Güncelleme Tarihi:
Türkiye ekonomisinin gidişatı, Ekonomi Muhabirleri Derneği'nce (EMD) düzenlenen panelde tartışıldı. ‘‘Türkiye Ekonomisi Nereye Gidiyor?’’ konulu panel, Ankara'da yapıldı.
Dünya Gazetesi Ankara Koordinatörü Taylan Erten'in yönettiği panele, Dış Ticaret eski Müsteşarı Yavuz Ege, Dünya ve Milliyet Gazeteleri köşe yazarı Prof. Dr. Göngör Uras, Bilkent Üniversitesi İktisat Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erinç Yeldan ve Marmara Üniversitesi İngilizce Ekonomi Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Hayri Kozanoğlu konuşmacı olarak katıldılar.
Yavuz Ege, istikrar programı ile bankacılık operasyonlarının aynı zamana denk gelmesinin yanlış olduğunu söyleyerek, ‘‘Bugün, bankacılık sektörü, istikrar programının başladığı noktadan çok daha geride’’ diye konuştu. Ege, krizi Ankara'nın kamu finansmanı, İstanbul'un da borsa ve finans açısından tartıştığını belirterek, ‘‘Reel dengeleri, insanı bir tarafa bıraktık. Halbuki ekonomi politikalarının temel amacı insandır’’ dedi.
Geçen yıl uygulanan istikrar programının, büyüme hedefleri açısından tuttuğunu söyleyen Ege, cari açıktaki artışın öngörülemediğini ve programın bu nedenle çöktüğünü vurguladı. Cari açığın milli gelire oranındaki büyük artışın Türkiye açısından dış dünyada bir kreditibilite kaybına yol açtığını anlatan Ege, IMF'nin bu konudaki uyarılarının dikkate alınmadığını belirtti ve ‘‘Çünkü büyüme, siyasi iktidarın hoşuna gitmişti’’ dedi.
Doç. Hayri Kazanoğlu ise Devlet Bakanı Kemal Derviş'in yurtdışındaki görevi nedeniyle daha rahat kaynak bulacağı yönündeki yaklaşımı şu sözlerle eleştirdi: ‘‘Merkez Bankası eski başkanına danışmanlık yapan Dani Rodrik, Amerika'daki en popüler 20 iktisatçıdan biridir. Böyle birinin danışmanlık yaptığı Merkez Bankası ile bu hale gelirsek gerisini siz yorumlayın.’’
KAFA KARIŞIYOR
Prof. Güngör Uras da, iç kaynak ararken ‘‘damlayan musluk, elektrik düğmesi ve kağıdın iki yüzünün kullanılması’’ diye ileri sürülen yöntemlerin kafa karıştırmaktan başka bir işe yaramadığını söyleyerek şöyle dedi: ‘‘Biz ürettiğimizin üzerine eklediğimiz bir dış kaynağı harcamaya alıştık. Şimdi o dış kaynağı arıyoruz. Bunun çözümü de yatırım ve tüketimde kısıntıya gitmektir.’’