Güncelleme Tarihi:
BOÄžAZİÇİ Ãœniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Ãœyesi Prof. Dr. Burak SaltoÄŸlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, YEP'in gerçekçilik ve tutarlılık kısmının yerinde olduÄŸunu düşündüğünü ifade etti.Â
SaltoÄŸlu, ekonomi yönetiminin gelecek yıl için yüzde 2,3'lük büyüme öngördüğünü ve 2019'u "yeniden yapılandırma yılı" olarak deÄŸerlendirdiÄŸini belirterek, enflasyon hedefinin çok sert indirilmemesinin de makul olduÄŸunu söyledi.Â
2020 yılından sonra büyümenin tekrar, ortalamalar olan yüzde 5 seviyelerine çıkacağını, Ar-Ge yatırımları, yerlileÅŸtirme ve millileÅŸtirme adımları ile net ihracatın büyümeye katkısının artırılacağını vurgulayan SaltoÄŸlu, ÅŸunları kaydetti:Â
"Cari açığın milli gelire oranı ciddi ÅŸekilde düşecek. YEP'in kendi içerisinde bir tutarlılığı var. GeliÅŸmeler her 3 ayda bir kontrol edileceÄŸi için muhtemel sapmalar olacaktır. Bunları göreceÄŸiz. Özetle, piyasa beklentilerinin karşılandığını düşünüyorum. Mega projelerin, doÄŸrudan yabancı yatırım yoluyla uluslararası finansman ile hayata geçirilmesini pozitif buluyorum. Toplantıda bir sürü yabancı katılımcı vardı. Hepsinin ilgisi var, uygulamayı bekliyorlar."Â
- "YEP, YENÄ° VE DOYURUCU"Â
Piri Reis Ãœniversitesi Ä°ktisadi ve Ä°dari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erhan AslanoÄŸlu da adının içeriÄŸi ile uyumlu, gerçekçi bir program gördüğünü ifade ederek, bugüne kadar olan programlardan farklı olarak YEP'in, yeni unsurlar içerdiÄŸini, öncelikle makro hedeflerin gerçekçi olduÄŸunu söyledi.Â
AslanoÄŸlu, gelecek yıl için hedeflenen yüzde 2,3'lük büyümenin ekonominin ihtiyacı olan enflasyonun ateÅŸi ve cari açığın düşürülmesi adına gerekli olduÄŸunu vurguladı.Â
Ekonomiyi 2020 ve sonrası için sürdürülebilir büyüme patikasına atabilmek adına yapısal dönüşümle ilgili bazı planlar olduÄŸunu gördüğünü belirten AslanoÄŸlu, "Enflasyonla etkin mücadele için ayrı bir paketle gelineceÄŸi söylendi. Kamu tasarrufunu izleyecek bir ofis kurulacak. Bankalarla reel sektörün sorunlu kredilerini çözmek için dünya örneklerinden de yararlanarak çözümler bulunacağı söylendi. YEP'in daha dinamik bir yapısı var. Program bugün açıklandı, gelecek yılki planı bekleyelimden ziyade 3 ayda bir izlenecek. OluÅŸturulacak ekiple sürekli izlenecek. Ekonomiyi daha ön plana alan bir yapı var. Ciddi anlamda yeni ve doyurucu bir plan gördük." ifadelerini kullandı.Â
AslanoÄŸlu, bazı ithal ürünlerin yurt içinde üretilmesini ve yüksek katma deÄŸerli ürünlerin üretimine destek verilecek olmasını pozitif deÄŸerlendirdiÄŸini söyledi.Â
Para politikasında güçlü bir adım atıldığını, bugün de YEP ile piyasanın tatmin edildiÄŸini belirten AslanoÄŸlu, "Böylece iki önemli aÅŸama atlatıldı. Üçüncü aÅŸama siyaset, jeopolitik geliÅŸmeler ve Türkiye'nin dış dünya ile iliÅŸkileri... Burada da haber akışı önemli. Burada ilerleme kaydedileceÄŸi yönünde haberler geliyor. Bunları da görürsek kurlar konusunda daha istikrarlı, belki de ciddi düşüşler görürüz." ÅŸeklinde konuÅŸtu.Â
"GERÇEKÇİ HEDEFLER GÖRDÃœK"Â
Bilgi Ãœniversitesi Öğretim Görevlisi ve ekonomist Murat SaÄŸman ise YEP'in beklentileri karşıladığını ve gerçekçi hedeflerinin olduÄŸunu söyledi.Â
Ekonomik gerçeklere daha yakın ve birbiriyle uyumlu rakamlar gördüklerini ifade eden SaÄŸman, ÅŸu deÄŸerlendirmelerde bulundu:Â
"Bundan sonra piyasanın beklentisi, bu rakamların hayata nasıl geçeceÄŸi ve uygulamanın nasıl olacağı yönünde... Bundan önce daha çok ithalata, tüketime ve borca dayalı bir ekonomi gördük. Bundan sonra daha çok ihracat, tasarruf ve üretim olacak. Bu yolda gidilirse pozitif sonuçlar görürüz. Bankacılık sektörümüz, dünyanın en iyi bankacılık sektörlerinden bir tanesi... Åžu anda limitlere gelse de sermaye yeterlilik rasyoları iyi durumda. Bundan sonra bir dengelenme süreci olacak. Tasarruf konusunda kamunun kesinlikle yol göstermesi lazım. Kamunun yapacağı çok ciddi tasarruflar var. Bunlar yapılırsa ve kamu bunu çok iyi anlatırsa, Türkiye ekonomisindeki paydaÅŸlar da bunu görürse bu diÄŸer sektörlere yansıyacaktır. Bu tasarruf döneminden sonra tekrardan büyümeye geçebiliriz."Â
Özel sektörün borçluluÄŸunun yüksek olduÄŸunu, bunun bankaları da etkilediÄŸini dile getiren SaÄŸman, "Burada iyi bir dengelenme ve yapılanma gerekiyor. Burada en önemli unsur; güven ve öngörülebilirlik... YEP'le birlikte Türkiye ekonomisinde öngörülebilirlik artacak." dedi.Â
"HEYECAN VERÄ°CÄ° BÄ°R PROGRAM OLDU"Â
AA Finans Analisti ve stratejist Cüneyt Paksoy, eski OVP'ler ile kıyaslandığında YEP'in son derece dengeleyici, birbiriyle örtüşen ve realist hedefleri olduÄŸunu belirtti.Â
Yeni dönemde ana omurganın enflasyonla mücadele olduÄŸunu vurgulayan Paksoy, "Eski OVP'de yüzde 5, yüzde 5 ÅŸeklinde enflasyon hedefi belirlenirdi. Åžimdi ilk defa enflasyonla nasıl mücadele edileceÄŸi kavranmış durumda. Bu çok önemli. Bunu mali disiplinle, tasarrufla yapacak." dedi.Â
Paksoy, ithal ara mallarının yurt içinde üretiminin saÄŸlanacak olmasının da YEP'deki diÄŸer önemli bir unsur olduÄŸunu söyledi.Â
Bankalar ile reel sektör arasındaki dengenin takip edilecek olması ve gerekirse reel sektöre destek verileceÄŸi açıklamasının da pozitif olduÄŸunu dile getiren Paksoy, "Özetle, YEP, heyecan veren bir program oldu. Zaman içinde adımlar atıldıkça ve verilere yansıdıkça daha pozitif olacak. Yabancı algısını da pozitife çevirecek bir program... Programın gerçekleÅŸme evrelerinin de izlenmesi, programın önemli noktalarından bir tanesini oluÅŸturuyor. Vergi sistemine iliÅŸkin söylemlerin de önemli olduÄŸunu düşünüyorum. YEP'de her alana dokunuldu. Dinamik bir program gördük. Biz bu hikayeyi her yerde anlatacağız." ÅŸeklinde konuÅŸtu.Â
"GERÇEKÇİ HEDEFLER"Â
Halk Yatırım AraÅŸtırma Direktörü Banu Kıvci Tokalı da YEP'in ekonomik hedeflerin ulaşılabilir olması açısından gerçekçi göründüğünü ifade ederek, ÅŸunları kaydetti:Â
"Tek haneli enflasyonun ancak 2020 sonu itibarıyla mümkün olacağı düşünülüyor. Enflasyonla mücadelede ise sadece bağımsız ve sıkı para politikasının yeterli olmayacağı, maliye politikası desteÄŸi ile toplum genelinde koordinasyonun saÄŸlanmasının gerekli olduÄŸu vurgulanıyor. Bu çerçevede, yeniden yapılandırılmış Finansal Ä°stikrar ve Kalkınma Komitesi'nin hayata geçirilmesi ve enflasyonla topyekün mücadele edilmesi konularındaki kararlılık dikkati çekiyor. Yeni programda, enflasyon ile birlikte cari açık da düşürülmesi gereken diÄŸer kritik bir denge olarak karşımıza çıkıyor. Cari açığı hızla indirmede de ilaç, kimya, petrokimya, enerji, makine/teçhizat ve yazılım sektörlerinin öncelikli yatırım yapılabilir alanlar olarak belirlendiÄŸini görüyoruz. Hem enflasyon hem de cari açıkla mücadelede de mali disiplin önemli bir politika duruÅŸu haline geliyor."Â
Tokalı, YEP'in ekonomik dengelerdeki hassasiyetleri ve öncelikleri dikkate alan, gerçekçi hedeflere sahip ve bu hedeflere ulaÅŸmak için gerekli uygulamaları gerçekleÅŸtirmede kararlı bir tutuma sahip olduÄŸunu vurguladı.Â