"Eğitimde Ortadoğu'nun Mekke'si olalım"

Özyeğin, CEO Club toplantısında Vodafone tarafından hazırlanan Future Agenda ve Türkiye özel oturumunda yaptığı konuşmada, 2008 krizinin ardından dünyada çarpıcı trendler oluşmaya başladığını ve bunların kalıcı göründüğünü belirtti.

Trendlerdeki değişime örnek olarak geçen sene Çin'de 18 milyon araç satıldığını ve bunun bugüne kadar bir yıl içinde bir ülkede gerçekleşen en büyük satış olduğunu söyleyen Özyeğin, Çin ekonomisinin halen ABD ekonomisinin 3'te biri büyüklükte olsa da, 10 yıl sonra bugünkü 5 trilyon dolarlık seviyesinden 12,5 trilyon dolara ulaşmasının beklendiğini kaydetti.

Çin ekonomisinin niceliksel anlamda da büyüdüğünü ifade eden Özyeğin, üretimde oyuncak, tekstil gibi ürünlerden termik santral, rüzgar enerjisi türbinleri, güneş enerjisi panelleri gibi yüksek teknolojili ürünlerin ağırlık kazanmaya başladığını dile getirdi. Özyeğin, dünyadaki rüzgar enerjisi santralleri üretiminin halihazırda ABD, Avrupa ve Çin arasında eşit dağılım gösterdiğini, 5 sene sonra ise Çin'in buradaki payının yüzde 60'a ulaşacağını belirterek, Çin'in, iç pazarını ortaya sürerek teknolojik gelişme sağlayacak Ar-Ge çalışmalarını ülkesine çektiğini anlattı.

Avrupa'daki gelişmelere de değinen Özyeğin, “Avrupa Birliği var ama fikir birliği yok. Her ülkenin farklı uygulamaları var. Avrupa ortaya koyarken ülkelerin mali politikaları konusunda standardizasyona gitmediler. Türkiye şu anda bu ortamda örnek bir ülke, mutluluk adası gibi görünüyor” dedi.

Özyeğin, Türkiye'nin önümüzdeki dönemde büyümesini sürdürmesi için yapması gerekenlere de değindiği konuşmasında, şunları kaydetti:

“Türkiye'nin dışa açılmasını devam ettirmesi lazım. Büyüyen ülkelerle işbirliği kurulması lazım. Çinliler'i mutlaka Türkiye'ye yatırım yapmaya teşvik etmeliyiz.

Otomotiv, madencilik, termik santral üretimi gibi alanlarda Türkiye'ye gelebilirler. Burada beraber üretip ihraç ederek, 14 milyar dolarlık dış ticaret açığımızı dolaylı olarak kapatabiliriz. Önümüzdeki 10 senede 4-5 nükleer santral kurarsak, biz de 15-20 sene sonra başka ülkelere nükleer santral kurabilir hale gelebiliriz. Enerjide cari açığın kapatılması için dışarıda petrol yatırımları yaparak Türkiye'ye getirmemiz lazım. Yenilenebilir enerji konusunda da yavaş hareket ediyoruz.”

ORTADOĞU'NUN MEKKE'Sİ

Her yıl gerekli istihdamı yaratabilmek için Türkiye'nin yıllık yüzde 7 büyüme seviyesini yakalaması gerektiğine işaret eden Özyeğin, eğitimin önemi konusunda ise, “Türkiye'deki üniversiteler yabancı öğrenciler almalı. İngiltere ve ABD dünyadaki öğrencilerin Mekke'si konumundadır. Türkiye'nin de, Ortadoğu'nun eğitim Mekke'si olması lazım” dedi.

Konuşmasının ardından soruları yanıtlayan Hüsnü Özyeğin, Millenium Bank'ın satın alınmasıyla ilgili BDDK iznini alıp almadıklarına ilişkin soruya verdiği yanıtta, gerekli iznin çıktığını söyledi.

Özyeğin, önümüzdeki dönemin parlayacak sektörlerini iletişim, enerji, altyapı işleri, madencilik, gemi inşaatı olarak sıraladı.

“2020'DE TÜRKİYE GLOBAL ARENADA ÇOK DAHA ETKİN OLACAK”

Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkanı Serpil Timuray da, Future Agenda girişiminin, önümüzdeki dönemde yaşanacak zorluklarla mücadele için katılımcı bir paylaşım platformu oluşturulması düşüncesiyle hayata geçirildiğini belirtti.

Türkiye'nin 2020 ve ilerisinde global arenada çok daha etkin bir rol oynayacağına inançlarını ifade eden Timuray, “Gelecek Gündemde” adı altında Future Agenda'nın ilk yerel uygulamasını da Türkiye'de başlattıklarını anımsattı.

Future Agenda Türkiye Koordinatörü Nuri Çolakoğlu ise Türkiye'den 16 iş adamı ve sivil toplum kuruluşu önderi ile Gelecek Gündemde programı kapsamında tartışmalar yürüttüklerini, önümüzdeki dönemde internet üzerinden ve üniversitelerde kurulacak Gelecek Gündemde kulüpleriyle tartışmaları yaygınlaştıracaklarını anlattı.

DS SOLIDWORKS

DS SolidWorks Doğu Avrupa, Ortadoğu, Afrika Bölge Yöneticisi Marco Gazzetto ise yüksek performanslı ürün tasarlamaya yönelik çalışmalarda bulunan şirketin dünyada 1 milyondan fazla kullanıcısı, 80 ülkede 130 bin müşterisi bulunduğunu belirtti.
Gazzetto, şirketin yıl sonu ciro beklentisinin 1,5-1,6 milyar dolar olduğunu ifade ederek, “5 yıl önce Türkiye, faaliyette bulunduğumuz ülkeler arasında 26. sıradaydı. 2010 yılında ise 10. sıraya yükseldi. Son 5 yılda Türkiye'de yüzde 26'lık ciro artışı sağlandı” dedi.

CEO CLUB ANKETİ

Capital ve Ekonomist Dergileri Yayın Direktörü Rauf Ateş de CEO Club üyeleriyle yaptıkları anketin sonuçlarına ilişkin bilgi verdiği konuşmasında, ankete katılanların yüzde 95,9'unun Türkiye'nin 2020'de dünyanın ilk 10 ekonomisi içinde yer alacağına inandığını söyledi.

Yüzde 58,3'lük bir kesimin, doların hakimiyetinin 2020'ye kadar devam edeceği görüşünü taşıdığını belirten Ateş, avrodaki çalkantının 2020'ye kadar süreceğini düşünenlerin oranının yüzde 31,9, AB'nin kendisini 2015'e kadar toparlayacağı ve avronun eski pozisyonunu alacağını düşünenlerin oranının ise yüzde 37,6 olduğunu kaydetti.

Ateş, mobil cüzdanın dijital kimliğin bir parçası olarak yaygınlaşacağına inananların yüzde 52,8'lik, mobil internette sosyal ağların en yaygın olarak kullanılacağını düşünenlerin ise yüzde 53,4'lük bir kesimi oluşturduğunu ifade ederek, yüzde 65,8'lik bir kesimin ise sağlık turizminden 10 milyar dolarlık bir gelir elde edileceği görüşünde olduğunu dile getirdi.