Ekonomiye darbeyi de halk önledi

BAŞBAKAN Yardımcısı Mehmet Şimşek, önceki gün gerçekleştirdiği Rusya temasları nedeniyle bir gün gecikmeli olarak katıldığı CNN Türk’te Hande Fırat’ın gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Türkiye ekonomisinin temellerinin sağlam olduğunu anlatan Şimşek, darbe girişimi nedeniyle ekonomide kalıcı, anlamlı, büyük bir tahribat yaşanmadığını vurguladı. Darbeyi önleyen milletin piyasalardaki darbeyi de önlediğini dile getiren Şimşek, dün itibarıyla vatandaşların 9 milyar doların üzerindeki dövizini bozdurarak Türk Lirası’na geçtiğini, bunun çok önemli olduğunu ifade etti. Şimşek, "Dışarıdaki yatırımcı korkularla, şüphelerle Türkiye'ye yaklaşırken, portföy değişikliğine giderken vatandaşımız kendi ülkesine güvenmiş, geleceğine inanmış ve gitmiş bu dönemde dövizini yüksek seviyeden bozmuştur. Bu, dalga boyunu sınırladı" değerlendirmesinde bulundu.

SİSTEMDE ÖNEMLİ REFORM

Şimşek, Türkiye'den çıkışların hangi boyutta olduğuna ilişkin verilerin biraz gecikmeli olarak geleceğini, bunun yanında girişlerin de başladığını, bu gelişmeler doğrultusunda hareketliliğin netine bakacaklarını belirtti. Gelinen noktada yabancı yatırımcının Türkiye'nin bir daha benzer durumları yaşamamak için gerekli yapısal dönüşümü yapıp yapmayacağını merak ettiğini ifade eden Şimşek, "Önemli reform çalışmaları var, bir takım adımlar atıldı, atılıyor. İnşallah bunlar yeterli olur. Milletimizin gösterdiği cesaret, feraset, bana umut veriyor. Bir daha böyle bir girişimde bulunmadan önce 10 kez düşüneceklerdir. Sistemde çok önemli reform yapacağız, sistemin darbe üretmesini engelleyeceğiz" diye konuştu.

TEMELLER SAĞLAMLAŞACAK

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişiminin etkilerinin kalıcı bir tahribata yol açmaması için gerekenleri yaptıklarını, bu durumu reform için bir fırsata çevireceklerini kaydeden Şimşek, ayrıca yaşanan süreçte bütün siyasi eğilimlerin darbe girişimine karşı duruş sergilemesinin de önemini vurguladı. Söz konusu duruşun demokrasiyi güçlendirdiğinin altını çizen Şimşek, “Bu, toplumda var olan birtakım gerilimleri azaltmıştır ve önümüzdeki dönemde Türkiye’nin temellerini daha da sağlamlaştıracaktır” diye konuştu. Gelecek dönemde bir taraftan yabancılara reformları anlatacaklarını, bir taraftan da talihsiz sürecin bir daha yaşanmaması için yapılacaklardan söz edeceklerini dile getiren Şimşek, Türkiye’nin uzun vadede yatırım yapılabilir, riski düşük ve yönetilebilir bir ülke olduğuna ilişkin görüşlerini paylaşacaklarını bildirdi.

GÜÇLÜ DEMOKRASİYLE BİZİ KİMSE TUTAMAZ

HANDE Fırat’ın darbe girişimi konusunun G20 Toplantısı’nda gündeme gelip gelmediğini sorması üzerine Şimşek, hiç kimsenin bu konuda açık ifadeler kullanmamasına karşın küresel ekonomiye ilişkin konuşmalar yapılırken kendisinin söz aldığını söyledi. Türkiye’nin kötü bir rüya gördüğünü ama temellerinin sağlam olduğunu anlattığını belirten Şimşek, darbe girişiminden demokrasinin güçlenerek çıkacağı mesajını verdiğini kaydetti. Darbe girişiminin bir ülkeye yapılabilecek en büyük kötülük olduğunu vurgulayan Şimşek, “Fakat önemli olan size ne olduğu değildir. Başınıza bir sürü felaket gelebilir. Önemli olan sizin nasıl tepki verdiğinizdir. Türkiye, bu krizi bir daha darbe olmaması için yapısal ve kurumsal reformları yaparak, bu süreci hukuk devleti ilkesi çerçevesinde demokrasisini güçlendirerek yönettiği zaman kimse bu ülkeyi tutamaz” ifadelerini kullandı. 

S&P’NİN ARGÜMANI TAMAMEN YANLIŞ ÇIKTI

MEHMET Şimşek, Türkiye’nin, not indirimine giden kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poor’s (S&P) ile çalışmadığını hatırlattı. Şimşek, “S&P’nin en büyük argümanı, Türkiye’de siyasi gerilim artacak, Türkiye’nin demokrasisi bir anlamda zorlanacak, tehlikeye girecek, onun için notu indiriyoruz. İnanılır gibi değil tam tersi oldu, Türkiye’de gerilim azaldı, demokrasi güçlendi ve milletimiz daha da kenetlendi. Bunların not indiriminin temel argümanı tabiri caizse tamamen yanlış çıktı” değerlendirmesinde bulundu. Diğer kredi derecelendirme kuruluşlarıyla erken bir şekilde diyaloğa geçtiklerini anlatan Şimşek, “Değerlendirmelere biz karışamayız ama değerlendirmeleri yaparken, bir ülkenin yöneticilerinin o ülkeyi nasıl, nereye taşıyacağını dinlemeleri gerekiyor. Bunu da genelde yapıyorlar. Ben inanıyorum ki Türkiye’nin demokrasisi güçlenmiştir, Türkiye’nin ekonomisi bu süreçten güçlenerek çıkacaktır. Türkiye’nin reform sürecine olan inancım daha da artmıştır. Bu üçünü bir araya getirdiğiniz zaman Türkiye’nin notunun indirilmesi için hiçbir sebep yoktur. Badire atlattık, büyük bir deprem yaşandı ama milletimiz bu konuda cesaret ve ferasetle hareket ettiği için biz şu anda dimdik duruyoruz, buradan da ders çıkartacağız ve ileriye bu şekilde Türkiye’yi taşıyacağız” diye konuştu.

RUSYA İLE ESKİSİNDEN DAHA İYİ OLACAĞIZ

MEHMET Şimşek, önceki gün Rusya’da çok yoğun bir gün yaşadıklarını ve çok uzun süren bir toplantılar yaptıklarını belirterek, “Öncelikli hedefimiz, 24 Kasım öncesine hızla dönüş. Hem Rus tarafı hem bizler, ‘O yetmez’ dedik. Rusya, 34-35 milyar dolara varan zamanla bizim en büyük ticaret ortağımız olmuş bir ülke” dedi. Şimşek, Rusya’nın charter seferleri konusunda bazı güvenceler istediğini ve Türkiye’nin bunu sağladığını belirterek,  Rusya ile yaş meyve sebze, tavuk ihracatı sürecinin de hızlanacağını ancak bu konunun biraz daha çetrefilli durduğunu anlattı. Uçak krizi sonrası müteahhitlik noktasında uygulanan yasakların da tamamen kaldırılması gerektiğini ifade ettiklerini kaydeden Şimşek, Türk vatandaşlarına vize uygulanmasının da normalleştirilmesini konuştuklarını belirtti. Şimşek, Türk Akımı konusunda Rusya ile Türkiye’nin diyaloğa açık olduğunu kaydederek, “Bazı kararlar liderlere kalacak” dedi.  

PİYASALAR FED’DEN SÜRPRİZ BEKLEMİYOR

ABD Merkez Bankası’nın (FED) açıklayacağı faiz kararına ilişkin sürpriz beklenmediğini ifade eden Şimşek, “Piyasalar ne diyorsa muhtemelen o olur. Dünya ekonomi küresel kriz sonrası toparlanma içerisinde ama toparlanma çok zayıf. Aşağı yönlü riskler tamamen kaybolmuş değil. FED, ister istemez küresel ekonominin bu durumunu dikkate almak durumunda kalıyor. Yoksa Amerika’nın kendi verilerine odaklanacak olursanız aslında belki faiz artışı nispeten daha olası gibi görülebilir” diye konuştu. Küresel şartlara bakıldığında yakın dönemde faiz artışının gündeme gelmeyebileceği değerlendirmesinde bulunan Şimşek, “Bu da bizim gibi gelişmekte olan ülkeler için iyi bir haber” ifadesini kullandı. 

TÜKETİMİ BİRAZ SINIRLAMAK LAZIM

TÜRKİYE’deki kamu maliyesi ve bütçesinin sağlam temellerden oluştuğuna değinen Şimşek, bu noktada büyük risklerin söz konusu olmadığını söyledi. Çeşitli nedenlerden ötürü turizm sektörünün zorlandığını belirten Şimşek, buna rağmen mayıs sonu itibarıyla cari açığın son 6-7 yılın en düşük seviyelerinde gerçekleştiğini söyledi. Şimşek, “Bunlar hep olumlu trendler ama cari açığımız hala yüksek. O nedenle yatıp kalkıp daha çok yatırım, yatırım için daha çok iç tasarruf, iç tasarruf için biraz tüketimi sınırlamamız lazım” şeklinde konuştu. Kanun Hükmünde Kararname çıkarmak yetkisinin devletin yeniden yapılandırılması ve paralel ihanet şebekesinin temizlenmesi amacıyla kullanıldığını vurgulayan Şimşek, “Şu anda karar o ama ekonomimizin darbe yememesi için ya oturup muhalefetle çok hızlı bazı reformlarda   anlaşmamız lazım ya da çok istisnai bir iki noktada bu yetkiyi kullanmamız lazım” değerlendirmesinde bulundu.