Güncelleme Tarihi:
OTOMOTİV dünyası, her geçen gün gelişen teknolojilerin etkisine ek olarak emisyon düşürme çalışmaları ile birlikte dönüşüm yolunda önemli adımlar atıyor. Dünyada Tesla’nın öncü olarak gösterilebileceği elektrikli araç ve mobilite unsurları da bu dönüşümün en önemli aktörlerinden. Değişen dünyada gelişen teknolojilere kayıtsız kalmayan klasik olarak adlandırılabilecek otomotiv üreticileri bu dönüşüme ayak uyduruyor. Geçtiğimiz hafta Japon üretici Toyota önemli bir vurgu yaparak artık şirketin otomotiv şirketi olmaktan çıkıp mobilite şirketi olacağını vurgulamıştı. Bu gibi pek çok marka elektrikli araçlara yaptıkları yatırımları bir üst seviyeye taşıdılar. Çin ve Amerika’nın ardından Avrupa’da da elektrikli rekabeti üst seviyeye geldi.
MALİYETLER DÜŞTÜ
LeasePlan’in yayınladığı Araç Maliyet Endeksi’ne göre, elektrikli araçlar Avrupa’nın birçok ülkesinde dizel ve benzinli araçların maliyetleriyle rekabet etmeye başladı. Avrupa ülkelerinde kompakt sınıftaki elektrikli araçlar benzinli ve dizel araçlara göre maliyetler açısından kolaylıkla rekabet eder hale geldi. Buna göre, kompakt sınıftaki elektrikli araçların içten yanmalı araçlara kıyasla maliyetler açısından en rekabetçi olduğu ülkeler; Almanya, İtalya, Hollanda, Norveç, Portekiz, İsveç, İsviçre ve İngiltere olarak sıralandı. Elektrikli araçların dizel ve benzinli araçlara kıyasla daha ekonomik olduğu iki ülke Norveç ve İtalya olarak raporda yer alırken, en yüksek kullanım maliyetlerine sahip ülke ise İsviçre oldu. Raporda ayrıca, Türkiye’de benzinli bir otomobile sahip olmanın yakıt dahil aylık maliyetinin 509 Euro, dizel bir araca sahip olmanın aylık maliyetinin ise 547 Euro olması dikkat çekti. B- ve C segmenti araçlarda yapılan araştırmada, maliyetler arasında aracı satın alma, vergi, yakıt, sigorta, satınalma sonrası bakım maliyetleri yer alıyor.
TEMSA İÇİN GÜÇ BİRLİĞİ
50 yıldan bu yana Türkiye sanayisinde önemli araç üretimleri ile hizmet veren Temsa için yeni bir devir açılıyor. Yılda 10 binin üzerinde otobüs, midibüs ve hafif kamyon üreten, ABD ve Avrupa Birliği dahil yaklaşık 70 ülkede faaliyet gösteren marka zor bir dönem geçirmesinin ardından faaliyetlerini durdurmuştu. Marka, Sabancı Holding ve PPF IndustryCo ortaklığı ile yeniden hayata dönüyor. Temsa Ulaşım Araçları’nın Sabancı Holding ve PPF IndustryCo (Skoda Transportation ana ortağı) tarafından satın alınması konusunda tüm resmi süreçler tamamlanırken yeni yatırımların da önü açıldı.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper, Temsa’yı yeniden Türkiye ekonomisine kazandırmanın gurur ve mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti. Alper, “Şirketimizi geçen sene yurt dışı menşeili bir yatırım fonuna sattık, satış sonrasında şirketin finansal durumuyla ilgili yaşanan olumsuz gelişmeler Temsa’nın faaliyetlerini durdurmasına yol açtı. Yeniden ülke ekonomisine kazandırılmasına önemli katkılarda bulunan bankalarımıza da özellikle teşekkür ediyoruz. Ortaklığımız uluslararası yatırımcıya da güven verecek ve piyasalara moral olacak” dedi.
Temsa’da Üst Yönetici (CEO) görevine ise Kordsa’da görev yapan Tolga Kaan Doğancıoğlu getirildi. Yapılan açıklamaya göre, geçmiş yıllarda otomotiv sektöründe gerek üretim gerekse tasarım tarafında görev yapan Doğancıoğlu, Temsa’da üretim sürekliliğinin sağlanması ve mevcut konumunun güçlendirilmesine katkı sunacak. Elektrikli ve sürücüsüz araçlar gibi potansiyel büyüme alanlarında Temsa’ya liderlik edecek.
‘VERGİ VE ŞARJ ALT YAPISI DESTEKLERİ ÇOK ÖNEMLİ’
ARAÇ Maliyet Endeksi’ni değerlendiren LeasePlan Türkiye Genel Müdürü Türkay Oktay, “Geçtiğimiz senelerde Avrupa’da elektrikli araçlar ile dizel veya benzinli araçlar arasındaki fiyat farkının daraldığını zaten görüyorduk. Bunun sebebi elbette elektrikli araçların her geçen yıl daha da rekabetçi bir hale gelmesiydi. Elektrikli araçların ülkemizde daha ulaşılabilir ve etkin bir alternatif olabilmesi için vergi ve şarj alt yapısı destekleri çok önemli. Türkiye’de henüz elektrikli araç pazarı tam olarak oluşmadığı için bu anlamda bir veri yok. Türkiye, dizel yakıtlı bir araca sahip olma maliyeti açısından endekse katılan ülkeler arasında Macaristan ve Yunanistan’ın hemen ardından 3’üncü sırada yer alıyor. Ülkemizde dizel yakıtlı bir araca kiralama yöntemi ile sahip olmanın aylık maliyeti ise 547 Euro yani ortalama 5000 TL’yi buluyor” dedi.
İHRACATTA TOPARLANMA DEVAM EDECEK
OTOMOTİV İhracatçıları Birliği (OİB) pandemi dönemindeki gelişmelerin ihracata etkilerinin konuşulduğu online bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıya ev sahipliği yapan OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, pandemi sürecinden en yüksek derecede etkilenen sektörlerin başında otomotivin geldiğini belirterek, “Pandemi nedeniyle bahar aylarında yüzde 70’e varan daralma oldu. İhracat pazarlarında en olumsuz etkilenen sektörlerin başında geldik. Ama eylül ayı itibariyle 2.5 milyar dolar olan ortalama ihracatın da üzerine çıktık. Geçen yıl 31 milyar dolara yakın olan ihracat, bu yıl 25-26 milyar dolara gerileyecek. 2021’de ise tekrardan 30 milyar doların üzerine çıkmasını öngörüyoruz. Eylülde 2,6 milyar dolarlık ihracat yaptık. Ekim bir miktar üstünde olacak. Kapasite kullanım ise yüzde 100 değil aslında ama pandemi öncesi döneme kıyasla yüzde 100 seviyede” şeklinde konuştu.
PANDEMİ YATIRIMI KESTİ
Pandemi dolayısıyla OEM yatırımı alamadık. Sektörün en çok beklediği, istediği konu bu idi. Pandemi olmasaydı, OEM yatırımları olacaktı. Türkiye’de yatırım iklimi iyileştiği sürece, yatırımları üretim kabiliyeti yüksek Türkiye’ye gelecektir, Türkiye dünya otomotivinin önemli üreticilerinden biri olacak.