Güncelleme Tarihi:
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, “Et ve Süt Sektörlerinde Küresel Vizyon” konulu konferansa yaptığı konuşmada, Türkiye’de hayvancılık ve tarım sektöründe yaşanan gelişmelere değindi. Bakan Eker, dünyada ortaya çıkan hayvansal ürün talebini karşılamada, gelişmiş ülkeler kadar gelişmekte olan ülkelerin de pazarda yer almaya başlamasının sektörde teknoloji transferi ve yüksek kalite damızlık materyal ihtiyacını beraberinde getirdiğini kaydetti.
Eker, Dünya Sağlık Teşkilatı’nın BSE (deli dana) hastalığı açısından ülkeleri yeniden risk gruplarına göre sınıflandırmasıyla, Türkiye’nin damızlık hayvan ithalatındaki engelleri kaldıracağını söyledi. ABD’de 48 eyaletten ithalat yapılabildiğine dikkat çeken Mehdi Eker, aynı uygulamanın AB ülkeleri içinde en kısa sürede başlatılacağını duyurdu. Eker, “Bu vesileyle ülkemizde son yıllarda hayvancılık sektörüne yatırım yapmak isteyen birçok yatırımcının da önü açılmış olacaktır” dedi.
Hayvancılık sektörünün dünyada ekonomik, toplumsal ve siyasi açıdan öneminin giderek arttığını söyledi. Eker, bu sektörün, dünya tarımsal gayri safi hasılanın yüzde 40’nı gerçekleştirdiğini, yaklaşık 1.3 milyar kişiye istihdam sağladığını ve dünya nüfusunun günlük protein tüketiminin ise yüzde 30’undan fazlasını karşıladığını kaydetti. Geçtiğimiz yıl dünyada, 260 milyon ton toplam et tüketimi, 182 milyon ton kırmızı et ve 78 milyon ton beyaz et üretimi ve 540 milyon ton ise süt tüketimi gerçekleştirildiğini belirten Eker, yaklaşık yüzde 6’sı ticarete konu olan kırmızı etin ancak yüzde 1’inin stoklandığını, geri kalan yüzde 99'unun ise tüketildiğini ifade etti.
Eker, dengeli beslenme için ihtiyaç duyulan hayvansal orijinli protein miktarının ise üretimin altında olduğuna dikkat çeken Eker, dünya gelir dağılımının düzelmesi ve kişisel gelir düzeyinin artmasının gıda tüketimi alışkanlıklarını değiştirdiğini kaydetti. Eker, kişi başına her yüzde 10 gelir artışının et talibini yüzde 5, süt talebini ise yüzde 7 oranında artırdığını belirtirken, gelişmiş ülkelerin et ve süt tüketiminin uzun yıllar sabit kalmasına rağmen, geçen 20 yıl içinde gelişmekte olan ülkelerde, ette kişi başına yüzde 100, sütte ise yüzde 50 oranında artış gösterdiğini aktardı.