El yapımı smokinle hedefi dünya markası olmak
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Şubat 23, 2009 10:45
İzmir'de kişiye özel giyim üretiminde faaliyet gösteren modacı Hikmet Alcan, Dubai ve Avrupa ülkelerinden gelen talepler üzerine söz konusu ülkelerde showroomlar açmayı planladığını belirtti.
Alcan, erkek giyimi konusunda Türkiye'nin yanında son yıllarda yurt dışından da önemli miktarda siparişler almaya başladıklarını söyledi.
Üretim alanlarında tamamen el dikimi ve kişiye özel tasarımları kullanan tek firma olduklarını belirten Alcan, özellikle smokin üretiminde dünya çapında markalaşma hedeflerinin bulunduğunu dile getirdi.
Dünyada halen özel organizasyonlarda giyilen smokinin ilginç bir ortaya çıkış öyküsünün bulunduğunu belirten Alcan, 1800'lerin sonunda İngiltere'deki kulüplerde verilen davetlerde sigara dumanı nedeniyle normal giysilerin kokması üzerine sadece bu davetler için diktirilen giysilerin kullanılmaya başlandığını söyledi.
İngilizce duman anlamına gelen “smoke” kelimesinden türeyen smokinin Türkiye'de özellikle Atatürk'ün giyim tercihleriyle tanındığını ifade eden Alcan, üç tür smokinin bulunduğunu belirtti. Atatürk'ün tercih ettiği bonjour smokinin gündüz, frak smokinin gece giyildiğini kaydeden Alcan, bugün genelde askeri erkanın kullandığı daha kısa boydaki smokinin ise ceketatay olarak tanımlandığını ifade etti.
Smokinin normal cekete yapılan bazı özel işlemlerle üretilebileceğini ancak gerçek anlamda bir smokinin ceketten farklı bir dikim tekniğine sahip olduğunu dile getiren Alcan, şu bilgileri verdi:
“Smokin konusunda tercih görmemizin en önemli nedeni giysinin görünmeyen iç kısmında uygulanan tekniklerdir. Sipariş alınan kişinin kalıbı alınarak özel bir tasarım üretilir. Diğer kıyafetler giyildikçe deforme olurken üretim stilleri nedeniyle el yapımı smokinler yıllar geçtikçe vücuda oturur ve sağlamlaşır. Uzun yıllar da giyilebilir. Bu özelliklerinden ötürü el dikimi smokinlerin fiyatı 4,5 bin TL ile 14 bin TL arasında değişiyor.”
SMOKİNİN SANATSAL YÖNÜ
İşçiliğinin zor olması ve tasarım gerektirmesi nedeniyle Türkiye'nin yanında dünyada da fazla gelişme alanı bulamayan el dikimi üretimde iddialı olduklarını dile getiren Alcan, Türkiye'de İstanbul ağırlıklı olmak üzere önde gelen yaklaşık 100 aileyle çalıştıklarını belirtti.
Ailelerin ve siparişte bulunan kişilerin özelliklerine göre tasarım oluştuğunu, müşterilerine aynı zamanda imaj danışmanlığı da yaptığını dile getiren Alcan, son yıllarda Dubai, Fransa ve İtalya'dan da yoğun siparişler almaya başladıklarını söyledi.
Dünyada önde gelen markaların tekrar el dikimine yönelmeye çalıştığını, ancak pek çok tanınmış markanın etiketlerine yazmasına rağmen tam anlamıyla el dikimi yapamadığını belirten Alcan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu durum bizim için bir avantaj oluşturuyor. Bu konudaki deneyimimiz, üretim kalitemize ve kreasyonlarımız dünyanın çeşitli bölgelerinden önde gelen ailelere mensup insanların dikkatini üzerimize çekti. İstanbul, Dubai ve Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden talepler alıyoruz. Hepsine yetişmemiz zor. Bazı girişimciler bulundukları lokasyonlarda bizim yerlerimizi açmak istiyorlar. İstanbul'da kısa süre içinde bir showroom açacağız. Yurt dışında ise Dubai ve Avrupa pazarları için showroomlar düşünülüyor. Markamızı geniş bir coğrafyaya yaymak istiyoruz ancak üretim tarzımız yüksek kapasitelere uygun değil. İşin sanatsal yönüne zarar vermeden markamızı yaymayı istiyoruz.”
Yaşanan krizin, üst gelir grubuna yönelik üretim yapmaları nedeniyle işlerini etkilemediğini ifade eden Alcan, siparişlerde bir sorun olmadığını da sözlerine ekledi.
Üretim alanlarında tamamen el dikimi ve kişiye özel tasarımları kullanan tek firma olduklarını belirten Alcan, özellikle smokin üretiminde dünya çapında markalaşma hedeflerinin bulunduğunu dile getirdi.
Dünyada halen özel organizasyonlarda giyilen smokinin ilginç bir ortaya çıkış öyküsünün bulunduğunu belirten Alcan, 1800'lerin sonunda İngiltere'deki kulüplerde verilen davetlerde sigara dumanı nedeniyle normal giysilerin kokması üzerine sadece bu davetler için diktirilen giysilerin kullanılmaya başlandığını söyledi.
İngilizce duman anlamına gelen “smoke” kelimesinden türeyen smokinin Türkiye'de özellikle Atatürk'ün giyim tercihleriyle tanındığını ifade eden Alcan, üç tür smokinin bulunduğunu belirtti. Atatürk'ün tercih ettiği bonjour smokinin gündüz, frak smokinin gece giyildiğini kaydeden Alcan, bugün genelde askeri erkanın kullandığı daha kısa boydaki smokinin ise ceketatay olarak tanımlandığını ifade etti.
Smokinin normal cekete yapılan bazı özel işlemlerle üretilebileceğini ancak gerçek anlamda bir smokinin ceketten farklı bir dikim tekniğine sahip olduğunu dile getiren Alcan, şu bilgileri verdi:
“Smokin konusunda tercih görmemizin en önemli nedeni giysinin görünmeyen iç kısmında uygulanan tekniklerdir. Sipariş alınan kişinin kalıbı alınarak özel bir tasarım üretilir. Diğer kıyafetler giyildikçe deforme olurken üretim stilleri nedeniyle el yapımı smokinler yıllar geçtikçe vücuda oturur ve sağlamlaşır. Uzun yıllar da giyilebilir. Bu özelliklerinden ötürü el dikimi smokinlerin fiyatı 4,5 bin TL ile 14 bin TL arasında değişiyor.”
SMOKİNİN SANATSAL YÖNÜ
İşçiliğinin zor olması ve tasarım gerektirmesi nedeniyle Türkiye'nin yanında dünyada da fazla gelişme alanı bulamayan el dikimi üretimde iddialı olduklarını dile getiren Alcan, Türkiye'de İstanbul ağırlıklı olmak üzere önde gelen yaklaşık 100 aileyle çalıştıklarını belirtti.
Ailelerin ve siparişte bulunan kişilerin özelliklerine göre tasarım oluştuğunu, müşterilerine aynı zamanda imaj danışmanlığı da yaptığını dile getiren Alcan, son yıllarda Dubai, Fransa ve İtalya'dan da yoğun siparişler almaya başladıklarını söyledi.
Dünyada önde gelen markaların tekrar el dikimine yönelmeye çalıştığını, ancak pek çok tanınmış markanın etiketlerine yazmasına rağmen tam anlamıyla el dikimi yapamadığını belirten Alcan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu durum bizim için bir avantaj oluşturuyor. Bu konudaki deneyimimiz, üretim kalitemize ve kreasyonlarımız dünyanın çeşitli bölgelerinden önde gelen ailelere mensup insanların dikkatini üzerimize çekti. İstanbul, Dubai ve Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden talepler alıyoruz. Hepsine yetişmemiz zor. Bazı girişimciler bulundukları lokasyonlarda bizim yerlerimizi açmak istiyorlar. İstanbul'da kısa süre içinde bir showroom açacağız. Yurt dışında ise Dubai ve Avrupa pazarları için showroomlar düşünülüyor. Markamızı geniş bir coğrafyaya yaymak istiyoruz ancak üretim tarzımız yüksek kapasitelere uygun değil. İşin sanatsal yönüne zarar vermeden markamızı yaymayı istiyoruz.”
Yaşanan krizin, üst gelir grubuna yönelik üretim yapmaları nedeniyle işlerini etkilemediğini ifade eden Alcan, siparişlerde bir sorun olmadığını da sözlerine ekledi.