Güncelleme Tarihi:
YATIRIM Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu (YOİKK) toplantısında Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek ile biraraya gelen iş dünyasının temsilcileri, hükümete "makro ekonomide bozulma yaşanıyor, küresel dalganın ciddiye alın, büyüme konusunda acil tedbirler gerekiyor, doğrudan yatırım için çaba gösterin" uyarısında bulundu.
YATIRIM MERKEZİ OLUYORUZ: Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türk İşadamları ve Sanayicileri Derneği (TÜSİAD), Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) temsilcilerinin katıldığı toplantıda ilk konuşmayı Mehmet Şimşek yaptı. Hükümetin elde ettiği makroekonomik başarıların altını çizen Şimşek, şöyle konuştu: "Özel sektör yatırımlarının artırılması amacıyla yatırım ortamının iyileştirilmesine büyük önem veren hükümetimiz, Türkiye’yi yatırımlar açısından bir cazibe merkezi haline getirmeye kararlıdır. 270 milyar dolarlık dış ticaret hacmi, 111 milyar dolara ulaşan uluslararası doğrudan yatırım stoku ve sağladığı güven ve istikrar ortamı ile Türkiye, bölgesinde yatırım merkezi olma yolunda ilerlemektedir."
YORUM HATASINA DÜŞMEYELİM: Şimşek’in ardından söz alan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ekonomide elde edilen başarılara değinirken, "Ancak, bu başarıyı yorumlamakta hataya düşer, rehavete kapılırsak, ileriye gidemez, gerileriz. Zira iyiye giden alanlar olduğu gibi, iyileşme sağlanamayan çok sayıda konu, halen yolumuzu tıkamaya devam etmektedir" dedi. Türkiye’nin dünyanın en büyük 17’nci ekonomisi olmasına karşın, iş ortamının düzgünlüğü açısından, Dünya Bankası sıralamasında, ancak 57’nci olabildiğine dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, gelen yabancı sermaye için de "Hepimiz biliyoruz ki, doğrudan sermaye girişlerinin önemli bir bölümü özelleştirmedir, satın almadır, emlak geliştirme ve gayrimenkul alımıdır. Greenfield (sıfırdan) yatırımlarını artıramazsak, hedefimize ulaşmış sayılmayız" dedi.
DEPREM DEĞİL, BİNA ÖLDÜRÜR: Bir taraftan iyiyi umarken, kötüye karşı da hazırlı olmak gerektiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Olumsuzluk yaymak kadar, ’bize bir şey olmaz’ türünden temennilere bel bağlamak da, sorumlu bir yönetim anlayışına uymaz. Türkiye ekonomisi, 1997 ve 2001 krizlerinden daha iyi durumda bulunuyor.        Ama aynı zamanda 2007’de hemen tüm         makro göstergelerde ciddi bozulmalarda yaşandığını da göz ardı edemeyiz. Aslında piyasalardaki bu dalgalanma bizler için bir uyarıdır. Deprem uzmanlarının dediği gibi, deprem öldürmez bina öldürür."
Hemen adım atılmazsa yüzde 5 hayal olur
TÜRK Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Üyesi Ali Kibar: "Dünya piyasalarındaki çalkantı ve düşen büyüme hızı karşısında ekonominin direncinin artırılması ve yatırım ortamının yeniden canlandırılması için 2008’in ilk çeyreğinde atılacak adımlar çok büyük önem taşıyor. Bu adımların önümüzdeki birkaç ay gibi kısa bir sürede atılmaması halinde 2008 yılında büyüme hızının hedeflenen yüzde 5 oranını da altında kalması ihtimali var."
Tık nefes olmuş bedene yapılacak müdahale by-pass
 TÜRKİYE İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı: "Kalp hastası olmuş, tık nefes olmuş bir bedene yapılacak müdahale by-pass’tır. Dünyada ekonomi daha iyi bir noktaya doğru gitmiyor. Küresel dalga ortamında daha hassas bir mali politika izlenmesi gerekli. Girdi maliyetleri üzerindeki yükler kaldırılamadığı için yurtdışında iş kaybediyoruz, istihdam yaratamıyoruz, hatta kaybediyoruz."
Hükümet, krizi fırsata dönüştürme adımı atacak
HÜKÜMET, uluslararası dalgalanmaların Türkiye’ye yansımalarının sınırlı olacağını beklerken, uluslararası piyasalardaki dalgalanmayla gündeme gelen olası bir krizi de "fırsata" dönüştürme kararı aldı. Hükümet, bu amaçla uluslararası sermaye girişini kolaylaştıracak önlemler alabilecek. Toplantıya Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Mehmet Şimşek, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, Dışişleri Bakanı Ali Babacan, AKP Genel Başkan Yardımcıları Reha Denemeç, Şaban Dişli, Bülent Gedikli, TBMM Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, Plan Bütçe Komisyonu üyeleri Halil Aydoğan, Alaattin Büyükkaya ile Mustafa Açıkalın katıldı.
TÜRKİYE GÜVENLİ LİMAN: Toplantıda, ABD ekonomisinde konut piyasasındaki krizle başlayan ve uluslararası piyasaları etkileyen gelişmeler değerlendirilirken, Türkiye’nin Avrupa’da ve bölgesinde "siyasal istikrarı ve mali disiplinini sağlamış en güvenilir liman" olduğu belirtildi.
DOLAÅžAN PARAYI ÇEKMEK: Türkiye’nin siyasi istikrar problemi olmadığı vurgulanırken,"Bu durumun yabancı sermaye açısından önemli olduÄŸu" belirtildi. Bu çerçevede "Dünyada dolaÅŸan paranın Türkiye’ye yönelmesi ve olası bir krizini fırsata dönüştürülmesi için gerekirse yeni önlemler alınabileceÄŸi" konuÅŸuldu.Â
ŞOKLARA DİRENÇ VAR: Toplantıdan sonra yapılan yazılı açıklamada da Türkiye ekonomisinin, muhtemel riskler karşısında kendisini koruyabilme özelliğini geliştirdiği, küresel ve yerel şoklara direnebilme kabiliyetini artırdığına dikkat çekildi. Bu kazanımlar sayesinde, uluslararası dalgalanmaların Türkiye yansımalarının sınırlı düzeyde kalacağına işaret edilen açıklamada "küresel ekonomik ve mali piyasalardaki gelişmeler ile bu gelişmelerin Türkiye ekonomisine muhtemel yansımaları, bu etkilerin yönetilmesine yönelik geliştirilen inisiyatif ve politikaların" değerlendirildiği kaydedildi. Kredi koşullarının sıkılaşması ve risklerin yeniden fiyatlandırılmasının, büyümeyi yavaşlatacağı belirtilen açıklamada, "Bu yavaşlamanın gelişmekte olan ekonomilerde ise daha ılımlı olması bekleniyor" denildi. Açıklamada, ihtiyatlı disiplinli ve tutarlı politikanın sürdürüleceği belirtilerek şu ifadelere yer verildi:
BÜTÇEYE SADAKAT: "Mali disiplin korunacak, harcamalarda bütçe büyüklüklerine bağlı kalınacak, enflasyonu hedeflenen düzeye indirme kararlılığından taviz verilmeyecek, özelleştirme programı kararlılıkla uygulanacak, yapısal reformlar süratle hayata geçirilecektir."