Güncelleme Tarihi:
Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı ve Eureko Sigorta Genel Müdürü Can Akın Çağlar, son 15 yılda Türkiye’ye 52 milyar dolarlık yabancı sermaye girişi olduğunu, bunun da 8 milyar dolarının sigortacılık sektörüne geldiğini söyledi. “Türkiye bugün bu kadar büyüyorsa arkasında sigortacılığın sağladığı güvence var” diyen Çağlar, bu güvence olmazsa, yabancı sermayenin yatırım yapmayacağını kaydetti.
AĞAÇLA UĞRAŞMAKTAN ORMANI KAYBEDİYORUZ
Can Akın Çağlar, sigortacılar olarak güncel sorunlarla uğraşmaktan sektörün ekonomi için anlamına odaklanılamadığına da değinerek, şunları söyledi: “Ağaçla uğraşmaktan ormanı kaybediyoruz. İstihdam yaratıyoruz, yatırımları destekliyoruz, tasarruf sağlıyoruz. Bugün 4 milyar lira Türk ekonomisine kaynak aktarmışız. Kamunun borçlanma ihtiyacının arttığı bugünlerde 41 milyarlık tasarrufumuzu kamunun borçlanma araçlarına yatırmışız. Benim daha çok önem verdiğim konu, sigorta şirketleri çok ciddi bir risk yönetim bilgisine sahip. Bunu biz, sektörlere aktarmayı becermeliyiz. Yani, risk gerçekleşmeden, önlenmesi konusunda ekonomiye katkı sağlamalıyız. Biz ise, bunları bırakıp, her gün trafik sigortasındaki sorunları konuşuyoruz.”
SÜRDÜRÜLEBİLİR OLMAKTAN ÇIKIYOR
Çağlar, sadece sorun olduğunda sigortanın konuşulmasını doğru bulmadığını da belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hayatımın bir kısmı bankacılıkta geçtiği için, bankacılık biraz da umudu paylaşma sanatı. Sigortacılık ise kaza ve kederi paylaşma sanatı. Acılar olduğu dönemde sigortayı hatırlıyoruz, o zaman da derdimize derman olmuyor. Bunu kültür haline getirmemiz lazım. Deprem olduğunda DASK, kuraklık olduğunda tarım sigortası, kaza olduğunda sigorta aklımıza geliyorsa bu çok da sürdürülebilir bir durum değil. Geçenlerde Birlik olarak Milli Eğitim Bakanımızı ziyaret ettik. Müfredata ne istiyorsanız koyalım dedi. Bu aslında bir eğitim süreci. Biz sigortacılarda da kabahat var; anlatamıyoruz. Poliçeyi satıyoruz, işimiz bitiyor. Müşteri de aldığı poliçenin neyi kapsadığına bakmıyor, sadece fiyat ile mukayese ediyor. Hadi bunu bireysel müşteriler kaskoda yapıyor; 50-100 milyon dolarlık yatırımları olan, binlerce kişinin çalıştığı koca koca şirketler de fiyata bakıyor. Bizim, müşteriye, hasar olmadan anlatabilmeyi becermemiz gerekiyor.”
FİNANSAL GELİRLE AYAKTA DURUYORUZ
Can Akın Çağlar, sigortacılar olarak finansal gelirle ayakta durmaya çalıştıklarına değinerek, şu açıklamaları yaptı: “Tahsil ettiğimiz prim ile ödediğimiz hasara baktığımız zaman, sektör sürekli zarar ediyor. Teknik rasyolara baktığımızda yüzde 101-102’lerde ve topladığımız primler, ödediğimiz hasar sürecinde elimizdeki likitin değerlendirilmesinden elde ettiğimiz finansal gelir ile ayakta duruyoruz. Teknik karlılıkta zarar ediyoruz, bunun da temel sebeplerinden bir tanesi trafik sigortasında son 11 senede 7,3 milyar TL sektör zarar etmiş. Hele ki şu an, fiyatların belli bir sınırlar içerisinde dönüyor olması; bizi, başka müşterilerden bunu tahsil etmeye yönlendiriyor. O yüzden biz teknik karlılığı çok olmayan sektör olarak finansal gelirlerle ayakta durmaya gayret ediyoruz.”
OKYANUSA AÇILALIM DERKEN HAVUZDA BOĞULUYORUZ
Can Akın Çağlar, sigortacılığın sadece trafik sigortası üzerinden konuşulmasını doğru bulmadığını belirterek, şunları söyledi: “Biz vizyonu belirlerken, okyanuslara açılalım dedik, havuzlarda boğulmaya başladık. Başta trafik sigortası olmak üzere bir sürü sigorta havuzumuz oldu. Evet, trafik sigortasında 16 milyon insana dokunuyoruz ama fiyat konusunda elimizden geleni de yapıyoruz. Matematik olduğu için de neden çözemediğimizi anlayamıyoruz. Sonuçta, 11 yılda, 7,3 milyar zarar var. Aslında bizim trafik sorunun çözmeyi, hani bataklığı kurutmak derler ya, kazaları önleyici çalışmaları konuşmamız lazım. Benim bu konuda kişisel bir önerim var. BDDK, SPK gibi Trafik Düzenleme ve Denetleme Üst Kurulu diye bir kurul kursak. Kazaların azaltılması için biz sektör olarak her türlü desteği vermeye hazırız. Bunu bir memleket meseli haline getirip, çözersek, trafik sigortası diye bir şeyi de artık konuşmayız.”