Güncelleme Tarihi:
ABD Merkez Bankası (Fed) ve İngiltere Merkez Bankası'nın (BOE) olağanüstü faiz indirimine gitmesi bir resesyon yaşanmasının önüne geçmek için adım atılması gerektiğinin sinyalini verdi.
Ancak ECB'nin elinde neredeyse hiç yeni politika aracı kalmamış olması merkez bankası üzerinde de baskı yaratıyor. Bu kriz, göreve Kasım'da başlayan ve kendini para politikası konusunda "bilge" olarak tanımlayan ECB Başkanı Christine Lagarde için büyük bir test teşkil ediyor.
Konuya yakın kaynaklar Reuters'a yaptıkları açıklamada, ECB'nin bankalara küçük ve orta ölçekli şirketlere vermek üzere yeni ve fazlasıyla ucuz kaynak sağlayacağı konusunda neredeyse emin olduğunu söylediler.
Aynı zamanda ECB'nin faiz indirimini de görüşmesi bekleniyor ancak böyle bir adım atılması düşük bir ihtimal gibi duruyor.
Piyasalar 10 baz puanlık indirimi fiyatlamış olsa da faiz oranları zaten eksi %0.5 ile rekor düşük seviyelerde ve politika yapıcılar daha fazla faiz indiriminin borçlanmayı engelleyerek bankaların marjlarına zarar verebileceğini söylüyorlar.
ECB bir taraftan da bir ikilem ile karşı karşıya. Başka ülkelerin faiz indirdiği göz önüne alındığında yatırımcıların beklentileri ile uyumsuz bir adım atması piyasalarda çalkantıya yol açabilir. Bu da ECB'nin ekonomiyi destekleyici adımlar atmasına yol açan şartları daha da ağırlaştırabilir.
ECB aynı zamanda büyük şirketlerin borçlanma maliyetlerinin artmaması ve devlet tahvillerinin değer kaybetmemesi için varlık alımını artırmayı görüşebilir.
Berenberg ekonomisti Florian Hense, "Bu para politikası önlemlerinden hiçbiri virüsün yayılmasını önlemeyecektir. Fakat, ekonomiye olan zararı engellemek için alınacak en iyi önlemler arasında yer alıyorlar" dedi.