Güncelleme Tarihi:
Güneş Sigorta Genel Müdürü Atilla Benli, sigortanın potansiyel gücünün fazla olduğunu belirterek, “Çünkü biz fon biriktiriyoruz” dedi. Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanlığına adaylığını açıklayan Benli, 3 Ekim’de yapılacak olan olağanüstü genel kurul öncesi açıklamalarda bulundu. Sigorta sektörünün gerekli büyüklüğe çıkartılınca ekonomiye katkısının fazla olacağını ifade ederek, “Şuan istediğimiz seviyede değiliz. Bunu çıkarmak için hızlı adımlar atacağız” şeklinde konuştu.
Sigorta sektörünün gündemindeki konulara değinen Benli, Sigortacılık Düzenleme Denetleme Kurumunun (SDDK) kurulması, kıdem tazminatı, bireysel emeklilik sistemine otomatik katılım gibi konuların öncelikli olduğunu kaydetti. Benli, alacak sigortası, katılım sigortacılığı gibi ürün anlamında da potansiyelin yeterince kullanılamadığını vurgulayarak, şunları söyledi: “Alacak sigortasına başladık ama henüz arkasında bir dev saklı. Ayrıca çok büyük potansiyeli olan kefalet sigortası var. Dünyada hiçbir yerde bankalar teminat mektuplarını bu şekilde vermiyor. Sigorta şirketleri kefalet sigortası modeliyle ön plana çıkıyor. Bunu devreye soktuğumuz zaman şuan ki ciromuzu iki kat artırmış oluyoruz. Bunun hem bankalara hem daha az maliyetle daha kolay teminata ulaşacak olan tüketiciye faydası var. Ayrıca bankaların sermaye yeterliliğine de faydası var. Yasası çıktı ama ilerleyecek ve büyüyecek bir alan.”
BES BÜYÜYECEK
Atilla Benli, vakit kaybetmeden kasko, trafik, konut, endüstriyel sigortalarda dünyadaki örneklerine bakıp yapılacak işler olduğunu kaydederek, bireysel emeklilik tarafında ise önceliğin kıdem tazminatı konusu olduğunu söyledi. Benli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kıdem tazminatı hem sendikalarla hem işverenle yürütülen bir çalışma. Bunun sonuçlarına göre biz de gerekli aksiyonlarımızı alacağız. Kişisel görüşüm, BES’e çok büyük bir ivme kazandıracak. Sadece BES değil, sosyal sigortalar anlamında da sistemi tamamlayacak bir yapı ortaya çıkacak. Bizim için tasarruf çok önemli bir konu. BES öncesi 100 milyar liralık tasarruf yoktu. Burada biriken her kuruş ülkenin çok farklı sektörlerine büyük bir katkı sağlayacak. Bizim üzerimize düşen bu fonu nasıl büyütürüz tarafı. Bu konuda da hem sektör tarafında yoğun çalışılıyor hem siyasi iradede gerçekten sıkı bir duruş var.”
Trafik sigortasına yönelik bir soruyu da cevaplayan Benli, konunun havuz yöntemiyle çözüldüğünü kaydetti. Benli, “İşin bir tüketici tarafı, teknik anlamda da fiyat tarafı var. Bu zorunlu bir sigorta. Bu aşamada kamunun, mevzuat yapıcılarının, düzenleyicinin, denetleyicilerinin hassas olması bana çok normal geliyor. Biz matematik hesabımızı iyi yapacağız. Müşteri tarafını da düşüneceğiz. Ama sonuçta hiç kimse de ben zarar edeyim, tüketiciyi finanse edeyim diye iş yapmaz. Bence şuandaki en uygun çözüm havuz modeli. Ama bununla ilgili başka çözümler de var.”
KAMU BİZDEN ÖNDE
Atilla Benli, TSB Başkanlığına adaylığı ile ilgili de değerlendirmelerde bulunarak, “Öncelikleri belirleyip aksiyon planını açıklamak lazım. Basitlik, açıklık ve şeffaflık. Bundan daha başka bir farklılık yok. Bundan önce Başkanlık yapan arkadaşlar bazen şirketlerini bile ihmal ederek çok emek verdiler. Sıkıntılı işlerde hedef haline geldiler. Zor bir iş bu. Ama ne olursa olsun bir yola çıktıysak bunu da kabulleniyoruz. Çözüm odaklı düşünmek lazım” dedi. Benli sözlerini şöyle sürdürdü: “Asıl önemli konu TSB’de katılımın çoğaltılması. 64 tane şirket var. Yönetim komiteleriyle temsil ediliyor. Ancak resmi katkı çok az. Sadece yönetim komitelerinin çalıştığı bir TSB potansiyelini yüzde 20-25’ni kullanır. Mevzuat ve kamu tarafı, özellikle Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafı bizden öndeler.”