Ekobi: Cazcı Yusuf ‘Süt işine girelim’ dedi, ayrandan 20 trilyon aktı

Güncelleme Tarihi:

Ekobi: Cazcı Yusuf ‘Süt işine girelim’ dedi, ayrandan 20 trilyon aktı
Oluşturulma Tarihi: Kasım 15, 2005 00:00

Bursa'da Eker Süt Ürünleri’ni kuran Altan ve Yusuf Eker kardeşlerin fabrikası ikinci kuşağın elinde 20 trilyonu ayrandan olmak üzere 53 trilyon ciro yapan bir gıda şirketine dönüştü. Cirosunun yüzde 40’ını da ‘catering’ şirketlerinden yapan Eker’in ürünleri her gün Koç’un Sabancı’nın personeline ulaşıyor.

TÜRKİYE son yıllarda gıda sanayisine yeniden odaklanmayı tartışıyor. Bu sektörde büyük grupların yatırımları kadar daha küçük boyuttaki işletmelerin çoğalması da gerekli. Bu tür işletmelere güzel bir örnek yıllardan beri Bursa’da faaliyet gösteriyor. Batı Trakya İskeçe’den göç etmiş bir ailenin çocukları olarak 1977’de süt işine giren Altan ve Yusuf Eker’in kurduğu Eker Süt Ürünleri Gıda Sanayi A.Ş., Altan Eker’in ölümünden sonra çocukları Nevra ve Ahmet Eker’in de devreye girmesiyle daha modern ve pazarlama odaklı bir gıda şirketine dönüştü. Bu yıl 53 trilyon lira ciro bekleyen Eker Süt Ürünleri bu cironun yaklaşık yüzde 40’ını (21 trilyon TL) baştan beri iddialı olduğu ayrandan yapıyor. Ürünlerinin büyük bölümünü catering (hazır yemek) şirketlerine satan Eker birçok ünlü grubun personeline ulaşıyor.

CAZ GRUBU VAR:

Şirketin kurucularından Yusuf Eker, 6 yaşından itibaren 5 yıl süre ile klasik müzik eğitimi almış kendi orkestrası ile Bursa’da profesyonel müzik çalışmaları yapan bir sanatçı. Halen ‘Mecazi’ adlı grubuyla popüler Türk ezgilerini caz sitilinde seslendiren Yusuf Eker’in yeğeni ve Eker Süt Ürünleri Gıda Sanayi A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Nevra Eker şöyle başlıyor anlatmaya: ‘Süt işine girme fikri amcam Yusuf Eker’e aitmiş. Ayrana odaklanma fikri de öyle. Dedem ve ailesi 1960’ta İskeçe’den Bursa’ya göç etmişler ve dedem Bursa’da tütün tüccarlığı yapmış. Babam inşaat müteahhitliği yaparken de amcamın önerisiyle 1977’de süt sektörüne girmişler. İlk başta Filiz Ayran markasıyla çıkmışlar. ‘Ya başarısız olursak’ diye aile ismini koymaktan korkmuşlar.’

1994 KRİZİNDE ÇOK SARSILDIK:

Nevra Eker, 1981’den itibaren teknolojisi daha iyi bir fabrika olarak üretime geçildiğini belirtiyor ve zamanla ürün çeşitlemesine gidildiğini anlatıyor. Eker şöyle konuşuyor: ‘Ancak 1994 krizinde çok büyük sarsıntı geçirdi şirketimiz. Hemen ardından da babam Altan Eker vefat etti. Ağabeyim ile birlikte şirketin yönetimine girdik. Kriz sonrasıydı ve ciddi küçülme yaşamıştık, likidite zorlukları vardı. Ancak ağabeyimle birlikte çok çalıştık. Önce analiz etmekle başladık. Ortak bulmadık, pazar bulduk. Çünkü işin sırrı pazarda yatıyordu. Bulunduğumuz pazarlarda önce satış hacmimizi artırmak için iyi bir kadro oluşturduk. Çalışanlarımızın motivasyonuna önem verdik. O dönemde İstanbul ve İzmir bölge müdürlüklerine Ankara, Adana ve Bodrum’u da ekledik. Kemer sıktık, verimliliğe odaklandık. Nereden kaçak var hepsini tespit ettik ve sistemi yeniledik. Amcam da bize destek verdi ve bir süre sonra 2000 yılında yönetimi bıraktı.’

5 yıl boyunca yılda yüzde 20 büyüyeceğiz

NEVRA Eker, Eker Süt Ürünleri’nin geçen 3 yıl içinde cirosunu yılda yüzde 20 artırdığını önümüzdeki 5 yıl için de yine yılda yüzde 20 büyüme hedefi koyduklarını belirten Eker şunları söylüyor: ‘Teknolojiye yatırım yapıyoruz. Sağlam adımlarla büyümeye önem veriyoruz. Bugün ekadar markamıza fazla yatırım yapmadık bundan sonra marka yatırımı da yapıp perakendedeki ciromuzu da büyüteceğiz. Fonksiyonel gıda alanında çok büyük potansiyel görüyoruz ve bu konuda da adımlar atacağız. İlk adımımız kefirde oldu. Bursa ve civar köylerden, Simav, Keles, Harmancık, Yenişehir ve Demirci’den topladığımız sütün kalitesine çok önem veriyoruz. Çünkü süt kalitesi ürün kalitesine hemen yansıyor.

İkinci kuşak geldi fabrika üç kat büyüdü

EKER
Süt Ürünleri Gıda Sanayi A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Nevra Eker, ikinci kuşak olarak şirkete katıldıklarında günlük süt işleme kapasitesinin 50 ton civarında olduğunu belirtiyor ve şöyle devam ediyor: ‘Amcam zaten operasyonun içinde değildi ve onunla da uyumsuzluk yaşamadık. Bizim işi yönetme ve işe bakış açımızı beğendi, destekledi. 1996’da günde 50 ton süt işliyorduk şimdi 150 tona çıktık. Satış kanallarımızı da daha netleştirdik ve büyüttük. Cateringe ağırlık vererek rekabette daha rahat adımlar atabildik. Perakende zincirlerine de yeni ürünlerle girdik ve orada da küçülmek yerine ciromuzu yükselttik. Şu anda ciromuzun yüzde 40’ı ayrandan ve yine ciromuzun yüzde 40’ı catering pazarından. Daha önceleri de bu oranlar böyleydi ama ama pasta küçüktü. Biz pastayı büyütüp oranlarımızı koruduk. Biz Türkiye’nin en iyi ayranını ürettiğimizi iddia ediyoruz. Bizim ayranımız yoğurdumuz, tereyağımız Türkiye’nin en iyi catering firmalarıyla onların hizmet verdiği çok saygın kuruluşlara gidiyor. Mesela Sofra’yla Koç ve Sabancı’ya gidiyor.’

5 şirket KOBİ ödülü aldı İTO, destek sözü verdi

KOBİ
’lerin uluslararası rekabete hazırlanmaları, dış pazar olanaklarının artırılması ve girişimcilik ruhunun pekiştirilmesi amacıyla çeşitli çalışmalar yapan İstanbul Ticaret Odası (İTO), bu yıl ‘Başarılı KOBİ Yarışması’nın ikincisini düzenledi. Girişimcilik, kadın girişimci, ihracat başarısı, teknoloji uygulama ve işbirliği kategorilerinde 54 proje yarıştı. İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yalçıntaş, ödül töreninde yaptığı konuşmada, KOBİ’lerin daha fazla desteğe ihtiyacı olduğunu ve her zaman KOBİ’leri yeni yatırımlar için teşvik edeceklerini söyledi. Yalçıntaş, ‘Ticaret mal alıp satmak değildir. Malı alıp satarken kár etmektir. Eğer KOBİ’lerimiz üretirken kár ederse Türkiye’nin ekonomiside bundan büyük pay alır. KOBİ’ler bu ülke için isimsiz kahramanlardır. Biz KOBİ’leri her zaman ön planda tutmalıyız’ dedi. Yarışmaya en fazla 22 projeyle teknoloji uygulama ve işbirliği kategorisinden başvuru oldu.

TEKNOLOJİDE İONTEK:

Teknoloji dalında ödülü, İontek İlaç Sanayi ve Ticaret Limited kazandı. Firma moleküler biyoloji ve genetik alanında, küçük bir sermaye ile en son teknolojiyi kullandığı ve bilim ile sanayiyi buluşturduğu için ödüle layık görüldü. Teknolojinin birincisi İoentek’in ödülünü Dr. Onur Bilenoğlu aldı.

İHRACATTA ÖZPOLAT VE LAS ZIRH:

İnternet aracılığıyla dünyaya açılarak Arjantin dahil, 20 ülkeye yaptığı ihracatla işbirliği ödülüne layık görülen Özpolat Makina Sanayi ve Ticaret A.Ş, değirmen makinasi imalatından, Mısır’a, çok sayıda tesis kurdu. Özpolat Makina’nın birincilik ödülü Ali Özpolat’a sunuldu. Amerika’dan, Afrika’ya, Brezilya’dan, Kore’ye kadar toplam 21 ülkeye ihracat yapan Las-Zırh firması da ihracat başarısı dalında ödüle layık görülen şirket oldu. Şirketin ödülü Hüseyin Şedele’ye verildi.

KADIN GİRİŞİMCİ DALKILIÇ:

Başarılı KOBİ Yarışması’nın kadın girişimcilik kategorisinde birinci olan Ayşan Dalkılıç ise Hidrotam firmasının Genel Müdürü olarak ar-ge’ye verdiği önemden dolayı ödüle layık görüldü.

GİRİŞİMCİ ALTIPARMAK:

Bu yıl Grişimcilik ödülünü almaya hak kazanan Altıparmak Pazarlama Kolekteif Şirketi, Avrupa Birliği ile tam üyelik müzakerelerine başlamış olan Türkiye’de, uluslararası standartlarda bir gıda üretimini gerçekleştirme adına, ar-ge’ye verdiği önemden dolayı bu ödüle layık görüldü.

S. Versace, Perakende Günleri için geliyor

SOYSAL
Eğitim Danışmanlık tarafından 23-24 Kasım 2005 tarihlerinde Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilecek olan Perakende Günleri, 5. Uluslararası İstanbul Perakende Konferansı, İstanbul Perakende Fuarı 2005 ve 2005 Perakende Güneşi Ödülleri için geri sayım sürüyor. Versace’nin en tepedeki ismi S. Versace, imparatorluğun hikayesini anlatmak için İstanbul’a gelecek ve markanın gelişim sürecini; bilinirliğinin yayılması, konularındaki deneyimlerini katılımcılarla paylaşacak.

Lotto’nun konsept mağazası Cevahir’de

PERFORMANS
sporlarının önde gelen markalarından İtalyan Lotto’nun 2000 yılından beri Türkiye temsilciliğini yürüten Linteks Tekstil, ilk konsept mağazasını Kasım ayının sonunda açıyor. Son beş yıldır bayilik, shop in shop ve corner’lar aracılığıyla tüketiciyle buluşan Lotto’da yeni bir döneme girdiklerini belirten Linteks Tekstil A.Ş. Genel Müdürü M. Veysel Öğrünç, 2006 sonuna kadar Türkiye genelinde 6 mağaza açacaklarını, franchising yöntemiyle büyüyeceklerini belirtti. Lotto halen Türkiye Süper Ligi’nde beş olmak üzere Federasyon’a bağlı her dört takımdan birinin sponsorluğunu yapıyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!