Güncelleme Tarihi:
Çok büyük yatırım gerekli
Dün düzenlenen Enerji Ticareti Zirvesi’nde konuşan Köktaş, şu bilgileri verdi: “Türkiye Avrupa’nın en hızlı gelişen elektrik piyasasına sahip. Uluslararası kuruluşların çalışmalarına göre bugün Avrupa’da altıncı sırada bulunan sektörel büyüklük, 2030 yılında üçüncü sıraya yükselecek. Bu hedefe ulaşabilmek için çok büyük ölçekli yatırımlar hayata geçirilmeli. Önümüzdeki 20 yıl içinde elektrik üretimi için fosil yakıtlar ve yenilenebilir kaynaklar çerçevesinde 225–280 milyar dolar arasında değişen bir yatırım ihtiyacı hesapladık.”
Risk yönetiminin finansal piyasa araçları ile yapılabilmesi, uzun dönemli fiyat sinyallerinin üretilerek piyasanın derinleştirilmesi ve yatırımcıların piyasaya olan güvenlerini arttırabilmeleri açısından son derece önemli olduğunu anlatan Köktaş, “Bu, üzerinde en çok durduğumuz konuların başında gelmektedir. Türkiye’de bugün piyasadaki elektriğin yüzde 30’luk kısmı Gün Öncesi Piyasası’nda veya Dengeleme Güç Piyasası’nda işlem görüyor. 2010’da Türkiye’nin toptan satış piyasasındaki alım satım miktarı 330 milyar kilovatsaat düzeyine ulaştı. Bu 2010 fiyatlarıyla 47 milyar liralık bir ekonomik büyüklüğü ifade ediyor. Yani, ülkemizde tam anlamıyla işleyen bir elektrik borsası oluşturduğumuzda PMUM’da işlem gören 10 milyar liralık hacmin birkaç kat artması mümkün.”
VOB’da elektrik borsası
Vadeli işlemler Borsası (VOB) bünyesinde bir elektrik vadeli işlemler borsasının kurulması için çalıştıklarını anlatan Köktaş, “Bugün gelinen aşamada elektrik vadeli işlemler anlaşmaları, içerikleri ve formatı VOB tarafından belirlenerek, gerekli onay alınmak üzere SPK’ya sunuldu. Amacımız tüm piyasa katılımcılarının risklerini yönetebilecekleri bir anlaşmanın ve vadeli işlemler piyasasının ortaya çıkması ve bunun sonucunda elektrik tedarik ve üretim şirketleri açısından fiyat öngörülebilirliğinin sağlanabilmesi” diye konuştu.
Dalgalanma öngörülmeli
ELEKTRİK enerjisi sektörünün rekabete açılmasıyla, fiyatların piyasa koşullarında belirlenmeye başlandığını anımsatan Hasan Köktaş, şunları söyledi: “Talebin anlık değişmesi, elektrik üretiminde kullanılan ithal kaynakların fiyatı ve döviz kurundaki değişikliklere bağlı olarak fiyatlar kaçınılmaz bir şekilde dalgalanıyor. Bu dalgalanma elektrik piyasası katılımcıları açısından öngörülür olması gerek. Elektrik üzerine yapılan vadeli işlem ve diğer türev sözleşmeleri, piyasa katılımcılarının serbest rekabet ortamında karşılaşabileceği çeşitli risklerden korunmak ve bu riskleri yönetebilmek amacıyla yararlı birer araç olarak kullanılıyor.”