Elektrik ihtiyacının yarısından fazlası "yenilenebilirden" karşılanabilir

AVRUPA İklim Fonu, Almanya merkezli Agora Energiewende ve Sabancı Üniversitesi bünyesindeki İstanbul Politikalar Merkezi ortaklığında kurulan SHURA Enerji Dönüşümü Merkezinin, "Türkiye'nin Elektrik Sektöründe Yenilenebilir Kaynakların Artan Payı" başlıklı raporu yayımlandı. 

Raporda, Türkiye Elektrik İletim AŞ'nin (TEİAŞ) "10 Yıllık Yatırım Planı" ışığında Türkiye'nin elektrik şebekesinin 2026'da ne kadarlık bir yenilenebilir enerji kapasitesini kaldırabileceği incelendi. 

Buna göre, Türkiye'nin rüzgar ve güneş enerjisi kapasitesini artırmasının ve bu kapasitenin şebekeye entegrasyonunun önünde bir engel bulunmuyor. Sisteme esneklik sağlayan yeni teknolojilerin kullanımı, daha etkin şebeke yönetimi, planlaması ve yaklaşık 2026 yılına kadar yılda 430 milyon avroluk ek yatırımla ülke elektrik şebekesine entegre rüzgar ve güneş enerjisi kapasitesinin büyüklüğü bugünkünün 6 katına kadar çıkarılabilir. 

TEİAŞ'ın 2026'ya kadar gerçekleştireceği yıllık 386 milyon avroluk yatırımın miktarının 430 milyon avroya yükseltmesiyle şebekeye 60 bin megavata kadar rüzgar ve güneş enerjisi kapasitesi entegre olabilecek. 

FARK 2017 YATIRIMININ BİNDE DÖRDÜ 

Şebekeye 60 bin megavatlık rüzgar ve güneş enerjisi kapasitesinin entegre edilmesiyle Türkiye'nin toplam elektrik tüketiminin yüzde 31'i sadece bu kaynaklardan sağlanabilecek. Diğer yenilenebilir enerji kaynaklarının da hesaba katılmasıyla yenilenebilir kaynakların kapasitesi 2026 itibariyle toplam ihtiyacın yüzde 53'ünü karşılayabilecek. 

Bu arada, TEİAŞ'ın öngördüğü yıllık 386 milyon avroluk yatırımı 430 milyon avroya çıkarmasıyla oluşan 44 milyon avroluk fark, Türkiye'nin 2017'de gerçekleştirdiği toplam enerji yatırımlarının binde dördüne denk geliyor. 

"SONUÇLAR HEYECAN VERÄ°CÄ°"Â

Raporda değerlendirmelerine yer verilen SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi Direktörü Dr. Değer Saygın, çalışmadaki bulguların Türkiye elektrik sektöründe önemli bir boşluğu doldurduğunu ifade etti. 

Çalışmanın sonuçlarının heyecan verici olduğunu belirten Saygın, şunları kaydetti: 

"Türkiye, hızla büyüyen ekonomisi ve giderek rekabete açılan enerji piyasasıyla 8 yıl sonra toplam elektrik tüketiminin yüzde 50'sini başta güneş ve rüzgar olmak üzere yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılayabilir. Bu potansiyel mevcut. Bu çalışma, batarya sistemlerinin kullanımı, talep taraflı katılım sağlanması, sistem odaklı yaklaşım gibi şebeke yönetiminde yapılacak planlamalar ve cüzi bir ek maliyetle, elektrik altyapısında büyük bir değişikliğe girmeden, güneş ve rüzgar kapasitemizi 6 kat artırabileceğimizi ortaya koyuyor." 

"RÃœZGAR VE GÃœNEÅž PÄ°YASASI HIZLI BÃœYÃœYOR"Â

SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi Yönlendirme Komitesi Başkanı Selahattin Hakman da Türkiye'nin son yıllarda Avrupa'nın en hızlı büyüyen rüzgar ve güneş piyasalarından biri haline geldiğine dikkati çekti. 

Türkiye'nin enerji dönüşümü için çözümler sunan sanayisi, esnek ve yeni iş modellerine açık yatırımcıları ve yaratıcı girişimleriyle küresel ölçekte öncü rol oynayabilecek güçte olduğunu vurgulayan Hakman, şu değerlendirmelerde bulundu: 

"Enerji verimliliğini ve yenilenebilir kaynakları merkeze koyan bir anlayış oluşturmayı hedefleyen SHURA'nın bu çalışması, ülkemizin yenilenebilir enerjideki dönüştürücü gücünü çok iyi yansıtıyor. Çalışma, sistem operatörü, kamu kurumları, enerji planlayıcıları ve yatırımcılar nezdinde çığır açacak bir bulgu sunuyor ve Türkiye'nin enerji sisteminde büyük ölçekli bir dönüşüme ışık tutabilir."