Ekmek var gelirler

BU yıl oldukça hızlı büyüyen Türkiye’nin daha güçlü büyümesini sağlamak bizim elimizde. Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) Başkanı İlhami Koç, büyümeyi desteklemek için sadece vatandaşın tasarrufları değil kamunun elindeki değerlerin de sermaye piyasalarında değerlendirilmesi gerektiğini dile getirerek, “Kamuda, İşsizlik Fonu var, DASK var, Varlık Fonu geliyor. Varlık Fonu yeni olsa da bunlar kamu tarafından yönetilen fonlar. Bunların da küçük bir kısmının sermaye piyasalarına doğru aktarılması gerektiğini düşünüyoruz, hepsinin değil yüzde 3-5 kadarını. Bunlarda biriken fonların bir kısmı sermaye piyasasına verilmeli. Nasıl yapabilirler, ihale açılır, portföy yönetim şirketleri ihaleye girer, belli performans primi verir ve her yıl yenilenir ihale. İstanbul finans merkezi diyoruz, bunun olması için büyük varlık yönetim şirketlerinin İstanbul’a ofis açması lazım. İşte kamu fonlarının ihalesi tıpkı YEKA’larda olduğu gibi dünyanın ilgisini Türkiye’ye çekebilir ve ihaleye ofis şartı koyarsan zaten finans merkezi olma adımını atmış olursun. Ekmek var diye de gelirler” dedi.

EN GÜVENİLİR KAYNAK

TSPB Başkanı Koç, yarın başlayacak olan Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi’ne hazırlanıyor. Bu yıl ikincisi düzenlenen kongrenin ana teması “Geleceğimiz için büyüme”. İşte gelecek için büyümede sermaye piyasalarının oynayacağı rolü de Koç, Hürriyet’e anlattı. Türkiye’nin yabancı yatırımcıların radarına girmesinin tamamıyla büyümeyle ilgili olduğunu dile getiren Koç, şöyle konuştu: “Büyüme gelişmiş ülkelerle gelişmekte olan ülkeler arasındaki farkı kapatan ana belirleyici. Ve ülkenin çekim merkezi olabilmesi için büyüme çok önemli. Türkiye’nin dinamik nüfusu ve ekonomisi büyümeye yeterli alt yapı oluşturuyor. Ama temel sorun büyümenin finansmanı ve bizi ilgilendiren tarafı da tam da bu. Geçmiş yıllarda dışarıdan gelen sermaye ile büyümeyi fonladık, ama bunlar ürkek fonlar ve iki bomba patladığında kaçıyorlar. O zaman gene yabancı sermayeyi çekmeye çalışalım ama büyüme için en güvenilir kaynak yurtiçi tasarruflardır.”

Vatandaşın tasarruflarının yanı sıra kamusal tasarruflar da olduğunu ifade eden Koç, şu öneride bulundu: “İşsizlik Fonu var, DASK var ve bunlar kamu tarafından yönetilen fonlar. Bu fonlar nasıl sermaye piyasasına verilir? Örneğin işsizlik fonunun yüzde 3-5’i sermaye piyasalarında değerlendirilmeye karar verilir, onun için de her sene ihale açılır, portföy yönetim şirketlerine verilir. Bu şirketler de bunu sermaye piyasalarında değerlendirir.”

İstanbul’un finans merkezi olması için de büyük varlık yönetim şirketlerinin İstanbul’da ofis açması gerektiğini hatırlatan Koç, “Düşünün 1 milyar dolarlık ihale açacaksınız. Varlık yönetim şirketleri ihaleye davet edilir ve kazanana İstanbul’a ofis açma şartı getirilir. Doğal olarak buraya gelirler, ekmek var diye görürler” diye konuştu.

ALTYAPIYI FONLAYALIM

TÜRKİYE’de sermaye piyasalarının alt yapı projelerinde hiç yer almadığını sadece bankacılık kesiminin bunları fonladığını kaydeden İlhami Koç, şöyle konuştu: “Altyapı fonları devreye girebilir. Yapılan işin getirisi belirlendikten sonra sabit getirili bir kıymet yaratmış oluyorsunuz. Kamu garantisi de şart değil. Öngörülebilir nakit akımları varsa, bu nakit akımlarından yola çıkarak altyapı yatırımlarını sanki tahvilmiş gibi değerliyorsunuz. Ve bu tür fonlara da kurumsal yatırımcılar yatırım yapıyor.”

İKİ BAŞARILI TASARRUF

İLHAMİ Koç, yurtiçi tasarrufun nasıl artırılacağını ve sermaye piyasasına nasıl aktarılacağını bulmak gerektiğini belirterek tasarrufların artması için son dönemde atılan iki önemli adımın bireysel emeklilik sistemi ve altın tahvilleri olduğunu vurguladı. Koç, bu iki tedbirin de işe yaradığını söyleyerek, “İşte sermaye piyasalarıyla büyüme arasındaki bağlantı bu” dedi.