Güncelleme Tarihi:
Toplantının tutanakları bugün açıklandı. Euro bölgesi ekonomisinin beş yıldır aralıksız büyümesi üzerine ECB, artık euro bölgesi ülkelerini ucuz paradan uzaklaştırmanın ve yatırımcıları normalleşmiş bir politikaya hazırlamanın yollarını arıyor.
ECB şimdiye kadar desteği kısma işlemini küçük adımlarla yürüttü. Mart ayında da, gerektiğinde varlık alımlarını yükseltme yolundaki, artık eskimiş olan vaadinden de vazgeçti.
Bu politikayla ECB, 2.55 trilyon euroluk varlık alım programını bu yıl sonuna kadar bitirmeye hazırlanıyor. On yıl önce başlayan küresel finans krizi, bankaları krize karşı önlem almak zorunda bırakmıştı.
Euro son aylarda, kısmen ABD'nin korumacılık yanlısı adımlarından da kaynaklanarak güçleniyor. Politika yapıcılar, eurodaki değer artışının henüz ekonomi genelinde talebi sınırlamadığına değindi, ancak euro kurunu "önemli bir belirsizlik kaynağı" olarak niteledi. Bazıları da bunun enflasyon üzerinde olumsuz etki yapacağına işaret etti.
Tutanaklarda şöyle denildi:
"Euro kurundaki son değişimlerin, makro-ekonomik görünümdeki iyileştirmelerden ziyade, iletişim gibi görece para politikası şoklarıyla ilgili olduğuna dikkat çekildi."
"Bu, kur oranındaki yükselişin enflasyon üzerinde daha olumsuz bir etki yapmasının beklenebileceğine işaret ediyor."
Yatırımcılar, ECB'nin aşırı gevşek para politikasından çıkış için titizlikle hazırladığı planın, ABD ve Çin arasında yaklaşan bir ticaret savaşı beklentisi yüzünden suya düşebileceğinden korkuyorlar.
Ancak ECB politika yapıcıları şimdiye kadar böyle bir riskin ciddi olmadığını söylediler.
ECB'nin üç yıl önce başlattığı tahvil alımları, borçlanma maliyetlerini düşürmüş, büyümeyi ateşlemiş ve deflasyon tehdidinin giderilmesine yardımcı olmuştu.
Buna rağmen ECB'nin yetkisinde olan enflasyon hâlâ zayıf ve Banka'nın yüzde 2 hedefine gelecek yıllarda da kolay kolay ulaşamayacak gibi görünüyor.
Bu durum ise ECB'nin kredibilitesi için bir tehdit oluşturuyor.