Güncelleme Tarihi:
2013’ün başında uygulamaya giren yüzde 25’lik devlet katkısı bir taraftan Bireysel Emeklilik Sistemini (BES) geliştirirken diğer taraftan da sistemin ekonomiye katkısını artırdı. Devlet katkısı ile sisteme girenlerin sayısı 4,5 milyonu, fonların toplamı da 28,3 milyar TL’yi geçti. Sektör temsilcileri ise devlet katkısı sayesinde bireysel emekliliğin cari açığın azaltılmasına ve tasarrufların artmasına katkı sağlamaya başladığını belirtiyor.
Vakıf Emeklilik Genel Müdürü Mehmet Bostan, bireysel emeklilikte yüzde 25’lik devlet katkısının sisteme büyük ivme kazandırdığını söyledi.
VERGİ KAYNAĞI
Mehmet Bostan, sigorta sektörü ve bireysel emeklilik sistemi bir arada düşünüldüğünde önemli bir tasarruf ve vergi kaynağı olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: “Sistem, ayrıca sermaye piyasasının gelişmesini ve istihdamın artmasını sağlıyor. Diğer yandan ekonomik kayıp ve ‘volatilite’nin de önleyicisi olduğunu biliyoruz. Hem bireysel emeklilik hem de hayat sigortacılığının sağladığı fonlar, uzun vadeli fonlar olduğu için ekonomilerin en önemli finansman kaynaklarından. Bu ve bunun gibi sebeplere baktığımızda sektörün hızla büyümesiyle ekonomiye katkısı her geçen gün artıyor.”
Mehmet Bostan, sistemin emeklilerini yeni yeni vermeye başladığına da değinerek, “Bireyler, emeklilik dönemindeki gelir kaybını, bireysel emeklilik ile kapatmakta. Toplumsal bilincin oturmasıyla sistemin, önemi artacak” dedi.
TASARRUFU ARTIRIYOR
PNP Paribas Cardif Türkiye CEO’su Cemal Kişmir, sigorta poliçelerinin satılan bir ürün olmanın çok ötesinde, bireylerin taşıdıkları risklerinin sigorta şirketleri tarafından fiyatlanarak satın alınmasını sağlayan bir hizmet olduğuna dikkat çekti. “Hayatın içinde değişen ihtiyaçlara uygun sigorta güvencelerine sahip olmak, lüks değil ihtiyaç olarak algılanmalıdır” diyen Kişmir, Türkiye’de sigortacılık algısının da bu anlayışla, sektörün tüm aktörlerinin çalışmalarıyla gelişmiş ülkeler seviyesine ulaşacağını vurguladı.
Sosyal açıdan risk transferi yapıyoruz
PNP Paribas Cardif Türkiye CEO’su Cemal Kişmir, sigortanın, toplumlar için sosyal risk mühendisliği olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Son yıllarda hayat sigortaları; işsizlik, işgörememezlik, tehlikeli hastalıklar gibi teminatlarla daha da geniş müşteri kitlelerine ulaşıyor. Türkiye’deki sigorta tüketici davranışının sigorta potansiyeline paralel olarak gelişmesi için sigortacılığın, ekonomik ve sosyal açılardan bir ‘risk transferi’ olduğunu ve daha iyi anlatılması gerektiğini düşünüyorum.”
Ekonomiye uzun vadeli kaynak
Anadolu Hayat Emeklilik Genel Müdürü Mete Uğurlu, bireysel emeklilik sistemine yönelik şu bilgileri verdi: “2013’te bireysel emeklilik sistemine, düşük seviyelerde seyreden yurtiçi tasarruf oranının artırılması ve hedeflenen ekonomik büyümenin sürdürülebilir bir cari denge ile sağlanabilmesi anlamında çok önemli bir rol yüklendi. Tasarrufları arttırabilmenin yolunun bireysel emeklilikte biriken uzun vadeli kaynak olduğu inancındayız.”
Otomatik katılım sistemi geliştirecek
Vakıf Emeklilik Genel Müdürü Mehmet Bostan, bireysel emeklilik sisteminde işyerlerine yönelik yapılacak yeni düzenleme için şu açıklamaları yaptı:
“Geçen sene sisteme devlet katkısı geldi, bu sene de hayatımıza otomatik katılım girdi. Otomatik katılımla birlikte katılım üst seviyeye çıkacak. Çünkü sisteme hâkim olan ‘gönüllük esası’ yavaş yavaş şekil değiştiriyor. Bu hususta kamuda bu işin daha da yaygınlaşması ve işverenlerin destek vermesi önem arz ediyor. Sigorta şirketlerinin, emeklilik şirketlerinin de iletişim adına büyük atılımlar yaptığını; 360 derece reklam çalışmalarını yoğun olarak görüyoruz. Bu da bilincin yüksek seviyeye çekilmesinde önemli etkenlerden biri.”
Don hasarının tespiti bitti
Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) Nisan ayında gerçekleşen 60 bin adede yakın adet hasar ihbarına ilişkin olarak tarla ve bahçelerde ön hasar tespitlerini tamamladı. TARSİM’den yapılan açıklamada, “Nisan ayında bitkisel ürün sigortası branşında 60 bin adede yakın hasar ihbarı alındı ve bu ihbarlar, başta don olmak üzere, ağırlıklı olarak dolu ve fırtına gibi nedenlere dayanıyor. Hasar ihbarı alınan ürünlerde ise, fındık, kayısı, üzüm, buğday, elma, kiraz, şeftali başı çekti” denildi.