Sadi Özdemir
Oluşturulma Tarihi: Kasım 07, 2006 00:00
Avizecinin yanına çırak girdi ’aydınlatma’da zirveye oturdu
BİTLİSLİ Yaşar Demir, 12 yaşında Şişhane’de ’tanıdık yanında avizeci çırağı’ olarak başladığı iş hayatında zirveye oturdu. Önce fason atölyeci, sonra bağımsız imalatçı olan Demir’in şirketi Özcan Aydınlatma, Küçükçöy’deki fabrikasında yılda 1 milyon 300 bin adet aydınlatma ürünü imal ediyor ve 7 milyon dolarını ihracattan 10 milyon dolarlık ciro yapıyor.
TÜRKİYE’nin en fakir illerinden Bitlis’ten 12 yaşındayken ’ilkokulu bitirdikten hemen sonra’ İstanbul’a gelen ve Şişhane’de bir tanıdığın yanında avizeci çırağı olarak çalışmaya başlayan Yaşar Demir, şu anda 5 bin 500 metrekare kapalı alana sahip, yılda 1 milyon 300 bin adet aydınlatma ürünü üreten bir fabrikanın sahibi. Yıllık cirosu yaklaşık 10 milyon
dolar olan Yaşar Demir’in şirketi Özcan Aydınlatma Sanayi ve Ticaret A.Ş. bu cironun 7 milyon dolarını ihracattan sağlıyor.
FABRİKAYI BÜYÜTÜYOR: Sektörde en büyük üreticilerden biri olarak Küçükköy’de daha büyük bir fabrika yatırımını da sürdüren Yaşar Demir, şöyle başlıyor anlatmaya: "Bitlisliyim. 13 çocuklu çok anneli bir aileyiz ve doğal olarak geçim sıkıntısı nedeniyle İstanbul’a göç etmişiz. Önce aileden birileri çalışmaya geldi. Ben de 12 yaşında ilkokulu bitirince İstanbul’a geldim ve bir tanıdık avizecinin yanına çırak olarak gönderdiler. Böylece bugünkü tabiriyle aydınlatmacı oldum. 28 yıldır aynı işi yapıyorum. Şişhane malum eskiden bizim işin hem üretim hem ticaret merkeziydi Şimdilerde üretimin boyutu büyüdü ve Şişhane shoow room olarak ticarette kaldı. Birileri aydınlatma gereci alacaksa yine Şişhane’ye gelir."
ÇALIŞTIĞIM YERİ ATÖLYE VERDİ: Yaşar Demir, Şişhane’de birkaç yıl farklı yerlerde çalıştığını sonra şu anda Küçükköy’de de fabrika komşusu olan Aytaç Aydınlatma’da çalışmaya başladığını belirtiyor. Demir, "Orada askerliğe kadar devam ettim. Sonra patronum Ahmet Bey bana Şişhane’de bir hanın 5’inci katında bir fason atölyesi devretti ve bu benim ilk girişimciliğim oldu. 50 metrekarelik ve biraz demirbaşı olan küçük bir atölyeydi. Bana ’burası senin olsun bu kadar da borcun olsun çalış bize öde’ dediler. Ben birkaç yıl onlara çalıştım, borçlarımı ödedim. Onlar iş veriyordu, yapıp teslim ediyordum. Sonra bu fasonculuk işi beni tatmin etmedi ve firmamla bağımsız olmak istedim. Bana ’çok zorlanırsın daha erken’ dediler, dinlemedim ve bağımsızlığı tercih ettim. Birbirimizi kırmadan ayrıldık. Haklı çıktılar. İlk zamanlar çok zorlandım. 100 metrekarelik bir yerde 8 kişi çalışmaya başlamıştık."
RUSLAR VE LALELİ SERMAYE DOĞURDU: Yaşar Demir, küçük atölye olarak yoluna devam ederken önce Anadolu’ya mal yapmaya başlar. 1990’ların başlarında ise Ruslarla birlikte Laleli alışverişi gündeme gelir. Bavul ticareti patlamıştır ve Ruslar avizeye de büyük rağbet gösterir. Yaşar Demir, şöyle devam ediyor: "Laleli bizim ürünleri de çekmeye başladı. 1996’ya kadar çok iyi gitti işlerimiz ve biz de bu sayede sermayeyi büyütüp şirketleştik. O dönemlerde Ruslar çok şatafatlı ürünleri seviyordu. Avizeler iş yapıyordu. Bu Laleli rüzgarı kesilmeden önce normal ihracatın yollarını da araştırıyordum ve bir taraftan da bir makine bir makine daha yatırımlarımızı yapıyorduk."
40 ülkeye ihracat yapıyoruz her yıl 6 fuara katılıyoruzÖZCAN Aydınlatma’nın sahibi Yaşar Demir, 1998’de normal ihracata başladıklarını belirtiyor ve bu süreçte fuarlara katılma kararının çok etkili olduğunu anlatıyor. Demir, "İlk ihracatımızı Balkanlara yaptık. Sonra 2000 yılında fuarlara katılmaya başladık. Şimdi yılda 5-6 tane yurt dışı fuara katılıyoruz. İhracatta şu anda 40 ülkeye ulaştık. Balkanlara, Kuzey Afrika’ya Batı Avrupa’da İspanya ve Almanya gibi ülkelere ihracat yapıyoruz. Şu ana kadar ciromuz ya da ihracatımız hiç gerilemedi. Her yıl bir önceki yılı aştık. Geçen yıl 7 milyon dolarlık ihracat yapmışız. Zaten toplam ciromuz da 10 milyon dolar civarında. Bu nedenle imalatımız hızlı büyüdü. Önce Şişhane’den Avizeciler Sitesi’ne gittik 800 metrekare yer tuttuk. Sonra başka bölümler derken orada 16 bölümlü bir imalat ortamı oluştu. 2003’te Küçükköy’de 5.500 metrekarelik binaya taşındık. Çalışan sayımız da 110 kişi oldu. Şimdi arsa aldık ve yine kendi sermayemizle oraya yatırıma başladık. Tamamlanınca müstakil 20 bin metrekarelik bir fabrikamız olacak. Bu yatırımımız 2-3 yıl daha sürecek."
Ampul ve simit floresan devri bittiYAŞAR Demir, iç pazardan da son derece umutlu konuşuyor. "Bence sektörümüz daha da büyüyecek" diyen Demir şöyle diyor: "Çünkü iç pazarımız daha yeni büyümeye başladı. Modern aydınlatma anlayışı en az 70 vilayetimizde yok sayılır. Önümüzdeki dönemde ampulle, simit floresanla aydınlanma devri son bulacak. Bu devir bitti. Ben zaten krizlerde de asla karamsar olamadım. Hep işe bakarım, borsadan, faizden, şundan, bundan çok anlamam. Sadece 10’a üretip 11’e satmaya bakarım. Fason üretim yapmayız. Laleli döneminde çok kaliteli yapmaya hep özen gösterdim ve fiyat sorun olsa da Laleli müşterisi zamanla bana çok alıştı. Marka tescillerimizi, standart belgelerimizi de erken aldık. Yurt dışına da kendi markamla çıktım. Türkiye’de uzun vadeli hedefler genellikle çürüyor. Ancak benim hedefim 400 kişinin çalıştığı ürettiği bir dünya markası olmak. Geçen yıl satışımız 1 milyon 300 bin adet oldu. Ayda 20 gün çalışıyoruz ama stokta hiç ürün kalmıyor. Biz imalatımızda camı da metali de kendi bünyemizde işleyebiliyoruz. Yan sanayiimizi kendi içimizde kurmuş olduk. "
Her şeye rağmen Brüksel’de olmak
TÜRKİYE’de iş dünyasını temsil için sivil ve güçlü örgütler gerekiyor. Yarı kamusal örgütlerin de önemi ve işlevi var. Ancak Türk iş dünyasının Avrupa Birliği’nde (AB) en zor zamanlarda bile gerçek anlamda temsili için gönüllü kuruluşların; ve bunların oluşturduğu federasyon ve konfederasyonların çoğalması gerekiyor. Bu yolun öncüsü tabii ki Türk Sanayicileri ve İşaramları Derneği (TÜSİAD). Bölgesel ve sektörel sanayici ve işadamları derneklerinin kurulmasını, federasyon oluşturmalarını önce TÜSİAD sağladı. Brüksel’de ve Ankara’da temsilcilikler açtı ve AB için lobi yaptı.
TÜSİAD’ın bazen hükümetlerle ters düşse bile liberal olabilme özelliğine öykünen yeni örgütler gündeme geliyor. Bunlardan en dikkat çekeni bana göre Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON). Çünkü çok ilginç bir kaç özelliği var. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (MÜSİAD) kuruluşundan itibaren
"TÜSİAD’ın siyasal alternatifi olarak yorumlandığını" sonra, sadece siyasi açıdan değil üye profili ve örgütlenme bakımından da elma ile armut kadar farklı olduklarının kabulünü hatırlayın. İşte bu noktada TUSKON çok önemli. Çünkü sermayenin sağ kanadında TÜSİAD benzeri gerçek örgütlenme TUSKON olacak. TUSKON’un üye profili daha merkez sağda görünüyor.
TUSKON’da 7 bölgesel federasyon ve bunlara üye 124 dernek, 9 bin 600 işadamını temsil ediyor. İSO’nun 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırması’nda TUSKON üyesi 120 iş adamının firması var. 79 ilde 46 ilçede örgütlü bir Konfederasyon olan TUSKON Brüksel’de temsilcilik de açtı. TUSKON Başkanı
Rızanur Meral ve yönetim kurulu üyeleri
"Biz hiçbir işadamı derneğine, ya da örgütüne alternatif değiliz. İş dünyası ne kadar çok sivil toplum kuruluşunda temsil edilirse o kadar faydalı olur" diyorlar. AB vizyonları ise tam üyelik için çok etkin çalışmak. Bu amaçla; kısa sürede Avrupa Parlamentosu Liberal Grup Başkanı
Graham Watson ve Yeşiller Grubunun temsilcisi
Cem Özdemir ile üyelerini buluşturdular. Brüksel temsilciliğini yakında resmen açacaklar. AP’nin Türkiye muhalifi üyelerini Diyarbakır, Van ve Kayseri gibi Anadolu’nun bağrında ağırlayacaklar.
Bolca Hindi, ’kalp dostu’ ilan edildi
ENTEGRE hindi eti ürecisi Bolca Hindi’nin hindileri Türk Kalp Vakfı tarafından kalp dostu ilan edildi. Bolu’da üretim yapan tesislerde Türkiye’de ilk kez Kaliforniya cinsi beyaz tüylü hindi de üreten Bolca Hindi, uzam veterinerler gözetiminde üretim yapıyor. Hindiler, sözleşmeli kümeslerde büyütülüyor ve Bolu Kalite Yem Sanayi A.Ş.’nin buğday, mısır ve soya gibi doğal ve aynı zamanda hijyen yemleriyle besleniyor. Hindiler, Bolca kombinasında sağlıklı ve hijyen ortamda kesiliyor.Bolca Hindi tesisleri yaz aylarında önemli Avrupa Birliği heyetini de ağırladı.
Filoğlu’nun Flores’ini Fransızlar da içiyor
MADEN suyu üreticisi Filoğlu Gıda Sanayi A.Ş yeni yatırımlarla büyüdü ve Karabük Eskipazar’da Flores meyve sularını üretiyor. Filoğlu, Fransa, Kıbrıs, Azerbaycan ve Türkmenistan’a da ihracat yapmaya da başladı. Firma bu yıl 20 milyon dolar ciro hedefliyor ve pazara farklı ambalajlarda yeni ürünler sunacak.
80 EKOBİ ’kaplanı’ kitapta toplandı
HÜRRİYET EKOBİ sayfasında yayınlanan girişimci öykülerinden 80 tanesi kitap oldu. Türkiye’nin farklı bölgelerinden ve sektörlerinden çoğu Küçük ve Orta Boy İşletme (
KOBİ) niteliğindeki firmaların öyküleri Güçlü Yayıncılık tarafından Güncel Kitaplar Disizi’nde ’Kaplanlar Yeniden Uyanıyor’ adıyla yayınlandı. TÜYAP’taki Kitap Fuarı’nda düzenlenen imza günde okurlarıyla buluşan Sadi Özdemir, Anadolu Kaplanları’nın en istikrarsız makro ekonomik ortamlarda da kendilerine çıkış yolu bulabildiğini bu açıdan Türkiye’nin dünyanın en dinamik girişimcilerine sahip olduğunu söyledi ve "Onlara ’Anadolu Kaplanları’ diyoruz. Çünkü kaplan kadar cesur ve mücadeleciler. Şu anda da hem Türkiye ekonomisinin hem de küresel rekabetin yeni koşullarına meydan okuyorlar. Aralarında hiç tanınmamışlar da popüler olmuşlar da var" dedi.
Kültür Üniversitesi’nden KOBİ kongresi
İSTANBUL Kültür Üniversitesi’nin KOSGEB ile işbirliği yaparak düzenlediği "3’üncü KOBİ’ler ve Verimlilik Kongresi" 17-18 Kasım’da Ceylan Intercontinental Otel’de gerçekleşecek. Kongre’nin bu yıl ki ana konusu "AB’nin KOBİ Finansmanına Getireceği Yenilikler" olacak. Dünyada ve AB’de KOBİ’ler için çok farklı ve kullanılabilir finansman alternatifleri olduğu halde, Türk sermaye piyasasının bu konuda henüz gelişim aşamasında olması ele alınacak ve KOBİ’lerin mevcut finansman araçlarını nasıl, nerede ve hangi şartlar altında kullanmaları gerektiği anlatılacak. Yedi panelde 15 konu işlenecek ve İş Planı Hazırlama Teknikleri ile AB Fonlarına Başvuru İçin Teklif Hazırlama gibi çalıştaylar düzenlenecek. 50’den fazla Akademik Bildiri’nin de sunumu yapılacak. Katılımı ücretsiz olan Kongre’de, Basel II
Kredi Derecelendirme Kuruluşları hakkında da ayrıntılı bilgiler verilecek.