Oluşturulma Tarihi: Nisan 01, 2011 00:00
Türkiye ekonomisi 2010 yılında beklentilerin üzerinde bir performans sergileyince ekonomik büyüklük 1 trilyon lirayı aştı. Milli gelir ise 15 bin 138 liraya yükseldi. Dolar bazında 10 bin 79 dolara yükselen bu rakam kriz öncesine yaklaştı.
TÜRKİYE ekonomisi geçen yılki büyüme performansı ile beklentilerin bile üzerine çıkarken, sahip olduğu ekonomik büyüklükte 1 trilyon lirayı aştı.
‘Tarihi seviye’Son çeyrekteki performansla Türkiye, 2010 yılında sabit fiyatlarla yüzde 8.9 büyüme kaydedince, gayri safi yurtiçi hasıla da cari fiyatlarla 1 trilyon 105 milyar 101 milyon liraya (735 milyar 828 milyon
dolar) çıktı. Bu seviye Devlet Bakanı Ali Babacan’ın da belirttiği gibi Türkiye için ‘tarihi seviye’ oldu. Bu rakam 2009 yılında 616.8 milyar dolar, 2008 yılında da 742.1 milyar dolar düzeyindeydi.
Milli gelir 10 bin doları aştıBu gelişmelerin sonucunda geçen yılın verileri ile Türkiye’de kişi başına GSYH değeri cari fiyatlarla 15 bin 138 lira oldu. Yani kişi başına düşen milli gelir dolar cinsinden 10 bin 79 dolara yükselerek, kriz öncesi döneme yaklaştı.
1489 liramız daha olduKriz öncesinde 2008 yılında kişi başına milli gelir, 10 bin 440 dolar iken, 2009 yılında 8 bin 590 dolara gerilemişti. Bu durumda Türk vatandaşları, geçen yıl ortalama 1489 dolar zenginleşti.
1 trilyon dolar
Gayrisafi yurtiçi hasılası ile büyüklüğü 1 trilyon lirayı aşan ekonomide ulaşılmak istenen psikolojik sınır ise 1 trilyon dolar. Ak Parti
seçim bilgirgesini henüz açıklamasa da Başbakan Erdoğan, geçtiğimiz günlerde 2023 hedeflerini açıklarken, bazı ipuçları vermişti. Erdoğan’ın dile getirdiği hedeflerden biri de GSMH’nin 2014 yılında 1 trilyon dolar olmasıydı.
2023’te 25 bin dolar Başbakan Tayyip Erdoğan’ın telaffuz ettiği rakamlardan biri de, Cumhuriyet’in 100’üncü yılında yani 2023 yılında kişi başına milli gelirin 25 bin dolar olacağı. Milli gelir hedeflerinin gerçekçi olduğunu vurgulayan Erdoğan bu konuda, “6 yılda 3 katın üzerinde artan milli gelir, 12 yılda pekala 3 kat artabilir ve 2 trilyon dolara ulaşabilir” görüşünü dile getirmişti.
Büyümenin motoru özel sektör ve iç tüketim TÜRKİYE’yi dünya sıralamasında zirveye taşıyan büyümenin ana motoru özel sektör yatırımları ve iç tüketim oldu. Sektörlerdeki büyüme oranlarının yanı sıra, özel sektör yatırımlarında görülen artış da dikkat çekti. 2010 yılının dikkat çekici bazı verileri şöyle oldu:
Kriz nedeniyle nedeniyle 2009 yılında yüzde 17.7 gerileyen özel sektör yatırımları, 2010’da cari fiyatlarla yüzde 31.1 arttı ve 164 milyar 321 milyon liraya yükseldi. Kamu yatırımları ise yılın genelinde yüzde 20.4 artışla 42 milyar 558 milyon lira oldu. Böylece özel sektör yatırımlarının toplam GSYH harcamaları içindeki payı yüzde 14.9’a yükseldi.
Yılın son çeyreğinde özel sektörün makine teçhizat yatırımları yüzde 61.1 artışla 32 milyar 28 milyon liraya ulaştı. Yılın genelinde ise özel sektörün makine ve teçhizat alımları yüzde 35.3 oranında artışla 108 milyar 826 milyon lira oldu.
Mal ve hizmet ihracatı yıllık yüzde 4.9 artarak 233 milyar 77 milyon lira oldu. Mal ve hizmet ithalatı ise yüzde 26.4 artışla 294 milyar 32 milyon lirayı aştı.
Kamunun mal ve hizmet alımı yüzde 9.2 artışla 70 milyar liraya yükselirken, inşaat harcamaları yüzde 24.1 artışla 36 milyar 132 milyon lira oldu.
Devlet harcamaları içinde maaş ücret ödemelerindeki artış 2010 yılında bir önceki yıla göre yüzde 15.2 artışla 87 milyar 344 milyon liraya ulaştı. Devletin nihai tüketim harcamaları ise bu dönemde yüzde 12.4 artarak 157 milyar 451 milyon lirayı buldu.
Ekonomi seçim öncesi hükümete avantaj verdi
ABD’nin ekonomi çevrelerinin gazetesi Wall Street Journal (WSJ), Türk ekonomisinin 2010 yılının son çeyreğinde yüzde 9’dan fazla büyüyerek, “seçimlerde hükümete avantaj verdiğini yazdı. Gazetenin internet sayfasında yer alan haberde, bugün açıklanan büyüme rakamlarının beklentilerin ötesine geçtiği, Türkiye ekonomisinin 2010 yılı son çeyreğinde yüzde 9.2 oranında büyüyerek pazarlarda beklenen 7.4 oranını fazlasıyla geride bıraktığı belirtildi. Güçlü büyüme rakamlarının, 12 Haziran’daki seçimlerde 3’üncü kez seçilmek isteyen hükümete avantaj verdiği kaydedilen haberde, AK Parti’nin büyük oranda ekonomideki başarısı nedeniyle seçimleri kazanmasının beklendiği ifade edildi.