Ekonomi AB’ye uyuyor ’tekstil gözden çıktı’ korkusu yayılıyor

Güncelleme Tarihi:

Ekonomi AB’ye uyuyor ’tekstil gözden çıktı’ korkusu yayılıyor
Oluşturulma Tarihi: Şubat 23, 2006 00:00

İSO’nun Durum Tespit Anketi, ’tekstil, giyim, deri ve ayakkabı sektörleri’ hariç beklenenin üzerinde ’iyimser’ çıktı. İSO Başkanı Tanıl Küçük, hükümetin makro ekonomide büyük başarı gösterdiğini, Maastricht kriterlerine yaklaştığını ancak sanayicinin mevcut durumunu daha fazla sürdüremeyeceğini söyledi.

İSTANBUL Sanayi Odası (İSO) Ekonomik Durum Tespit Anketi sonuçları, 2005 yılının ikinci yarısında ekonomide yavaşlama eğiliminin azaldığını, işletmeler için ilk yarıya göre daha olumlu bir tablo çıktığını ortaya koydu. Anketin sonuçlarına göre; sanayici, dış satımda, iç satımda, üretimde, yeni siparişlerde daha iyimser hale geldi. Sadece istihdamda iyileşme beklenmiyor. Tekstil, giyim, deri ve ayakkabı sektörleri ise kan kaybetmeye devam ediyor.

REEL SEKTÖRE YANSIMADI: İSO Başkanı Tanıl Küçük, "Enflasyon’da 37 yılın en düşük seviyesine gelindi. Bütçe performansı çok yüksek oldu ve konsolide bütçe açığı yüzde 2’ye geriledi. Bu Maastricht kriterlerinde belirtilen oranın da altında. Kamu net borç stokunun GSMH’ye oranı da bu kriterlere çok yaklaştı. Ancak bu iyileşmeler reel sektöre aynı ölçüde yansımadı. Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı’nda belki bazı sektörler gözden çıkıyor. Ben sanayinin tümünün gözden çıkacağını düşünmek dahi istemiyorum" dedi. İSO’nun yılda iki kez hazırladığı Ekonomik Durum Tespit Anketi Raporu’nun 2005 yılı ikinci yarı sonuçlarını ve 2006 yılı beklentilerini açıklayan ve yorumlayan Tanıl Küçük YTL’deki değerlenmenin de mali politikalardaki başarıyı desteklediğini, ancak reel sektörün rekabet gücünün büyük yara aldığını ifade etti.

TEKSTİL VE GİYİM DÜŞÜYOR: Küçük, sanayi sektörünün genel üretim artışı ortalamasının iyi olduğunu ancak bazı sektörlerdeki üretim artışının bu ortalamanın altında kaldığını bildirdi. Küçük, "Yani bazı sektörlerimizde işler iyi gitmemektedir. Örneğin tekstil ürünleri üretiminde 2005 yılında geçen yıla göre yüzde 11.9 oranında düşüş var. 1997 yılı üretimini 100 aldığımızda tekstilde 2005 yılı üretim büyüklüğü yüzde 90.6’dır. Yani, ilerlemek şöyle dursun, tekstilde 9 yıl evvelki üretimin bile altına inilmiştir. Tekstilin yanı sıra giyim sanayi üretiminde bir önceki yıla göre yüzde 12,5 azalma var. Aynı şekilde deri ve ayakkabı sektörünün üretimi de 2005 yılında 2004’e göre yüzde 19.8 azalmış. 1997 yılı üretimi 100 alındığında deri ve ayakkabı sektörünün 2005’teki üretim seviyesi 74.2. Biz bazı sektörlerin gözden çıkarıldığını düşünmek bile istemiyoruz."

GELECEĞE İYİMSER BAKIYORLAR: Tanıl Küçük, işletmelerin 2006 yılı beklentilerine değinirken de "İşletmelerin geleceğe, 2005 yılına göre daha iyimser baktıkları ortaya çıktı. İç satışlarda, yeni siparişlerde, istihdamda, ihracatta, üretimde daralma bekleyen işletmelerin oranı geriledi. Tüm bulgular bir arada değerlendirildiğinde, genel olarak işletmelerin 2006 yılının ilk yarısı için 2005’e göre daha umutlu oldukları ortaya çıkıyor." diye konuştu. Bunun, sanayicinin üretimini devam ettirebilmek için her zaman geleceğe umutla ve iyimserlikle baktığı yönündeki görüşlerinin teyidi olduğunu ifade eden Küçük, "Sanayici umutlu olmak zorundadır. Umudunu koruyamazsa, üretim yapamaz" dedi.

Sanayicinin anketinden ne çıktı

Üretimde artış bildirenler yüzde 43.5’ten yüzde 50’ye yükseldi

Üretimde azalış bildirenler yüzde 27.8’den yüzde 25.8’e geriledi

İç satışlarda artış bildirenler yüzde 39.3’ten yüzde 48’e yükseldi

İç satışlarda azalış bildirenler yüzde 29.7’den yüzde 25.3’e geriledi

Dış satışlarda artış bildirenler yüzde 36.8’den yüzde 44.7’ye yükseldi

İhracatta azalış olduğunu bildirenler yüzde 32.2’den yüzde 30.3’e geriledi

Yeni siparişlerinde artış bildirenler yüzde 39.3’ten 43.7’ye yükseldi

Yeni siparişlerde azalış bildirenler yüzde 29.5’ten yüzde 26.5’e geriledi

İstihdamda daralma belirtenler yüzde 25.7’den yüzde 26’ya yükseldi

ABD doları 1.448 YTL olacak

İSO üyesi sanayicilerin 2006 yılı kur, büyüme ve enflasyon tahminleri de şöyle: ÜFE tahmini, yüzde 6,5 ile program hedefinden yüzde 30, TÜFE tahmini ise yüzde 7 ile öngörülen hedeften yüzde 40 daha yüksek. İşletmelerin dolar kur tahmini 1,448 YTL, avro kuru tahmini 1,737 YTL. Bu bulgular doların yıl sonuna kadar yüzde 7-8, avronun yüzde 8-9 oranında artacağı beklentisini ifade ediyor. Dolar ve avro kuru ile ÜFE/TEFE beklentilerinin gerçekleşmesi durumunda YTL 2006 yılında da mevcut konumunu koruyacak.

Başbakan sorunlarımızı dinliyor, eylem yapmayız

İSO Başkanı Tanıl Küçük, bazı sanayicilerin hükümeti uyarmak için ’miting’ yapmayı planladığının sorulması üzerine Küçük, TOBB’da düzenlenen toplantıda da Erdoğan’a sorunların aktarıldığını, bu toplantıdan 1 hafta önce Başbakan ile yaptığı görüşmede de sorunları dile getirdiğini belirtti. Erdoğan’ın, 22 Mart’taki İSO Meclis toplantısına katılacağını bildiren Küçük, "Sorunları anlatmak için her zaman zemin var. O zemini yaratabiliyoruz. O zemin olduğu müddetçe de sorunları bu şekilde anlatmaya devam edeceğiz" dedi. Çözüme katkı da sağlamayı istediklerini belirten Erdoğan, misyonlarını böyle tanımladıklarını, hükümetin diyaloga açık tutumunun da buna yanıt verdiğini, sorunları ifade ettikleri zeminlerin bunlar olduğunu kaydetti. Küçük, "Biz bugün olumsuz bir tablo çizmiyoruz. Bir tek şeye inanıyoruz, sanayi bu ülke için çok önemli" dedi.

Bizi işçi hakkı yemeye zorluyorlar

İSO’nun dün öğleden sonra yapılan meclis toplantısında da sanayicinin girdi maliyetleri konusunda sert konuşmalar oldu. Meclis Üyesi Hakkı Matraş, Türk sanayicisinin maliyetlerini düşürmek için istemeden "Çin gibi işçi hakkı yemeye" zorlandığını söyledi. Matraş, "Çin’den alınan ara mallarla ihracata devam etmek de asla başarı olarak yorumlanmamalı. Ne yazık ki biz de Çin gibi işçi hakkı yiyerek işçi çalıştırmaya başladık. Çin gibi oluyoruz" dedi. İHKİB Başkanı Süleyman Orakçıoğlu da fabrikalarını başka ülkelere taşıyanların kendi beceriksizlikleri yüzünden ülkeyi terk eder duruma düşmediklerini belirtti ve "Bu ülkede geçiş programı olmasına rağmen dört yıldır uygulanan ve kalıcı olan bir ekonomik program var. Bu program sanayinin sorunlarını göz ardı ediyor. Artık reel sektörün sorunlarını masaya yatırmak zorundayız" dedi.

Üretimi değerli YTL yavaşlatıyor

EKONOMİK Ekonomik Durum Tespit çalışmasının, ekonomide 2004’ün ikinci yarısında başlayan ve 2005’in ilk yarısında da devam eden nispi yavaşlama eğiliminin 2005’in ikinci yarısında bir ölçüde azaldığını ortaya koyduğunu, ancak ikinci yarıda iyileşmenin 2004 ikinci yarıdaki iyileşmenin gerisinde olduğunu belirten Küçük, sanayi üretimindeki nispi yavaşlamada en büyük etkenin, aşırı değerli YTL olduğunu dile getirdi. YTL’de son 4 yıldaki değerlenmenin sanayinin iç ve dış pazarda rekabet gücünü son derece olumsuz etkilediğini ifade eden Küçük, şunları söyledi: "Bize göre, 2006’nın en önemli gündem maddesi, sanayimizin rekabet gücündeki tahribatın giderilmesidir. Sanayimizin rekabet gücünü zayıflatan etkenler mutlaka ortadan kaldırılmalıdır."

Alın size manşet: Sanayici için bu durum sürdürülemez

İSO Durum Tespit Anketi’ne göre 2005’in ilk yarısında işletmelerin yüzde 70,7’si ekonomide sağlanan iyileşmenin sürdürülebileceğini belirtiyordu. Bu oran ikinci yarıda yüzde 74 düzeyine yükseldi. Tanıl Küçük "Sanayicimizin tüm sorunlarına karşın ekonomideki olumlu ortamın sürdürülmesi konusundaki iyimser görüşleri, ekonomik istikrara verdiği önemi göstermektedir" dedi. Küçük, sorunlar varken iyimserliğin kafalarda karışıklığına yol açtığının ifade edilmesi üzerine de "Ben hemen bugünün manşetini söyleyeyim: Bu durum sanayici için sürdürülebilir bir durum değil" yanıtını verdi.

Tüketici Güven Endeksi yükseldi

TÜRKİYE İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Merkez Bankası tarafından her ay ortaklaşa düzenlenen ve tüketicilerin harcama davranış ve beklentilerinin değerlendirildiği "Tüketici Eğilim Anketi"nin, 2006 Ocak ayı sonuçları açıklandı. Ankete göre Tüketici Güven Endeksi, bu yılın Ocak ayında, bir önceki aya göre yüzde 2.3 artarak 101.74’e çıktı. Endeks, 2005 Aralık ayında 99.45 düzeyindeydi. Güven endeksindeki artış, tüketicilerin "mevcut dönem ve gelecek dönem satın alma güçlerine, gelecek dönem genel ekonomik duruma ve mevcut dönemin dayanıklı tüketim malı satın almak için uygunluğuna dair değerlendirmelerinin iyileşmesinden" kaynaklandı. Endeksin alt kalemleri ve değişim oranlarına bakıldığında ise mevcut dönemde satınalma gücü endeksi, Aralık ayına göre artarak 87.48’den 88.02’ye yükseldi. Endeksin 100’den büyük olması tüketici güveninde iyimser durum, 100’den küçük olması tüketici güveninde kötümser durum, 100 olması ise tüketici güveninde ne iyimser ne de kötümser durum olduğunu gösteriyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!