Ekobi

Güncelleme Tarihi:

Ekobi
Oluşturulma Tarihi: Ocak 10, 2006 00:00

Özal yolu açtı, otele girdi 6 otelli turizm holding oldu
/images/100/0x0/55eaa4cff018fbb8f88d7401

ARAZİSİ
bol bir çiftçinin oğlu olan Burhanettin Kaya, inşaat malzemesiyle girdiği ticaret hayatında önce müteahhit, sonra da Turgut Özal’ın ilk tahsisleriyle turizmci oldu. İlk otelini Antalya Side’de açan Kaya Grubu, bugün 6 otel ve 2 bin 200 çalışana ulaştı. Kaya Grubu’nun halen Kıbrıs ve Antalya’da iki otel, Abant’ta da bir su fabrikasının inşaatı sürüyor.

TÜRKİYE’nin en soğuk ama girişimcileriyle zengin illerinden Erzurum’un Hasankale’den göçüp, önce Sivas’a sonra Ankara’ya inşaatçı olarak yerleşen Burhanettin Kaya’nın girişimciliği bugün 2 bin 200 çalışanı olan bir turizm grubu yarattı. Halen 6 oteli olan, 2 otelinin inşaatı süren ve Beylikdüzü’nde bir de alışveriş merkezi kuran Kaya Grubu’nun genç veliahtı Burak Kaya yakında Abant’ta bir de su fabrikası açacaklarını, su pazarına da gireceklerini söylüyor.

ARAZİSİ BOL ÇİFTÇİ: "3 kardeşiz; ablam Los Angeles’ta yaşıyor. Burada iki kardeş işin içindeyiz. Dayımız ve babamız da çalışıyor. Ben turizme bakıyorum. Babam inşaatla ilgileniyor" diyen Burak Kaya şöyle başlıyor Kaya Grubu’nun öyküsünü anlatmaya: "Dedem Mehmet Kaya, Hasankale’de arazisi bol bir çiftçiymiş. 5 oğlu olmuş ve babam Burhanettin Bey, (şimdi 60 yaşında) Kaya Grubu’nu kurmuş. Sivas’a göç edip, inşaat işleri yapmış ama orada 1 yıl kadar kalmış ve Ankara’ya göç etmiş. 1974’te Ankara’da inşaat firmasını kurmuş. Önce bazı küçük devlet işleri almış. 1985’e kadar böyle devam etmiş."

ÖZAL VE TURİZM: Burak Kaya, babasının Turgut Özal’ın, turizm sektörünün önünü açmasıyla bambaşka bir alana yöneldiğini anlatıyor. Kaya, "1985’te turizm tahsisleriyle biz de büyümeye başlamışız. Babam çok önce Güney’i gezmiş, otel yapmak istemiş ama bütün araziler Hazine’nin olduğu için otel yapma hayali gerçekleşmemiş. Özal’ın turizmin önünü açan formülü hayata geçince de Antalya Side’de tahsis alarak 5 yıldızlı otel inşaatına başlamış. Yatırım kredisini Türkiye Kalkınma Bankası’ndan sağlamış. 1988’de Kaya Side’yi açmış. İşletmeyi de Alman Steinberger’a vermiş. Onlar, 1.5 yıl işletti. Ancak Almanlar bizi üzdü. Otel doluyordu, fiyatlar iyiydi ama sürekli cepten gidiyordu. 1989 sonunda onlardan ayrıldık. Kendimiz işletmeye başladık."

15-20 MÜŞTERİYLE OTEL BEKLEDİK: Burak Kaya, Kaya Side’yi Almanlardan aldıktan kısa süre sonra Birinci Körfez krizi ile karşılaştıklarını hatırlatıyor ve şöyle devam ediyor: "1990’da Körfez krizi başladı ve bizim otelde en yüksek sezonda müşteri sayısı 15-20 kişiye ancak çıkabildi. O sene birkaç müşteriyle oteli bekledik. Bu arada Burhanettin Bey çözüm olarak içe dönüş yaptı. Turizm Bakanlığı’nın Bolu Kartalkaya’yı tahsise açtığını duyunca orada otel yapmaya karar vermiş. O zaman orada sadece bir tane otel var. Babam kısa sürede Oberje’yi 1990’da 30 yataklı küçük bir tesis olarak açmış. Sonra 260 odalı Dorukkaya Oteli’ne başlamış ve onu da 1 yılda bitirmiş. Güney’de müşteri yokken Kartalkaya’da kayak turizmi canlı geçiyormuş ve sonra Güney’de de işler düzelmiş."

Kár az geldi, Thomas Cook’la yolu ayırdık

BURAK
Kaya, babası Burhanettin Kaya’nın 1995’te de Ankara İstanbul TEM Otoyolu’nun 80’inci kilometresinde Kaya Greenpark Oteli’ni açtığını belirtiyor ve "1998’de Belek’te Kaya Belek Oteli’ni yaptık. Bu otelimiz çok başarılı oldu. Thomas Cook ile yüzde 25’e yüzde 75 ortaklık kurarak Belek’te 345 odalı Kaya Select’i kurduk. 2000 yılında açtık. İşletmeyi onlar aldı ancak kárlılık bizi tatmin etmedi ve 2004’te bu ortaklığı bitirdik" diyor.

Kuzey Kıbrıs’a 60 milyon Euro’luk otel yatırımı

BURAK Kaya, Kaya Grubu olarak Kuzey Kıbrıs’ta 750 odalı 3 bin 200 yataklı bir tesisin inşaatını hızla sürdürdüklerini söylüyor ve "Başlangıçta 45 milyon Euro’luk bir yatırım olarak başladık ama şimdi büyüttük ve 60 milyon Euro’luk yatırıma dönüştü. Biz inşaatı, mayısta bitiriyoruz. Eğer altyapı gelirse otelimiz faaliyete geçecek. Bu yatırım Bafra Bölgesi’nde. Kıbrıs’ta henüz başlamadığımız bir projemiz daha var. Geçitkale Havaalanı’na yakın 130 dönüm yerimiz var. Oraya ambargo kalkarsa başlayacağız. Kıbrıs Antalya’dan daha avantajlı orada her şey dahil sistemini uygulamayı düşünmüyoruz" diyor. Burak Kaya, Kaya Grubu olarak bir yatırımlarının da Belek’te inşa halinde olduğunu belirtiyor ve "18 delikli golf sahası yapıyoruz ve Ekim 2006’da bitecek. 50 odalı bir golf oteli. En küçük odamız 90 metrekare olacak. Bu yatırımın 45 milyon dolarlık. Yanında da 50 tane villa olacak. Villaları satar mıyız işletir miyiz henüz belli değil. Bu arada Kaya Belek’i de yeniliyoruz" diye konuşuyor. Burak Kaya Abant’ta da su fabrikası kurduklarını, tesisin makina montajının yakında tamamlanacağını söylüyor. Kaya, "7-8 milyon Euro’luk bir yatırım oluyor. Sektörde olmayan farklı cinste sular da üreteceğiz. Markamız Abant Hills."

Ramada’nın markasıyla pazarını kullanıyoruz

BURAK
Kaya, İstanbul Beylikdüzü’nde TÜYAP yanındaki Kaya Ramada’nın öyküsünü de şöyle özetliyor: "İstanbul’da her zaman arayış içindeydik ama ürküyorduk. Çünkü arsa fiyatları bizi zorluyordu. Ayrıca yaptığımız araştırmalarda Avrupa’da, İstanbul gibi kentlerde turizmin fuarcılıkla birlikte geliştiğini görüyorduk. 1998’de TÜYAP fuar alanı ilgimizi çekti ve burada otele talip olduk. Biz oteli yaptık, ’burada otel mi olur’ dendi. Şimdi herkes ’iyi yatırım yapmışsınız’ diyor. Kaya Ramada’yı 2002’de 319 odalı bir otel olarak açtık. Ramada ile franchising anlaşması yaptık ve sadece markasıyla satış ve pazarlama ağını kullanıyoruz. İşletmeyi kendimiz yapıyoruz." Burak Kaya, Beylikdüzü’nde yapımını henüz bitirdikleri Milenium Alışveriş Merkezi’ni de mart ayında açacaklarını belirtiyor ve "35 bin metrekare kapalı alana sahip bir alışveriş merkezi kurduk. 65 mağazalı ve iki kulede de ofisleri var. Beylikdüzü’nde outlet alışveriş dışında gerçek mağazacılık yapılacak bir alışveriş merkezi yaptık. Bu konuda da iddialıyız" diyor.

Halkbank KOBİ’ler için sahaya iniyor
/images/100/0x0/55eaa4cff018fbb8f88d7403


PAMUKBANK
ile gerçekleştirilen birleşmeyle ilgili problemlerin çözülmesinin ardından, Türkiye Halk Bankası (Halkbank), "sahaya iniyor". Halkbank Genel Müdürü Hüseyin Aydın, "Problemlerin çözülmesinin ardından, 6’ncı aydan sonra piyasaya çıkmaya başladık" dedi. Aydın, Banka’nın mali yapısının gayet sağlıklı olduğunu, geçen yıl aktif olarak fazla büyümediklerini, ancak verimlilik ve güçlü mali yapı üzerine odaklandıklarını söyledi. Pamukbank ile yapılan birleşmenin, getirisinin yanında götürüsü de olduğuna işaret eden Hüseyin Aydın, bu nedenle geçtiğimiz yılı Banka’nın "mutfağında" geçirerek bütünleşmeyi sağladıklarını vurguladı. Hüseyin Aydın, birleşmeyle ilgili problemlerin çözülmesinin ardından, 6. aydan sonra piyasaya çıkmaya başladıklarını kaydetti.

TAKİPTEKİ ALACAKLAR: Ekonominin düzelmesiyle birlikte, takipteki kredilerin de çözülmeye başladığını anlatan Aydın, İstanbul yaklaşımı çerçevesinde ödeme planına bağlanan borçların ödemesinde sorun yaşanmadığını kaydetti. Geçtiğimiz yıl takipteki kredilerden 105 milyon YTL’nin tahsil edildiğini, son üç yılda tahsilat rakamının 500 milyon YTL’yi aştığını açıklayan Aydın, bu rakamın 450 milyon YTL’ye yakının faiz olduğunu belirtti. Banka’daki personel sayısının 10 bin 500 olduğunu ve bunun şube sayısı ile uyumlu bulunduğunu anlatan Aydın, ancak bankoda çalışan ve vatandaş ile birebir temasta olan personelin gençleştirilmesi gerektiğini vurguladı. Aydın, Kamu Personel Seçme Sınavını (KPSS) kazanan adaylar içinden, bu yıl içinde 350-400 civarında bir personel alımı düşünebileceklerini açıkladı.

Kredi hacmi patladı

Göreve geldiklerinden bu yana, Küçük ve Orta Boy İşletme (KOBİ)’rin kredilendirilmesine yönelik aktif çalışmaya başladıklarını anlatan Aydın, Gaziantep gibi KOBİ’lerin yoğun olduğu şehirlerde halka açık toplantılar düzenlediklerini ve bir anlamda müşterinin ayağına gittiklerini söyledi. Aydın, bu çalışmanın yaklaşık yüzde 70’i KOBİ’lere verilen kredilerde olmak üzere işlem hacminde adeta bir patlama yaptığını ifade etti. Aydın, geçen yılın ilk çeyreğinde kredilerdeki artışın 99 milyon YTL olduğunu, yapılan bu çalışmaların ardından son çeyrekte kredi işlem hacmindeki artışın, bir önceki çeyreğe göre 1,3 milyar YTL’ye fırladığını açıkladı.

Axalto, Türkiye’de Atılım’ı seçti

MİKROİŞLEMCİ
kartlar konusunda dünya lideri Axalto ile Türkiye’nin önde gelen entegre baskı şirketi Atılım Türk Bankalarını EMV (Europay MasterCard Visa) standardına geçişte desteklemek üzere işbirliği yapacak. İmzalanan anlaşma kapsamında Axalto akıllı kartlar konusunda teknik danışmanlık ve destek sağlayacak. Atılım ise baskı, zarflama, paketleme ve dağıtım işlemlerini yapacak. Buna ek olarak Axalto ve Atılım kişiselleştirme hizmetlerini de ortaklaşa sunacak. Türk bankacılık piyasasında kullanılan kredi kartı sayısı son üç yılda iki katına çıktı. 2006’da Türk bankalarının çoğunluğu çip-tabanlı kredi kartlarına geçmiş yapacak. Atılım Genel Müdürü Tarık Sarıoğlu; "Axalto’nun akıllı kartlar alanındaki uzmanlığıyla güvenli baskı ve bankalara kurye hizmeti konusundaki uzmanlığımız birleşince ortaya verimli bir ortaklık çıkacağına eminim" dedi.

Büyük yatırımcı için arsalar hazır olmalı

EGE
Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Başkanı Tamer Taşkın, son günlerde BMC ve Hyundai’nin yeni yatırım alanları arayışında olduğunu ve bu şekilde bölgedeki önemli bir eksikliğin ortaya çıktığını hatırlatarak, böylesine büyük yatırım alanlarının hazır olmasının önemini vurguladı. Taşkın, bu amaçla öncelikle İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ile görüşülerek uygun alanların tespiti ve tahsisinin talep edildiğini ifade etti. Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun uygun yatırım alanları bulunması konusunda imkanların kısıtlı olduğunu ifade ettiğini belirten Taşkın, konuyla ilgili şunları kaydetti: "Yabancı sermayeli yatırımcılar için önceden hazırlık yapılarak uygun alanların tespiti ve çevre düzeni planlarında eklenmesi, İzmir’imiz için son derece önemli ve zorunlu görülmektedir. EBSO olarak, bu konuda hizmet verecek özel kuruluşlardan hizmet satın alınması da dahil olmak üzere konunun etkili biçimde takibi kararlaştırılmıştır."

Ödemiş’ten altı ülkeye süs eşyası ihraç ediyor

İZMİR’
in Ödemiş İlçesi’nde süs eşyası üreten Osman ve Adnan Arıkan kardeşler, geçen yıl 6 Avrupa ülkesine 300 bin dolarlık ihracat yaptı. Yılda 500 bin dolarlık ihracat hedefleyen Arıkan kardeşler, ürünlerini ABD’ye de satmak istediklerini belirtti. Arıkan kardeşler, Ödemiş Sanayi Sitesi’ndeki atölyelerinde metal, plastik ve galvaniz malzemelerle iç ve dış mekan süs eşyaları üretiyor. Atölyede bakırdan kedi, köpek, kaplumbağa, flamingo ve kurbağa gibi hayvan figürleri, galvanizden iç ve dış mekanda kullanılmak üzere renkli dekoratif ürünler, dış mekanda kullanılmak üzere yedi ayrı üniteden oluşan jimnastik aletleri, masa, sandalye, durak ve oturma bankları üretiliyor. 53 yaşındaki Makine Mühendisi Osman Arıkan ve 50 yaşındaki iktisatçı Adnan Arıkan’ın 23 yıllık işletmelerinde ürettikleri ürünler, Almanya, Hollanda, İngiltere, Belçika, İspanya, Danimarka’ya ihraç edildi.

Gülsan’dan doğal reçel üretimi

KAYSERİ’
de kurulu Gülsan Şekerleme Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından, yapay şeker ve diğer katkı maddeleri kullanılmadan doğal reçel üretimine başlandı. Gülsan Şekerleme A.Ş. İhracat Müdürü Osman Güldüoğlu, Kayseri Birinci Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikalarında reçel çeşitleri ile helva ve tahin ürettiklerini bildirdi. Güldüoğlu şunları söyledi: "Reçel sektöründeki daralmayı aşmak ve markamızın farklı olduğunu göstermek için arayışlara girdik. Sağlık boyutunu da gözönünde bulundurarak yapay şeker ile sitrik asit ve yapay renklendirici gibi katkı maddeleri kullanmadan, tamamen doğal meyvelerden kayısı, vişne, çilek, ayva ve ahududu reçeli ürettik."

Üretime 2 ay önce başladıklarını anlatan Güldüoğlu, reçellerde sadece meyve, meyve şurubu ve limon suyu kullandıklarını vurgularken, "İnsanlarımız artık yapay şekerden kaçınıyor" dedi. Güldüoğlu, yıllık üretim kapasitelerinin 700 ton civarında olduğunu, ürünün yüzde 70’ini ihraç edeceklerini belirtti.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!