Sadi ÖZDEMİR
Oluşturulma Tarihi: Kasım 01, 2005 00:00
1995’te kariyerlerine girişimci olarak devam etme kararı alan Haluk, Bülent, Kaan ve Banu; ‘Obase’i kurdu ve mağaza-perakende sektörüne odaklandı. Migros’tan Yimpaş’a, THY’den Marks&Spencer’e yüzlerce müşteriye çözüm üreten Obase, 1 milyon dolarlık da ihracat yaptı. Obase’in yazdığı program, perakende sektöründe ‘yok satma’yı da asgariye indirdi.
GELENEKSEL sektörlerde büyük başarılara imza atan Türk girişimciler son yıllarda yazılımda da uluslararası iş yapmaya başladı. 1995’de kariyerlerine girişimci olarak devam etme kararı alarak Obase Bilgisayar ve Danışmanlık Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi’ni kuran Haluk Alpay, Bülent Dal, Banu Dal ve Kaan Hansoy, şimdi yıllık 3 milyon
dolar cirolu bir şirketin sahibi. Üçü matematik biri Fizik olmak üzere 4’ü de İTÜ mezunu olan Obase’in kurucuları baştan itibaren mağaza ve perakende sektörüne yönelik yazılım üretmeye özen gösterdi, bu uzmanlaşmayla; Migros’tan Yimpaş’a, THY’den Marks&Spencer’e 100’lerce müşteriye çözüm üretti.
AĞABEY İTÜ’LÜ:
İTÜ’lü ortaklar arasında Haluk Alpay, diğer üç ortaktan çok önce iş hayatına atılmış. Daha sonra da İTÜ’den yeni mezun olan arkadaşlarına ağabeylik yapıp ilk iş deneyimlerinde destek olmuş. Alpay, ‘Ben İTÜ Matematik Mühendisliği bölümü mezunuyum. Deniz Kuvvetleri’nde, Alarko’da çalıştım. Sonra Havaş’ta devam ettim. Sektörde 26 yıllık deneyimim var’ diyor. Şirkette Genel Müdürlük görevini sürdüren Bülent Dal ise ‘Banu Hanım’ı ve Kaan’ı önceden tanıyorum. Haluk Bey’i de İTÜ’lü ağabey olarak tanıyorduk. O Havaş’tayken ben de orada başladım. Haluk Bey ile tanıştığımızda onun Kaan Bey’i tanıdığını da gördük. Böylece hepimiz bir şekilde tanışmış olduk ve şirket kurma önerisi bu aşamada Haluk Bey’den geldi’ diye devam ediyor.
UZMANLAŞINCA BAŞARDIK:
Haluk Alpay, nasıl bir strateji belirdekilerini şöyle anlatıyor: ‘Yıllardır yazılımdaydık. Sektörün ihtiyaçlarını çok iyi biliyorduk. Sektörde uzmanlık bazlı çözüm yoktu. Havaş’ın özelleştirme dönemiydi ve arayışa girmiştik. ‘Bir şirket kuralım ama belli bir konuda uzmanlaşalım’ dedik. Bülent ile fikir teatisine başladık. İkimiz de Havaş’tan ayrılmıştık. Konuşurken ‘iki kişi olmaz’ dedik. O Banu’yu getirdi. Sonra mağazacılık sektöründe karar kıldık. Teknoloji seçimi, eğitimler, uygulamalar, kurumsal şirketlere gidilmesi gibi iş bölümleri yaptık. 3 kişi de az geldi Kaan’ı da çektik aramıza. Kaan da yeni tekloji oluşturmada çok destek verdi. Bülent yazılım ağırlıklı çalıştı.’
YURT DIŞINA BAKIYOR:
Obase’de başkan yardımcılığını sürdüren Kaan Hansoy, İTÜ Fizik’i bitirdikten sonra bilgisayar mühendisliğinde yüksek lisans yapmış ve birçok Ar-Ge projesinde çalışmış. Kaan Hansoy, ‘TÜBİTAK ve bazı savunma projelerinde çalıştım. Özel sektörde de yazılım geliştirme üzerine çalıştım. Obase’de yeni ürünlerin geliştirilmesinde sorumluluklarım oldu. Yurt dışı işleri yönetiyorum’ diyor.
‘YOK SATMA’YI ÖNLEDİK:
Obase yazılımlarının mağazalara, büyük perakendecilere ve tedarikçilerine çok önemli kazançlar sağladığını anlatan Bülent Dal örnek olarak ‘yok satma’ sorununu gösterdi. Dal, ‘Dünyada ‘yok satmaktan’ dolayı ortalama yüzde 8 ciro kaybı var. Migros’un önemli tedarikçilerinden birisi orada kurduğumuz bilgi portalından kendi stokunu yönetebildi ve o firmanın yıllık yok satma miktarı 3 milyon dolarken 1 milyon dolara indi. Ayrıca stok verimliliğinden de önemli kazançlar sağladı. Ayrıca, müşteri takibine yönelik çalışmalarımız var. Sizin için kárlı, önemli müşteri hangisi ise onu tespit edebiliyorsunuz. Bu da çok önemli çünkü tüm ciroların ortalama yüzde 80’i müşteri kitlesinin sadece yüzde 20’sinden sağlanır.’
13 Şok’u aynı anda donattıkOBASE’de yönetim kurulu başkanlığını sürdüren Banu Dal, ‘Bizim şirketi kurduğumuz dönemlerde mağazalar daha çok muhasebe yazılımlarından dönüştürülmüş uygulamaları kullanılıyordu. Oysa mağazacılık sektörünün en önemli özelliklerinden biri çok veri saklamak zorunda olmasıdır. Bu nedenle veri hacmi yüksek veri tabanı olan bir yazılım gerekiyordu. Bu konuda çok çalıştık ve öncü olduk. İlk önemli işimiz de Migros’un 13 Şok mağazası birden açışıydı. 13 Şok için yazılımlarımızı yaptık ve kurduk. Bundan sonra Tansaş, Gima ile devam ettik. Sonra Çarşı Mağazaları ile anlaştık. Ardından Marks&Spencer, Benetton ve sonra da yurt dışına açıldık. Hem mağazacılık hem de bizim yazılımlarımız sürekli gelişiyordu. Şu anda 60 çalışanımız ve yılda 3 milyon dolar ciromuz var.’
Ramstore’la dışa açıldıkOBASE Genel Müdürü Bülent Dal, Obase isminin Open (açık) Base (platform) birleşmesinden ortaya çıktığını söylüyor. Dal, şöyle devam ediyor: ‘Açık sistem önemliydi. Verinin güvenli saklandığı bir yapı gerekiyordu. 2000 yılına doğru sektörde çok hızlı büyüme başladı bu bize de yansıdı. İlk projelerden başarıyla çıkmıştık ve yazılımımızı da tamamen biz üretmiştik. 2000 yılından sonra karar destek sisteminde de uzman olduk ve Turkcell, THY, Pepsi gibi şirketlerle çalışmaya başladık. Perakende için ürün tedariğinden, satışa kadar idari sistemi de içine alan bir yazılım yapısı oluşturduk. 1997’de ise Migros’un Rusya yatırımı (Ramstore) başlayınca bize de teklif geldi. Rus firmalarla yarıştık ve İngilizce, Türkçe, Rusça yazılımımızla biz kazandık. Sonra Rusya’da bir Alman şirketin yatırımlarına da yazılım sattık. Boyner Rusya’ya, Kazakistan’da iki Kazak firmasına, Romanya’da Gima’ya yazılım verdik. Mısır, Bulgaristan, Azerbaycan, Makedonya derken bölgede yazılımlarımız hızla yayılmaya başladı. Yazılım ihracatında 1 milyon doları aştık. Oracle da bölgesel gücümüzü gördü ve bizimle stratejik ortak oldu.’
Avrupa ve Uzak Doğu’ya Toros mantarı ihracatı
TOROSLAR’dan, Avrupa ve Uzakdoğu ülkelerine ‘Katran Mantarı’ ihraç ediliyor. Adana Orman Bölge Müdürü Seyfettin Yılmaz, Toros Dağları’nın eteklerinde bulunan Feke İlçesi’ne bağlı Oruçlu, Çandırlar, Hıdıruşağı ve Tortulu, Bahçecik, Kayadibi, Mansurlu, Şahmuratlı, köylerine yakın bölgedeki ormanlık alanlarda yetişen ve yörede ‘katran mantarı’ olarak bilinen mantar türünün, son yıllarda köylülerin geçim kaynağı olduğunu söyledi. Yılmaz, gelir kaynakları kısıtlı olan köylülerin, Avrupa ülkeleri ve Japonya’ya gönderilmek üzere topladıkları besin değeri yüksek mantarı, ihracatı gerçekleştirecek olan firmalara kilosu 100-150 YTL arasında satarak önemli gelir sağladıklarını belirtti. ‘Katran Mantarı’nın daha çok Eylül, Ekim ve Kasım aylarında görüldüğünü anlatan Yılmaz, yöre halkının, yağmurun daha etkili olduğu bu dönemlerde daha çok mantar topladıklarını ifade etti. Yılmaz, ürünlerin, toplandıktan sonra kuruyup besin değerinin kaybolmaması için naylon kaplara serpiştirilen nemli toprakta bekletildiğini ifade ederek, ‘Ardından üzerine de nemli bez örtülerek tazeliği korunmaya çalışılıyor’ dedi. Katran Mantarı’nın Feke’de 25 bin hektar alanda yetiştiğini belirten Yılmaz, bu sezon sorumluluk sahalarındaki alanlardan 37 bin 850 kilo mantar toplanmasını hedeflediklerini kaydetti.
Şaman: AB için mesleki eğitim çok önemli
MERSİN Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Kadri Şaman, Türkiye’nin, AB sürecinde mesleki eğitime büyük önem vermesi gerektiğini söyledi. Şaman, AB ile müzakere sürecinde, 35 temel alanda müktesebatın gözden geçirileceğini hatırlatarak, bu süreçte müktesebatta yer alan önemli konu başlıklarından birisinin ‘eğitim ve kültür’ alanı olduğunu belirtti. AB’nin, eğitim, mesleki eğitim ve gençlik alanlarında üye ülkeler arasında işbirliğinin geliştirilmesi yönünde çalışmalar yaptığını ifade eden Şaman, ‘AB’nin 2010 yılına kadar dünyanın bilgiye dayalı en dinamik ve rekabetçi ekonomisi olması stratejik hedefi çerçevesinde, eğitim, mesleki eğitim ve gençlik alanlarında üye devletler arasında işbirliğinin güçlendirilmesi daha da önem kazanmıştır’ dedi. AB’nin, özellikle mesleki eğitime verdiği önemin Türkiye’de de göz ardı edilmemesi gerektiğini anlatan Şaman, iş dünyasının yıllardır sıkıntısını çektiği her kademede kalifiye eleman sıkıntısının, mesleki eğitime gereken önemin verilmesiyle aşılabileceğini ifade etti. Şaman, Oda olarak mesleki kursların açılmasına büyük önem verdiklerini belirterek, açtıkları kursları başarıyla tamamlayarak meslek sahibi olan gençlerin büyük bölümünün bir işletmede işe yerleştirildiğini kaydetti.
İş Fikirleri’nin 2’nci sayısı çıktı
HAFTALIK Ekonomist dergisi tarafından hazırlanan ‘İş Fikirleri’ dergisinin ikinci sayısı bugün piyasaya çıktı. Gazete bayileri ve büyük kitapçılarda satışa sunulan derginin ikinci sayısında da, ilk sayıda olduğu gibi, kendi işini kurmak isteyen girişimcilere yeni girişim imkanları, bayilik, franchasing koşulları ile düşük sermayeli iş fırsatları tanıtılıyor. İlk sayısı geçen şubat ayında yayınlanan ve kısa sürede tükenen ‘İş Fikirleri’nin ikinci sayısı, özellikle AB’ye yönelik bir perspektif ile hazırlandı. Başta AB ülkeleri olmak üzere yurtdışından 300’e yakın işbirliği teklifi ve distribütörlük imkanlarına yer verilen dergide, ayrıca son yılların en moda butik girişimlerinin yatırım analizleri de bulunuyor.