Güncelleme Tarihi:
ENERJİ piyasaları uzmanı Abdurrahman Övündür, Türkiye genelinde yaşanan kesintilerle gündeme gelen elektrik sistemiyle ilgili büyük riske dikkat çekti. Övündür, son iki yılda 13 bin megavatlık üretimin devreye girdiğine ancak
TALEBİN 10 KATI BÜYÜME
Ülke çapında yaşanan elektrik kesintileri, tüm gözleri Türkiye’nin elektrik şebekesine çevirdi. Bir daha benzer bir olay yaşanıp yaşanmayacağı konusunda kesin bir açıklama yapılmadı. Ancak, uzmanlar şimdiden uyarılara başladı. Enerji piyasaları uzmanı Abdurrahman Övündür, bu konuda çok çarpıcı bir noktaya dikkat çekiyor. 2013 yılında elektrikteki arz artışı yüzde 11.2 seviyesindeyken, talep artışının yalnızca yüzde 1.6, geçtiğimiz yıl ise elektrik arz artışı yüzde 8.6 iken, talep artışının yüzde 3.7 olduğuna dikkat çeken Övündür, şunları söylüyor: “Son yıllardaki ekonomik büyümede beklentilerin altında bir gerçekleşme oldu. Sanayi yatırımı açısından elektrik tüketimini artıran bir büyüme gerçekleşmedi yani ekonomi daraldı. Fakat elektrik yatırımları sürekli arttı, hatta birileri bu yatırımları artırmak için çabaladı ve şimdi lisansından vazgeçen şirketler sıraya girdi ve lisans iptali yapan kapasite son bir yılda bin megavatın üzerinde gerçekleşti. Aslında olması gereken ekonomik duruma paralel olarak yatırımları yavaşlatmak olabilirdi, hatta lisanslama sürecinde EPDK ağırdan alabilirdi, lisans verirken bölgesel dengeleri göz önüne alabilirdi. Aynı şekilde TEİAŞ, bağlantı görüşü verirken tüketimin çok üzerinde üretim oluşmasını engelleyebilirdi, ama bunlar yapılmadı.”
KRİZ ‘BEN GELİYORUM’ DEMİŞTİ
Övündür, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Böyle giderse yapılması için çok emek verilen santrallerin bir de devreden çıkarılması için emek verilecek. Veya bu santraller kapanmasın diye kapasite piyasası getirilecek. 31 Mart’ta yaşanılan elektrik krizinin olduğu gün arz fazlasından dolayı spot elektrik piyasası fiyatı 10.4 kuruş/ kilovat saat olarak gerçekleşti. Doğalgaz santrallerinin sadece yakıttan kaynaklı üretim maliyetinin 17 kuruş olduğu düşünüldüğünde o saatte birçok doğalgaz santrali maalesef çalışamıyordu. Üretim yapmayan gaz santrallerinin büyük bir kısmı batı bölgesinde. Tüketiminin yoğun olduğu bölge de batı bölgesi. Doğudan batıya yük akışları oldukça yüksek seviyelere çıkmış vaziyette. Arızanın olduğu günden bir önceki gün yine Akdeniz bölgesinde buna benzer, ancak kısmi bir arıza ve kesinti zaten yaşanmıştı. Yani kriz ‘ben geliyorum’ demişti. Zaten o bölgedeki bazı santrallere, arz fazlasına bağlı hatların aşırı yüklenmelerine çare olarak son bir aydır üretim yapmamaları konusunda piyasada ‘yük atma’ dediğimiz elektrik üretmemeleri konusunda talimat veriliyordu.”
İletim yatırımları hızlanmalı
2012 yılsonu itibariyle 57 bin MW olan elektrik üretim kapasitesinin, 2014 yılsonu itibariyle 70 bin MW’a çıktığına dikkat çeken Övündür, “13 bin MW’lık yani yüzde 15-20’lere yakın bir arz artışı var. Talepte ise yüzde 4 artış yaşanmış. Özellikle Akdeniz Bölgesi’nde üretim artışı çok fazla oldu son yıllarda. O bölgede son bir yılda 1.200 MW ithal kömür, 900 MW doğalgaz, 400 MW’ın üzerinde HES yani 2.500 MW’ın üzerinde yatırım yapıldı. Arızanın olduğu gün bölgedeki tüketim 2 bin 800 MW’lardayken, üretim 5-6 bin MW’lar civarındaydı. Bu üretim fazlasının talebin fazla olduğu batı bölgesine sevkiyatı gerekiyor. Fakat iletim altyapı çalışmalarının gecikmesinden dolayı üretim fazlası batıya aktarılamadı. Aktarılamadığı için hatlarda aşırı yüklenme oldu. Buna bağlı olarak İzmir’deki Enka santrali etkilenip üretim yapamadı. Dalgalanmadan dolayı ise Avrupa’yla bağlantımız olan Bulgaristan hattı devre dışı kaldı. Sistem aynı anda dört beş tane hattın açması ve birkaç santralin devre dışı olmasına tepki veremedi. Aynı anda bu kadar ciddi bir sıkıntı son dönemde hiç yaşanmamıştı. En erkenden bu işlere kesinlikle önem verilip o bölgedeki elektrik fazlasını aktarabilecek iletim hatları yatırımlarının hızlandırılması gerekiyor” diyor.
Bölgesel elektrik üretim analizi
UZMANLAR ayrıca EPDK’nın elektrik üretim lisansı verirken, bölgesel analiz yapması gerektiğini ve TEİAŞ’ın da altyapısını öngörerek, üretim yönlendirmesi yapması gerektiğini vurguluyor. Bir enerji uzmanı, “Her boru hattının geçtiği yere gaz santrali, her limana yakın ithal kömür santrali, rüzgar nerede esiyorsa rüzgar santrali kurulmamalı. Hatların rahat çalışabileceği, elektriğin rahat iletilebileceği bölgelerde santral yatırımlarına özenilmeli” diyor.