ekobi: Kemah’tan kara trenle çıktı, ’kablo kanalı’nda 100 milyon YTL’ye koşuyor

Güncelleme Tarihi:

ekobi: Kemah’tan kara trenle çıktı, ’kablo kanalı’nda 100 milyon YTL’ye koşuyor
Oluşturulma Tarihi: Şubat 05, 2007 23:58

Erzincan’dan 11 yaşında çıkıp, kara trenle Haydarpaşa’ya gelen Mustafa Kaçmaz’ın Şişhane’de başlayan elektrik teknik malzemeleri çıraklığından ’kablo kanalında iddialı’ markalardan biri çıktı. Geçen yıl yaklaşık 48 milyon YTL ciro yapan Kaçmaz’ın Mutlusan’ı yeni fabrika yatırımına başladı. 18 ay sonra devreye alınacak fabrikayla hedef yıllık 100 milyon YTL ciroya ulaşmak.

ekobi: Kemah’tan kara trenle çıktı, ’kablo kanalı’nda 100 milyon YTL’ye koşuyor
İKİTELLİ’de 7 bin metrekarelik kapalı alana sahip fabrikada plastik kablo kanalları, çelik ve plastik spiraller, elektrik boruları, sac aksamları ve sinyal armatürleri gibi birçok elektrik malzemesinin üretimini yapan Mutlusan Elektrik A.Ş., 16 bin metrekare kapalı alana sahip yeni bir fabrika yatırımına başladı. Erzincan, Kemah’a bağlı Doğan Köyü’nde doğan ve 11 yaşında gurbete çıkan Mutlusan’ın sahibi Mustafa Kaçmaz, yeni fabrikanın 18 ayda tamamlanacağını, geçen yıl yapılan yaklaşık 48 milyon YTL olan cironun da 3 yıl sonra 100 milyon YTL’ye çıkacağnı söylüyor. Mustafa Kaçmaz şöyle başlıyor anlatmaya: "1959 doğumluyum ve 1970’te kara trenle üç günlük bir yolculukla Haydarpaşa’ya indim. Amacım İstanbul’daki amcamların yanında kalmak, çalışıp üç beş kuruş kazanmak sonra da köye dönmekti. Ancak geliş o geliş bir daha köye dönmedim. Çay ocağında, konfeksiyonda, gümrük komisyoncusunun yanında çalıştım. 1973’te ise bir mesleğe yönelmek için bir arkadaşım vesile oldu ve elektrik malzemeleri sektöründe çalışmaya başladım. Patronum bir Rum vatandaşımızdı ve şirket de piyasanın en iyi şirketlerinden biriydi. Şişhane Okçu Musa’da 10 yıl işçilik yaptım. Teknik elektrik malzemelerinde çok iyi yetiştim. Şişhane bu işin ulusal showroom’uydu ve bütün iş orada dönüyordu." HIRSLIYDIM, İŞİMİ KURDUM: Mustafa Kaçmaz, 11 yaşında çıktığı gurbette bir meslekte ilerlerken yıllar geçer ve artık kendi işini kurma sevdasına kapılır. Kaçmaz şöyle devam ediyor: "Hiçbir dönemde kahvehane ya da gece hayatım olmadı. Sürekli işimi daha iyi öğrenmekle uğraştım. 1980’de askerliğim bitti ve tekrar işe döndüm. 1983’te ise bir karar aşamasına geldim. Sermayem yoktu ama çok hırslı ve azimliydim. Sektörde de çok tanınmıştım. Hem üretimi hem de pazarlamayı çok iyi kavramıştım. 1983’te bir dükkan açmaya karar verdim. En büyük sermayem müşterilerimdi. Bir ortakla yola çıktık. Önce elektrik teknik malzemelerini fason ürettirip satmaya başladık. 1992’de ortağımızla dostça ayrıldık. Bu dönemde ben teknik malzeme işinden kablo kanalları ve iç tesisat malzemelerine geçmeye karar verdim. Çünkü bir araştırma yapmıştım ve özellikle kablo kanallarının neredeyse tamamının ithal olduğunu görmüştüm."KABLO KANALIYLA BÜYÜDÜK: Mustafa Kaçmaz, İkitelli’de PVC kablo kanalları üretimine başladıktan sonra piyasada iki yönlü genişlemeyle karşılaştığını belirtiyor ve "Hem iç pazarda boşluk vardı hem de aynı dönemlerde SSCB çözmüştü ve Ruslardan büyük talep başlamıştı. İşimiz hızla büyüdü" diyor. Perpa’ya taşınma sürecine de uyduklarını anlatan Mustafa Kaçmaz şöyle konuşuyor: "Kablo kanalları bütün inşaatlara, ofislere, evlere girdi. Bizim ağırlıklı işimiz de bu oldu. Rusya’da da çok iyi bir pazar elde ettik. Halen Rusya’ya yılda 4 milyon dolarlık mal satıyoruz. 40’a yakın ülkeye ihracat yapıyoruz. Şimdi Batı Avrupa pazarına da girdik ve yeniyatırımı da bunun için yapıyoruz."Yazıcıoğlu’yla tanıştım Erzincan’ı keşfettim11 yaşında ayrıldığı Ercincan’a ve köyüne 1991’e kadar hiç gitmeyen Mustafa Kaçmaz, şöyle konuşuyor: "Köyüm 150 hanelik bir köydü. Şu anda nüfusu çok gerilemiş durumda. Annem, babam orada. Köye yeniden gidişim rahmetli Recep Yazıcıoğlu’nun davetiyle oldu. 1991’e kadar Erzincan’ı bilmiyordum diyebilirim. Arkadaşlar bir toplantıdan sonra beni aldılar götürdüler. Yazıcıoğlu da beni yeniden Erzincan’a bağladı. İlk başta biraz elektrikli tanıştık. Bu kızgınlık sonra iyi bir dostluğa dönüştü. Kendisine Erzincan’da yaşanan bazı olaylar nedeniyle ’siz buranın mülki amirisiniz, siz sorumlusunuz neden bunlar oluyor’ gibi laflar söylemiştim. O da bana; ’Uzaktan ahkám kesmek kolay, gel de beraber yapalım’ dedi. Köyler, ilçeler boşalıyor, ’biz ne yapabiliriz’ derken, köy derneğimizi kurdum, uzun süre başkanlığını da yaptım. Köyümüzün, su, elektrik, yol ihtiyaçlarını giderdik. Artık bir ayağım Erzincan’da. Erzincan’a yatırım yapmayı da düşünüyorum."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!