Güncelleme Tarihi:
Çimen, doğal gaz indirimi konusunu şeffaf bir şekilde yürüttüklerini belirterek, doğal gazda 2008 yılının Temmuz ayından itibaren maliyet bazlı fiyatlandırma esasına geçtiklerini anımsattı.
O tarihten sonra hiçbir aksamaya meydan vermeden maliyetleri yansıtan bir fiyatlandırma modelini uyguladıklarını ifade eden Çimen, “Maliyet bazlı fiyatlandırma, bir Yüksek Planlama Kurulu Kararı ile metodolojisi tanımlanan bir model ve son derece şeffaf. Nasıl böyle fiyatlandırmada kalacak, son derece net. Bu metodoloji çerçevesinde hiç sürpriz olacak şekilde değil, hesabımızı kitabımızı her ay sürekli olarak, periyodik olarak yapıyoruz” dedi.
Bu konuda fiyat ayarlaması gerektiğinde bu ayarlamayı da yaptıklarını ifade eden Çimen, şunları kaydetti:
“Önümüzde Mayıs ayından itibaren, 1 Mayıs'tan itibaren olan dönemdeki fiyatları belirleyeceğiz, öyle bir çalışmamız var. Bu ayın sonuna kadar demek ki 4-5 gün içerisinde bu çalışmaları bitirip, 1 Mayıs'tan itibaren geçerli olacak olan yeni tarifeleri açıklayacağız. Bu hesaplamaları yaparken iki tane rakam bizim çalışmalarımızda sonucu belirliyor. Bir tanesi, dolar bazında yurt dışından alırken ödediğimiz fiyat. Biliyorsunuz doğal gazın tamamını neredeyse ithal ediyoruz. Rusya'ya, İran'a, Azerbaycan'a ödediğimiz dolar fiyatı, bir de vatandaş olarak biz bunu Türk lirasıyla fatura ödediğimiz için sonuçta döviz kuru, o anki döviz kuru ne oluyor. Yurt dışına ödediğimiz faturaları biliyoruz ama döviz kuru sürekli değişiyor. Önümüzdeki 5 gündeki döviz kuru değişmelerine bakacağız. Çünkü aylık, son 2 aylık ortalamasını alıyoruz. Bu önümüzdeki 5 günlük döviz kurlarına bakacağız ona göre bir ayarlama gerekip gerekmediğini veya ne kadar gerektiğini ortaya koyacağız.”
Doğal gaz konusunda yapılacak son rakam ve hesaplamalar sonucu ortaya çıkacak bir indirim olabileceğini ifade eden Çimen, “Bir indirim olacak ama yüzde kaç olacağını, önümüzdeki 4-5 günlük bir sürede döviz kurundaki gelişmelerden sonra yapacağımız son hesapla ortaya çıkartacağız ama küçük olmayacak bir indirimi söyleyebilirim. Böyle bir rakam çıkacağını tahmin ediyorum” dedi.
ELEKTRİKTE FİYATLAR AŞAĞI DOĞRU GİDEBİLİR
Çimen, elektrikte de zammın söz konusu olmayacağını tahmin ettiğini, çünkü elektriğin en önemli girdisinin, elektriği hangi kaynaklardan üretiyorsanız o maliyet artışları olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
“Bir tanesi kömür, bir tanesi doğal gaz ve su, hidrolik kaynaklardan ağırlıklı olarak elektrik üretiyoruz. Kömür, doğal gaz, hidrolik kaynaklar. Hidrolik kaynaklarımız da biliyorsunuz bu sene yağışlar oldukça iyi gidiyor. Dolayısıyla hidrolik üretimimiz artacak. Hidrolik üretimimizin maliyeti düşük. Oradan bir maliyet artışı yönünden bir baskıyla karşılaşmayacağız. Doğal gaz fiyatları bir iniş trendinde. İşte doğal gazda nasıl vatandaşa indirim yapıyorsak, elektrik üretiminde de bu maliyetler olumlu yansıyor. Kömürde ciddi bir maliyet artışı yok. Dolayısıyla elektrikte de zammın söz konusu olacağını düşünmüyoruz. Aksine hesaplarımıza göre olanı belirlemek üzere önümüzdeki süreçte indirim olabilir. Dolayısıyla hem doğal gazda hem elektrikte fiyatların yukarı doğru değil, aşağı doğru gideceğini söyleyebilirim. Gerçek indirim oranı bu hesaplamaların sonucunda ortaya çıkar.”
NABUCCO PROJESİ İÇİN 4. TOPLANTI YAPILACAK
Selahattin Çimen, Nabucco Projesinin önemine de değinerek, bu projenin uluslararası bir proje olduğunu, 3'te 2'sinin Türkiye topraklarından geçmesi öngörülen bir proje olduğunu söyledi.
Bu projenin Türkiye ile birlikte Romanya, Macaristan, Avusturya gibi 5-6 ülkenin topraklarından geçtiğini ifade eden Çimen, bu tür uluslararası projeleri gerçekleştirmenin zaman aldığını ifade etti.
Sözleşmeleri, ülkelerin toprakları üzerinde yapılacak boru hattı inşasının şartlarını, işletme şartlarını düzenlemenin kolay olmadığını anlatan Çimen, “Bu tür uluslararası projeler konusunda tabii ki Türkiye'nin önemli deneyimleri var. Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Hattı Projesi biliyorsunuz bir zamanlar rüya proje olarak adlandırılıyordu, gerçeğe döndü ama baktığınız zaman o projenin de kazma vuruluncaya kadar önünde böyle 4-5-6 yıllık uzun diplomasi içeren, fizibilite çalışmalarını içeren önemli çalışmaların olduğu 4-5-6 yılın geçtiğini görüyoruz. Şu an da Nabucco Projesinde benzer süreçten geçiliyor” diye konuştu.
Çimen, bu tür projelerde kazma vuruluncaya kadar çok önemli çalışmalar yapıldığını, Macaristan'dan, Avusturya'dan Türkiye'ye kadar toplu boru hattının geçeceği hükümetlerin arasında bir hükümetler arası anlaşmanın imzalanması gerektiğini belirterek, bunun yatırıma başlamak için, yatırımcıya gerekli güven ortamı oluşturulması açısından önemli olduğunu kaydetti.
Yaklaşık 1.5-2 aydır yoğun bir şekilde bu hükümetler arası anlaşma taslağı üzerindeki çalışmaların devam ettiğini söyleyen Çimen, “Viyana'da 3 günlük bir toplantı olacak. Dördüncü toplantısı yapılacak. İnşallah bu çalışmaların sonucunda hedefimiz Haziran ayı sonuna kadar en geç yani önümüzdeki 1-2 ay içerisinde bu hükümetler arası anlaşmanın hazırlıklarını tamamlanacağını ve imzaya hazır hale geleceğini düşünüyoruz” dedi.
Hükümetler arası anlaşma imzalanırsa kamuoyunda, dünya kamuoyunda ciddi bir ilerleme sağlandığı konusunda ortak bir kanaate varılmış olacağını kaydeden Çimen, “Bu da proje çalışmalarını olumlu yönde etkileyecektir diye düşünüyoruz. Türkiye olarak bizim yaklaşımımız bu projenin hem Türkiye'nin menfaatleri için, hem bölgenin enerji güvenliği için önemli bir proje olduğunu düşünüyoruz ve çalışmalarımız bu doğrultuda yoğun bir şekilde böyle bir müzakere süreci içerisinde başarılı bir şekilde devam ediyor” diye konuştu.