinin altını çizdi. Köktaş, tek bir bileşendeki maliyet artışı ya da azalışının nihai tüketici tarifesinde değişiklik anlamına gelmeyeceğini vurguladı.

İleriye yönelik olarak da bir maliyet sorunu olacağını dile getiren Köktaş, projeler için yapılan fizibilitede kurun çok önemli olduğunu, buna dayalı olarak özkaynak ve kredinin hesaplandığını söyledi.

Haberin Devamı

Fizibilite yapılırken 1,85-1,90 lira olarak hesaplanan dolar kurunun, bugün 2,17 liraya çıkmasının projenin maliyetlerinin değişeceğini ifade eden Köktaş, bu değişimin öngörülerin dışına çıkması halinde, projelerin hayata geçirilmesinde zorluklar yaşanacağını belirtti. Köktaş, "Kurlardaki bu artış sektörümüzde yapısal olarak olumsuzluk yaratır. Uzun dönemli etki kapsamında projelerin yapılıp yapılmaması, yapılıyorsa geri dönüşlerinin uzaması, yatırımcıyı mutlu etmemesi gibi sonuçlar doğurur. Bizim sistemin sürdürülebilirliği için her yıl minimum 3 bin 500 megavat kurulu güç ilave etmemez gerekiyor. Bunu olumsuz etkiler" dedi.

Elektrik üretimindeki özelleştirmelere dikkati çeken Köktaş, "Kur artışları bir ölçüde oradaki finansman temini açısından da sorun yaratabilir" diye konuştu.

Haberin Devamı

Enerji dağıtım ihalelerinin ardından ciddi bir maliyet farkı oluştuğuna işaret eden Köktaş, bunun sistem üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğine değindi.

EPİAŞ'TA GECİKME
Hasan Köktaş, EPAİŞ'ın kurulmasıyla ilgili soruya karşılık, konuya ilişkin Bakanlar Kurulu kararının alındığını, ana sözleşme için gerekli kararın çıktığını, TEİAŞ'ın elindeki ayni sermayenin (yazılım ve donanım) EPİAŞ'a aktarılmasıyla ilgili Yüksek Planlama Kurulu Kararı'nın ise henüz alınmadığını söyledi. Köktaş, gecikmenin bundan kaynaklandığını, başka bir engelin bulunmadığını belirtti.

Kur riskinin özel sektör yatırımlarına ilişkin görüşlerinin sorulması üzerine Köktaş, fizibilitesi eski kurlara göre yapılan yatırımların zorlandığını ve bunun ciddi bir sorun olduğunu söyledi.

Yeni durumun yatırımcı açısından riski bir ölçüde ortadan kaldırdığını, çünkü yatırım kararının bugünkü koşullara göre yapılacağını belirten Köktaş, "Yeni durumun enerji maliyetleri üzerine yansıması olacak. Çünkü yeni kurlarla yapılan fizibiliteler, bunalar göre verilecek özelleştirme teklifleri kuşkusuz kurların artış perspektifine bağlı olarak enerji maliyetleri üzerine bir etki yaratacak ileriye yönelik bu kaçınılmaz bir şeydir. Bu sektörün kendisinin yarattığı bir maliyet değildir" dedi.

Elektrikte 5 yıllık tarife döneminin 2011'de başladığını anımsatan Köktaş, yeni dönem metodolojisinin çalışmasına bu yıl başlanacağını, bu çalışmalarda sektörün içinde bulunduğu koşulların da yeniden gözden geçirileceğini kaydetti.

Haberin Devamı

"DOĞALGAZDA SÜBVANSİYONLU TARİFE SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL"
Doğal gaz fiyatları ve bu alandaki sübvansiyona ilişkin sorular üzerine Köktaş, teorik olarak dünyanın hiçbir yerinde sübvansiyonlu tarifelerin sürdürülebilir olmadığını, bir yerlere fatura edilmeyen hiçbir maliyet bulunmadığını söyledi.

BOTAŞ tarafında ne olup bittiğini bilmeden kurumsal görüşü paylaştığını dile getiren Köktaş, tüm tarafların, paydaşların asgari mutlu olabileceği bir yapı içinde, minimum ölçüde kar marjı olan, maliyetlerin sisteme yansıdığı ve otomatik fiyatlandırmanın ortaya çıktığı sürdürülebilir bir tarifenin oluşturulması gerektiğini ifade etti.

"Maliyet + makul kar" esaslı bir sistemin herkes için mutluluk olduğunu belirten Köktaş, bu dengenin de çok iyi korunması gerektiğini dile getirdi.

Haberin Devamı

KÖMÜRE İLGİ ARTIYOR
Köktaş, doğal gaza dayalı elektrik üretim tesislerinin sayısının dengelenmesine yönelik bir soru üzerine, kurum olarak yükümlüklerini ve finansman kriterlerini yerine getiren başvurular için lisans verdiklerini anlattı.

Piyasa koşulları ve enstrümanlarının bu alandaki yönelimlere yön verdiğini vurgulayan Köktaş, "Son dönemde doğal gaz başvurusu iyice azalmıştır. Yerli ve yabancıların kömüre dayalı üretim tesisi başvurusu çokça artmıştır. Kömürün özellikle de yerli kömürün doğal gazdan daha ucuz olması, stoklanabilir olması bunda etkili olmuştur. Bu başvurular 3-5 yıl sonra hayata geçecektir. İlave bir unsur da teşviktir. Doğal gaz teşvikleri ortadan kaldırılmış yerli kömüre ciddi teşvikler verilmiştir. Teşvik paketiyle bu yönelim yapılmıştır.

Bunun sonucunu kısa sürede görmüş olacağız" diye konuştu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!