Güncelleme Tarihi:
Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) Yönetim Kurulu Başkanı Serhat Çeçen, gelecek dönemde sektör olarak önceliklerinin yaşı 30’u aşkın şebeke altyapısını yenilemek olduğunu söyledi.
Çeçen, ELDER 12. Sektör Toplantısı'nın açılışında yaptığı konuşmada, elektrik sektörünün sadece ekonominin lokomotifi değil, aynı zamanda refah seviyesini de belirleyen unsurlardan biri olduğunu belirtti.
Sektörde 43,5 milyon abone için çalıştıklarını dile getiren Çeçen, dağıtım sektörü olarak 2016-2020 yıllarını kapsayan tarife dönemi için 28,5 milyar liralık taahhütleri bulunduğunu ve 2018 itibarıyla bu rakamın 20 milyar liralık kısmını hayata geçirdiklerini ifade etti.
Ayrıca 250 milyon liralık teknoloji yatırımları ve 316 milyon liralık Ar-Ge yatırımlarımlarını da bu yıl içinde tamamlayacaklarını aktaran Çeçen, "Bu zamana kadar yapılan tüm yatırımlar, bakım faaliyetleri, ileri teknoloji uygulamalarımız ve Ar-Ge projelerimiz ile her geçen gün kesintilerden kaynaklı şikayetlerinin azaldığını ve genel memnuniyetinin arttığını da bakanlığımızın aylık ve yıllık bazda yaptığı düzenli anket sonuçlarından gözlemliyoruz. Önümüzdeki dönemde, sektör olarak önceliğimizin yaşı 30’u aşkın şebeke altyapımızı yenilemek olduğunu bir kez daha vurgulamak istiyorum. Zaten son 3 yılda gerçekleştirdiğimiz toplam 20 milyar lira yatırımın yüzde 80’i doğrudan şebeke yatırımıdır. Elektrik dağıtım sektörü özelleştirme sonrasında her yıl en fazla yeni yatırım yapılan sektörlerin başında gelmektedir." diye konuştu.
Çeçen, diğer yandan, elektrik dağıtım sektöründe özelleştirme öncesindeki kayıp kaçak oranının yüzde 11,8'e kadar gerilediğini hatırlatarak, "Sadece son üç yılda elde edilen iyileşme 4 puan. Bugüne kadar alınan mesafe önemli, ancak yeterli değil. Bu konudaki gelişmeleri tüm kamu kurumları da yakinen takip etmektedir. Elektrik dağıtım hizmetinin daha nitelikli sunulması için atılması gereken adımlar olduğu tartışılmaz." değerlendirmesinde bulundu.
SEKTÖRÜN EN ÖNEMLİ DEĞERİ İNSAN
Dağıtım sektörünün, faaliyetlerini 100 bin kişilik bir ekiple hayata geçirdiğini ve istihdam açısından da ekonomiye önemli bir destek de sunduğunu kaydeden Çeçen, sektörün en önemli değerinin insan olduğunu vurguladı.
Çeçen, bu kapsamda ELDER olarak dağıtım sektörü iş güvenliği konusunda Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası desteği ile "sıfır ölümlü iş kazası" hedefine ulaşmak için yeni bir yol haritası belirlediklerini bildirdi.
Geleceğin en önemli konularından birisi olan depolamayla ilgili olarak Kimyasal Enerji Depolama Projesi’ni (KEDEP) de yürüttüklerini aktaran Çeçen, sözlerini şöyle tamamladı:
"Proje, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) Ar-Ge desteğiyle sürdürülen projede ELDER koordinatörlüğünde 6 elektrik dağıtım şirketi ile birlikte çalışıyor. Sektörümüzün bir diğer önemli başlığı enerji verimliliği. Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı kapsamında dağıtım şirketlerimize önemli roller biçildi. Bu kapsamda Bakanlığımızın ve EPDK desteği ile enerji verimliliği projesi HASAT başlatıldı. Dijitalleşmenin bel kemiğini büyük veri, yapay zeka, nesnelerin interneti gibi kavramlar oluşturuyor. Eylül ayında EPDK koordinatörlüğünde gerçekleştireceğimiz 4. Enerjide Ar-Ge Çalıştayı'nda bir ilke daha ev sahipliği yaparak elektrik dağıtım sektöründe 'Yaratıcı Teknoloji Girişimleri Destek Programını' hayata geçiriyoruz. Program kapsamında Türkiye’nin 2023 vizyonu çerçevesinde enerji sektörüne dünya standartlarında katkıda bulunacak inovatif çözümleri destekleyerek sektörün sorunlarına çözüm sağlamak, yeni yatırım alanları yaratmak ve sürdürülebilir kalkınmaya destek olmayı amaçlıyoruz. Kısa bir süre sonra, 2019 yılında, EPDK ile 4. Tarife Dönemi hazırlık çalışmalarına başlayacağız. Bu çalışmalarda biz dağıtım şirketleri için, finansal sürdürülebilirliği sağlayacak, etkinliği ve performansı teşvik edecek, maliyetler ve getiriler açısından piyasa koşulları ile genel ekonomik konjonktürün realitesini yansıtacak, tüm maliyet unsurlarını kapsayıcı, geleceğe dönük vizyonumuzu destekleyecek bir gelir modelinin ve yaklaşımının oluşturulmasına yönelik, zorunluluklardan kaynaklı beklentilerimiz olduğu hususunu dile getirmek istiyorum."