Güncelleme Tarihi:
Sosyal-İş Sendikası tarafından hazırlanan rapora göre, dershanelerde yaklaşık 51 bin 500 öğretmenle hizmet veriliyor. Özel öğretim kurumları arasında en zor şartlarda çalışan kitleyi, dershane öğretmenleri oluşturuyor. İşsizlik ve sektörde rekabetin artması, başta dershaneler olmak üzere özel öğretim kurumlarında çalışma koşulları, ücret ve hakları olumsuz yönde etkiliyor, kuralsızlık ve hak ihlallerinin artmasına yol açıyor.
Hazırlanan rapora göre özel okullarda yaklaşık 613 bin öğrenci eğitim görüyor ve 77 bin öğretmen istihdam ediliyor Dershanelerde ise yaklaşık 1 milyon 280 bin öğrenciye yaklaşık 51 bin 500 öğretmenle hizmet veriliyor. Sayıları 3 bin 700 civarındaki dershanelerin yarısına yakını İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Antalya'da bulunuyor. Bu şehirlerdeki dershaneye giden öğrenci sayısı yaklaşık 450 bini, öğretmen sayısı 20 bini buluyor. Özel öğretim kurumları arasında en zor şartlarda çalışan kitleyi, dershane öğretmenleri oluşturuyor. Bu çerçevede, başta dershaneler olmak üzere özel öğretim kurumu öğretmenlerinin karşı karşıya kaldıkları sorunlar şöyle:
İş güvencesi: Öğretmenleri ile "süresi 1 yıldan az olmamak" üzere "belirli süreli iş sözleşmesi" yapılıyor. Bu sözleşmeler, yenilense bile, "belirsiz süreli iş sözleşmesi"ne dönüşmüyor. "işe iade davası" açılamıyor.
‘Cezai şart’ yaptırımı: Öğretmenlerin sözleşmelerine ciddi miktarlarda "cezai şart" konuluyor ve öğretmenler sözleşmenin süresi içinde "haklı nedenle fesih" dışında iş sözleşmesini sona erdiremiyor.
Çifte sözleşme sorunu: Özel Öğretim Kurumları Kanunu'na göre, öğretmenlerle kurumlar arasında tek tip sözleşme yapılması ve bu sözleşmenin bir örneğinin yetkili makama gönderilmesi gerekiyor. Bu durum karşısında, öğretmenlere iki ayrı sözleşme imzalatıyor ve kanuna uygun sözleşmeyi makama gönderirken, diğer sözleşmeyi öğretmene uyguluyor.
1 yıldan az süreli sözleşme sorunu: Özel Öğretim Kurumları Kanunu'na göre, mazeretleri nedeniyle kurumdan ayrılan öğretmen ve öğreticilerin yerine alınacak olanlar ile devredilen kurumların öğretmenleri ile 1 yıldan az sözleşme yapılması mümkün. Bu sistemle öğretmen kıdem tazminatından da yoksun kalıyor.
Baskı Altında Senet Alınması: Özel öğretim kurumları, öğretmenin dershaneden ayrılmasını engellemek, öğretmeni baskı altında tutmak ve her türlü koşula razı etmek için işe alırken, öğretmenden boş senet alıyor ve bunu bir tehdit aracı olarak kullanıyor.
Ücretlerin Düşüklüğü: Özel Öğretim Kurumları Kanunu'na göre özel okullarda çalışan öğretmenlerin ücretleri, resmi okullardaki emsallerinden az olamaz. Ancak diğer özel öğretim kurumları için böyle bir şart yok. Dolayısıyla asgari ücretle dahi öğretmen çalıştırılması mümkün. Zaten son yıllarda yeni işe alınan öğretmenlere doğrudan asgari ücret uygulanabiliyor. Sektördeki kimi kıdemli ve isim yapmış öğretmenler haricinde, öğretmenlerin çoğunun ücreti oldukça düşük seviyede bulunuyor.
Sigorta Primlerinin Gerçek Ücret Üzerinden Yatırılmaması: Özel okul haricindeki özel öğretim kurumlarının hemen hemen hepsi, öğretmenlerin ücretlerini sözleşmede gerçekte olduğundan daha düşük, hatta asgari ücret olarak gösteriyor, bu tutarı banka hesabına yatırıyor, primleri bu gerçek dışı tutar üzerinden ödüyor, geriye kalan tutarı elden veriyor.
Fazla Mesai ve Ek Derslerin Ödenmemesi: Özellikle dershanelerde öğretmenler, sözleşmelerinde belirtilen haftalık ders saati ile yönetmelik ile getirilen sınırın (40 saat) üzerinde derse giriyor ve çoğu zaman ek ders ödemesi almıyor, fazla mesai ödenmiyor. Öte yandan öğretmenler, hazırladıkları kitap, soru ve eğitim broşürleri karşılığında çoğu zaman ücret almıyor.
Öğretmenlik Mesleği İle İlgisiz İşlerde Görevlendirme: Dershane öğretmenlerine, öğretmenlik mesleği ile ilgisiz birçok iş ve angarya yaptırılıyor. Birçok dershanenin, öğretmenlerine her gün 100 veliyi telefonla arama ve en az 10 "iş bağlama" zorunluluğu koyduğu belirtiliyor.