Oluşturulma Tarihi: Aralık 29, 2009 12:48
Türkiye'nin tarım ürünleri ihracatında yaklaşık yüzde 25'lik paya sahip Ege Bölgesi'nde tarımsal ürün ihracatı, 1999 yılından bu yana ilk kez bu yıl, sanayi ürünleri ihracatını geçti. Krizi yüzde 3'lük kayıpla atlatan tarım sektörüne karşı sanayi sektöründe yüzde 38 daralma yaşandı.
Ege İhracatçı Birlikleri rakamlarından derlediği bilgiye göre, bölgeden 1 Ocak 2009 ile 15 Aralık 2009 arasında 2 milyar 949 milyon dolarlık tarımsal ürün ihracatı yapıldı. Önceki yıla göre yüzde 3 gerilemenin yaşandığı tarımda, kuru meyve, tütün, zeytin ve zeytinyağında ihracat arttı, yaş meyve ve ürünleri, ağaç mamulleri ve ürünleriyle su ürünlerinde kısmi düşüşler yaşandı.
Bölgeden yapılan sanayi ihracatı ise geçen yıla göre yüzde 38 gerileyerek 2 milyar 394 milyon dolarda kaldı. Bölgenin köklü sanayi sektörleri olan hazır giyim ve konfeksiyon, tekstil ve hammaddeleri, demir çelik ürünleri ve madencilikte büyük oranda gerilemeler görüldü.
Ege İhracatçı Birlikleri aracılığıyla yapılan ihracatta en son 1999 yılında toplam ihracattan yüzde 55 pay alan tarım ürünleri, sonraki yıllarda sanayi ürünleri ihracatının altında kalarak güç kaybetti. Ege İhracatçı Birlikleri Başkanı Mustafa Türkmenoğlu, tarımın sanayiyi geride bırakmasının bölge ihracatının krizden ne denli etkilendiğini gösteren bir veri olduğunu ifade etti. Türkmenoğlu, şöyle konuştu:
“Bu başarı ekonominin rayında gittiği bir ortamda gerçekleşseydi daha anlamlı olurdu. Küresel mali krizde dünyada en büyük daralma doğal olarak sanayi ürünleri ticaretinde oldu, bu nedenle de tarım ürünleri ihracatımız geçen yılın gerisinde kalmasına rağmen sanayi ürünleri ihracatımızı geçmiş oldu. 2010 yılında doğru bir kur politikası ve rekabetçiliğimizi engelleyen yüksek kamu yüklerinde iyileştirme yapıldığı takdirde küresel krize rağmen Türk ihracatçısının dünya ticaretindeki ihracat payını artırabileceğini düşünüyorum.”
SANAYİCİ DE TARIMA DÖNDÜÖte yandan, sanayi ürünlerinde katma değerin azalması nedeniyle birçok sanayici tarımsal yatırımlara ilgi duymaya başladı. Bölgede en yoğun sanayi üretiminin gerçekleştiği İzmir
Atatürk Organize Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Uğurtaş, çok ortaklı modelle jeotermal sera sektöründe yatırım kararı aldıklarını bildirdi.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Uğurtaş, tarımın sanayinin önüne geçmesinin hoş bir tabloyu ortaya koymadığını, bunun Türkiye'nin sanayileşme temelli dış ticaret hedeflerinden saptığını gösterdiğini söyledi. İhracatta yılın son aylarında iyileşme olduğu ifade edilse de kur dikkate alındığında bir iyileşmeden bahsetmenin mümkün olmadığını dile getiren Uğurtaş, şunları kaydetti:
“Yıl sonunda ortaya çıkan rakamlar, bölge sanayisinin ne kadar kötü durumda olduğunu ortaya koyuyor. Yıl boyunca söylediklerimizi teyid eden bir tablo ortaya çıktı. Türkiye'nin toparlanması için yeni pazarlar önemli ama bu pazarlara birden ulaşma şansımız yok. Büyümemiz yine AB ve ABD pazarlarının büyümesine bağlı. İyileşmeyi ancak 2010 yılı üçüncü çeyreğinden sonra hissedebiliriz. Ancak, bunun için de enerji gibi girdilerde bir yükselme olmaması gerekiyor.
Son bir yılda klasik sanayi dallarında kar marjları çok düştü. İnovasyona dayanan, ileri teknoloji kullanan dallarda bu düşüş daha sınırlı oldu. Karların düşmesi yeni yatırım heveslerini de kırdı. Şu anda çok miktarda sanayici farklı sektörleri araştırıyor. Tarımsal üretim de bu seçeneklerden biri. Biz de bu amaçla çok ortaklı bir yapılanmayla bir yatırım yapabilir miyiz sorusuyla yola çıktık. Kısa sürede 90 ortağa ulaştık. Ancak tarım da en az sanayi kadar zor ve riskli bir yatırım alanı. Herhangi bir hata yapmamak için iyi bir fizibilite çalışması yapmak istiyoruz.”