Sadi Özdemir
Oluşturulma Tarihi: Şubat 13, 2007 00:00
Vanlı Aydın, ’Bright’ oldu Hollanda ve Almanya’da parladı
Van’ın Çakırbey Köyü’nden 11 çocuklu bir ailenin çocuğu olarak hayata atılan Aydın Şevli, belboyluk, bulaşıkçılık, ağır vasıta şoförlüğü yaptıktan sonra ticarete atıldı. Levi’s bayiliğiyle öğrendiği jean-denim işinde sanayici olmayı da başardı ve Bright olarak Avrupa’ya ihracat yapıyor.
TÜRK insanının ’ne iş olsa yaparım abi’ geleneğinden de başarı öyküleri çıkıyor. İşte Vanlı Aydın Şevli’nin hayat ve girişimcilik öyküsü tam da böyle. Van’ın Çakırbey Köyü’nden 11 çocuklu bir ailenin çocuğu olarak hayata atılan Aydın Şevli, önce yedek parça dükkanında tezgahtar olmuş. Sonra Adana’ya gidip orada bir otelde belboy’luk yapmaya başlamış. İncirlik’te inşaat yapan bir firmanın işçileri için aşçılık yaptıktan sonra da ağır vasıta ehliyeti alıp hayatına devam etmiş. Şevli, İstanbul’da kamyon şoförlüğü yaparken de kardeşlerini yanına alarak küçük bir bakkalla ticarete atılmış. Bakkallıkla başladığı ticaretten Levi’s bayiliğine de terfi eden Aydın Şevli, sonra jean-denim işinde kendi markasıyla ticarete devam kararı almış. Aydın Şevli, şu anda hem Bright marka denim ürünlerini Hollanda, Almanya, İspanya, İtalya, İngiltere, Fransa gibi zor pazarlarda satıyor hem de bu ülkelerin en ünlü markalarına fason üretim yapıyor.
11 ÇOCUKLU BEKÇİNİN OĞLU: Geçen yıl 13 milyon
dolar ciro yapan İstanbul Tekstil Giyim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin sahibi Aydın Şevli hayat hikayesini anlatmaya şöyle başlıyor: "Babam Van’ın Çakırbey Köyü’nde Karayolları’nda bekçiydi ve 11 çocuğu vardı. Biz 9 erkek iki kız kardeşiz. Babamız bize bekçi maaşıyla ekmek parası getirirdi ve yapabildiği tek şey bizi büyütmek oldu. Evimizin camı çerçevesi bile yoktu. Büyük büyük dedemiz seferberlikte kendisini sırtında taşıyan oğluna dua etmiş; ’Allah sana 11 evlat versin’ demiş. Dedemin de babamın da 11 çocuğu olmuş."
9 YAŞINDA YEDEK PARÇACIDA: Aydın Şevli, ilkokul ikinci sınıfa amcası tarafından Van’da bir yedek parçacı dükkanına işe koyulduğunu söylüyor ve şöyle devam ediyor: "Orta ikiye giderken geçim sıkıntımız çoktu ve ben de Adana’ya gidip orada portakal toplamaya karar verdim. Adana’da bir otelde iş buldum, 3-4 ay, bulaşıkçılık, belboyluk yaptım. Sonra İncirlik üssünde inşaat yapan bir firmaya bulaşıkçı girdim. 3 ay sonra
yemek yapmaya başladım. Sonra Van’a döndüm ve eski patronumun TIR’ında çalışarak ağır vasıta ehliyeti aldım."
Düsseldorf ve Amsterdam’a bizzat gidip dükkán açtım
AYDIN Şevli, Levi’s bayiliğini bırakana kadar kendi üretim ve ihracat altyapısını nasıl kurduğunu da şöyle anlatıyor: "Bir gün elemanlarımdan birine ’benim adımın İngilizce karşılığı nedir’ dedim. ’Bright’ dedi. Çok beğendim ve markamız Bright oldu. Almanya’dan bir müşteri iyi bir sipariş verdi. 1997’de ben de Almanya’ya gittim ve çok yüksek adetlerde Bright satmaya başladık. 2001’de de Levi’s’i tamamen bıraktık. Yurt içinde 250 Bright bayimiz olmuştu. 2001 kriziyle iç pazarı bitirdik ve ben kafayı Almanya ve Hollanda’ya taktım. Hollanda’ya gittim bir iş merkezinden dükkan tuttum, kardeşimi götürüp başına oturttum. Bir kardeşimi de Düsseldorf’ta dükkan tutup oraya oturttum. Onlara maceralı bir şekilde oturma izinleri aldık. Hollanda işimiz hızlı büyüdü ve eski Hollanda sömürgeleri Surinam başta olmak üzere çok iyi Bright satmaya başladık. İngiltere, İtalya, İspanya, Polonya, Fransa derken Batı Avrupa pazarında markamızla hızla yükselmeye başladık."
Bir kıza áşık oldum İstanbul’a sürüklendimİSTANBUL Tekstil Giyim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin sahibi Aydın Şevli, kamyon şoförü olduktan bir süre sonra askerliğini yapar ve tekrar Van’a döner. Van’da Komando Birliği’ne iş yapan bir firmada kamyon şoförü olur. Erciş’e, Malatya’ya inşaatlara kum taşır. Sonra Van’a döner ve bakkal açar ve bir kıza aşık olur. Şevli, "O kız İstanbul’a gitti bende (1985’te) bakkalı babama bırakıp İstanbul’a geldim, kısmet olmadı onunla evlenemedim. İstanbul’da da kamyon şoförü olarak çalışmaya devam ettim. Gurbetteki kardeşlerimi yanıma aldım ve bir ev tuttum. Yayla’da bakkal açtık. Kız kardeşimi de getirttim. Bakkalları üçledik, otomobil bile aldık. Sonra da hepsini satıp, kot toptancılığı yapmak için Mercan’da yer tuttuk. Aydın Jeans olarak çıktık. Sembolümüz Van Kedisi’ydi. Sonra perakendeye başladık ve Yayla Camii’nin altındaki dükkanları tutup; jeans-spor giyim satmaya başladık. Bir gün Levis’e randevusuz gittik ve derdimizi anlattık. Bayilik verdiler. Kısa sürede 25 Levi’s bayisi açtım. Levi’s sayesinde dünyayı gördüm. İşi öğrendim ve kendim de üretici olmaya karar verdim."
TİM Akademi seminerleri başlıyor
TÜRKİYE İhracatçılar Meclisi’nin (TİM), Türk ihracatçısını dünyadaki makro ve mikro ekonomik gelişmeler ve dengeler hakkında bilgi sahibi yapmak, firmaların dünya pazarındaki rekabet güçlerini artırmak ve pazar paylarını geliştirmek için gerekli bilgi ve deneyimi aktarmak amacıyla düzenlediği TİM Akademi Seminerleri’nin 3’üncü turu başlıyor. 2004 yılından bu yana her yıl 4 binin üzerinde firmanın girişimci ve yöneticisine eğitim hizmetinin verildiği TİM Akademi Seminerleri’nin 3’üncü turunun ilk semineri, 21-22 Şubat 2007 tarihlerinde İzmir’de yapılacak. TİM Başkanı Oğuz Satıcı, proje destekleyici temsilcilerinin katılımıyla düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, "Değişimi gerçekleştirmek için geleceği tasarlamak gerekiyor. TİM Akademi ile bunu başarmak istiyoruz" dedi. Satıcı, TİM’in vizyonu gereği, önü açmak için
KOBİ’lere örnek olmak zorunda olduğunu vurguladı.
Sivas’tan Volvo’ya kapı menteşesi
ALMANYA’da yaşayan Sivaslı iş adamı Aziz Selvi, bu ülkenin işadamlarının, Sivas’a yatırım yapması için yoğun çaba sarf ediyor. Selvi, Alman ortaklarıyla Sivas’ta kurduğu fabrikada da Volvo kamyonlarının kapı menteşelerini üretiyor. Yaklaşık 35 yıl önce ailesiyle birlikte Almanya’ya giden ve burada makine üzerine eğitim alan işadamı Selvi, daha sonra otomotiv sektöründe faaliyetlere başladı. Alman ortaklar da edinen işadamı Selvi, Sivas’ta Teşvik Yasası’nın ardından Activ Otomotiv adıyla kurduğu fabrikada, Volvo kamyonlarının kapı menteşelerini üretmeye başladı. Selvi şöyle konuşuyor: "Toyota’ya yönelik projemiz de var. Audi’nin menteşelerini, Ford’un el frenlerini de Sivas’ta üreteceğiz."
Gaziantep gibi çalışırsak Güneydoğu kalkınır
MÜSTAKİL Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), bölgeler arası gelişmişlik uçurumunun Güneydoğu ekonomisini acil müdahaleye mahkum ettiğini belirterek, Güneydoğu Bölgesi’nde kalkınmanın "ticaret, tarım, turizm ve taşımacılığı içeren 4T formülüne" dayandığını açıkladı. MÜSİAD genel merkez yönetimi ve şube başkanlarının, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’in katılımıyla Gaziantep’te gerçekleştirdiği Genel İdare Kurulu (GİK) toplantısının sonuç bildirisine Genel Başkan Ömer Bolat ile 27 şube başkanı imza attı. Bildiride, Türkiye’nin bölgesel kalkınmadaki dengesizlikleri aşmak için Gaziantep gibi yeni sanayi merkezleri kurulması gerektiğine dikkat çekildi. Güneydoğu Anadolu Projesi’nin (GAP) 28 yılda sadece yüzde 54 oranında gerçekleşmesinin düşündürücü olduğu belirtilen bildiride "GAP’ın bölge ülkelerini de kapsayan ortak bir iktisadi işbirliği ve kültürel etkileşimin merkezi olarak ele alınması" önerildi.
Kuyumcu Alkım ’kayıtdışı kitabı’ yazdı
TÜRK ekonomisinin en büyük sorunları arasında yer alan kayıtdışılık bu defa bir kuyumcu işadamı tarafından ele alındı. Sümer Kuyumculuk ve Storks Pırlanta’nın sahibi Muammer Alkım’ın "Damdan Düşen Adam" adlı kitabı yayınlandı. Türkiye’de 3.5 milyon kişinin kayıtdışı istihdam edildiğini ve her yıl ekonomide 100 milyar dolarlık kayıt dışılık yaşandığını söyleyen Muammer Alkım, bu sürecin haksız rekabete neden olduğunu belirtiyor. Alkım, "Yanlış anlamayın, ben ne ekonomistim ne de yazarım. Nasrettin Hoca’nın dediği gibi ’Damdan Düşenim’. Uzun zamandır kayıtdışılığın olumsuz etkilerini araştırıyorum. Her türlü olumsuzluğun kayıt dışılıktan kaynaklandığına inanıyorum" diyor.