e-kobi:Silahlı korumayla dut topluyor 4.5 milyon dolarlık pekmez satıyor
Güncelleme Tarihi:
Sadi ÖZDEMİR
Oluşturulma Tarihi: Aralık 27, 2005 00:00
Anadolu’nun binlerce yıllık ‘şifalı tatlısı’ pekmezin ticarileşmesine önemli katkı sağlayan Malatyalı Şitoğlu Gıda, yılda 15 bin ton pekmez üretim kapasitesine sahip fabrika kurdu. Çemişkezek’te dağdan silahlı korumalarla dut toplatan Şitoğlu Gıda, yılda 4 bin ton üretim yapıyor. Şitoğlu, iç pazarda pekmez tüketimini artırmayı ve ürünü dünyaya sevdirmeyi hedefliyor.
MALATYA’da yıllık 15 bin ton kapasiteli pekmez fabrikası kuran Şitoğlu Gıda’nın sahibi Balin Ailesi, şu anda yılda 4 bin tonluk üretim yapıyor. Bu yıl 4.5 milyon dolar ciro yapacak ve yüzde 10’u ihracattan gelmiş olacak. Şitoğlu Gıda, ürettiği pekmez için Çemişkezek dağlarından silahlı korumalar eşliğinde dut topluyor. Pekmezde markalaşarak iç tüketimi tetiklemek isteyen firmanın asıl hedefi ise pekmezi önemli bir ihraç ürünü haline getirmek. Hijyene uygun ve doğal yöntemlerle üretim yapan firmaya İsrail’den koşer incelemesi de yapıldı.
İSRAİLLİ ÖNEM VERİYOR: Şitoğlu Pazarlama ve Ticaret Limited Şirketi Genel Müdürü Feti Ahmet Balin, ‘İsrailliler pekmeze özel bir önem veriyorlar. Şu anda yıllık 200 bin dolarlık pekmez satıyoruz İsrail’e. Ancak diğer ülkeler pekmezi pek tanımıyor’ diyor. Feti Ahmet Balin şöyle başlıyor anlatmaya: ‘Aslında biz aile olarak Elazığ Baskilliyiz. Baskil’in Şitoğlu Köyü’ndeniz. Baskil Elazığ’a bağlı ama Malatya’ya yakın çok bilinen bir kayısı üretim merkezidir. Baskilli ürününü Malatya’da pazarlar. Bizim de ilk işimiz kayısıdır. Babam (Kasım Balin) kayısı tüccarıydı. Ürünü köylerden toplar, Malatya’da satardı. 30 yıl önce Malatya’ya taşınmışız.’
İSTANBUL PAZARINI BEN AÇTIM: Şitoğlu Ailesi’nin Malatya’daki kayısı tüccarlığından ulusal çapta iş yapan bir girişimciliğe yükselişinin de İstanbul sayesinde olduğunu belirten Feti Ahmet Balin, şöyle devam ediyor: ‘1989’da İstanbul Üniversitesi’nde iktisat okumaya gelmiştim. Bir gün Sultanahmet Camii’ne gittik; çıkışta sergiler gördüm, bir sürü satıcı satış yapıyordu. Hemen babamı aradım ve ‘Baba bizim şu kaysıları küçük paketlere koy; ben burada sergi açar satarım’ dedim. Babam da ‘Oğlum bırak böyle küçük düşünmeyi. Eğer orada iş yapmak istiyorsan, çok büyük kuruyemişçiler var. Git onlara doğrudan kayısı pazarla’ dedi, adresleri gönderdi. Ben de firmalara direkt kayısı pazarlamaya başladım. İlk yıl 100 tona yakın kayısı sattım, inanılmazdı.’
BABA DUT PEKMEZİ İSTİYORLAR: Feti Ahmet Balin, İstanbul’da bir taraftan okuyup bir taraftan da piyasayı öğreniyordu. Kayısı satışı iyi giderken birdenbire piyasada ‘pekmez talebi’ patlar. Balin, bu konudaki pazarı keşfedince de hemen babasını arayıp, ‘Baba müşteriler dut pekmezi istiyor, ben de onlara ‘var’ dedim. Pekmez toplayın gönderin’ der ve böylece pekmez işine girerler. Feti Ahmet Balin, şöyle devam ediyor: ‘Talep artıyor, köylüden ne bulsak alıyorduk. Şikayetler gelmeye başlayınca fabrika kurmaya karar verdik. Yalova’da 1996’da bir fabrikayı aldık. Tesis sahibiyle önce burada deneme üretimi yaptık. Çok güzel bir pekmez çıktı. Tesisi 1996’da Malatya’ya taşıdık, üretimi artırdık. Pekmez üretimi ile süt sanayi çok benziyordu. Süt sanayinin kullandığı makineleri ve kazanları kullanmaya başladık.’
Kayısı pekmezi yaptık, patentini de aldık
FETİ Ahmet Balin ‘Dut pekmezinin yanına ilk önce ‘Kayısı pekmezi yapalım’ dedik ve bunu ilk defa biz ürettik. Patentini de aldık. Sonra keçiboynuzu, üzüm ve hurma pekmezini de üretmeye başladık. Daha modern bir tesis için yatırım başlattık. Malatya İkinci Organize Sanayi Bölgesi’nde 20 bin metrekare arsa alıp, yılllık 15 bin ton kapasiteli pekmez fabrikası kurduk’ diyor. Balin, şu anda 4 bin ton yıllık üretim yaptıklarını, fabrikada 130 kişinin çalıştığını belirtiyor ve ‘Malatya yöresinde dut ticari bir ürün haline geldi ve 1.5-2 trilyonluk (1500 ton civarında) dut topluyoruz. Fabrikamızın bütün atığını (posa) da Ata Çiftliği’ne satıyoruz. Onlar hayvan yemi olarak kullanacak.’
Mashattan’ın patronu Muş’a ilköğretim okulu yapacak
İSTANBUL’da milyar dolarlık projelerin inşaatını sürdüren Taşyapı İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin patronu Emrullah Turanlı, Muş’a 16 derslikli ilköğretim okulu yapacak. Turanlı Muş’a okul yapma fikrinin Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk sayesinde oluştuğunu belirterek, ‘Selami Bey Muşluymuş. Sıkıntıyı anlattı ve Muşlu çocuklar adına destek istedi. Biz de olur dedik. Nisan’da başlayacağız ve 16 derslikli bir ilköğretim okulu yapacağız. Valilikle protokolü imzaladık’ dedi. İstanbul’daki inşaat projelerine yenilerinin eklendiğini belirten Turanlı Mashattan’ın yüzde 80’inin satıldığını söyledi ve yurtdışında da iş kovaladıklarını bildirdi. Turanlı Kuzey Irak’ta da iş aldıklarını belirterek ‘Erbil’de 80 milyon dolarlık çevreyolu projesinin inşaatını yapıyoruz. Orada ilk işimiz 20 milyon dolarlık bir işti. Erbil Belediyesi’nin altyapı atık su işiydi. 16 ayda biter mi diye beklerken biz 3.5 ayda bitirip teslim ettik. Çok memnun kaldılar ve arkasından çevre yolu işini verdiler. Ona da 2 yıl süre düşünmüşler biz 1 yılda tamamlayacağız’ diye konuştu. Turanlı Erbil’e de bir okul yapar mısınız şeklindeki soruya da ‘Neden olmasın? Oradaki çocukların da eğitim imkanları pek iyi değil. Bir okul da onlara yapıp hediye edebiliriz’ diye yanıt verdi. Turanlı Taşyapı olarak sosyal sorumluluk gereği kendi iş alanlarına göre hareket ettiklerini belirtti ve ‘Mesela Bahçelivler’de de yoksul şehit ailelerimiz için 30 dairelik bir konut projemiz var onu da hibe olarak yapıp İstanbul Valiliği’ne teslim edeceğiz’ dedi.
Logo Yazılım, Tiger’ı KOBİ’lere 12 ay taksitle satıyor
LOGO’nun yeni kurumsal çözüm paketi Tiger’a geçiş için başlattığı yıl sonu kampanyası 31 Aralık’a kadar devam edecek. Tiger için Bonus Card’a 12 Taksit yapılıyor. Anadolu Kaplanları deyiminden esinlenerek ‘Güçlü, Çevik, Rakipsiz’ sloganıyla geliştirilen kurumsal çözüm paketi Tiger için ayrıca Logo Klasik Serisi’nden geçiş yapanlara yüzde 10 indirim de yapılacak. Logo ürünü olamayan en az LKS Temel Set muadili ticari yazılım kullanan şirketler ise Tiger’a geçişte yüzde 20 indirimden yararlanabilecek. Logo, Tiger ile birlikte İş Zekası Çözümü Linx alanlara ise 3 özel avantaj sunuluyor. Yeni Tiger alımlarında Linx’e yüzde 30, Logo Gold’dan Tiger’a geçişte Linx’e yüzde 40, Tiger ile beraber LogoVplus üyeliği sahiplerine ise Linx’te yüzde 50 indirim avantajı sağlanıyor.
Dutu nu zorla topladığımızı bilseniz çok pekmez yersiniz
FETİ Ahmet Balin, Türkiye’de en iyi dutun Tunceli Çemişkezek’te bulunduğunu söylüyor ve şöyle anlatıyor: ‘Çemişkezek Ulukale dutu çok meşhurdur. Ben ilk başta buralardan dut toplamayı organize etmek için çok uğraştım. Elazığ-Tunceli arasında bir yer. Keban’ı geçersin Ulukale’ye gelirsin ki en güzel dut orada yetişir, piyasada da dut denilince ‘Ulukale mi’ diye sorarlar. O yörede köylerden kamyonlar dolusu dut alıyoruz şimdi ama dutlar ‘eşek katır sırtlarında Kalaşnikoflu korumalarla getirilip bize teslim ediliyordu. Öyle bir mücadelemiz de oldu. Vatandaş marketten bu dut pekmezini alırken dutun nerelerden nasıl getirildiğini bilse ‘herhalde daha çok yer’ diye de düşünürüm hep.’
İSRAİLLİ ÖNEM VERİYOR: Şitoğlu Pazarlama ve Ticaret Limited Şirketi Genel Müdürü Feti Ahmet Balin, ‘İsrailliler pekmeze özel bir önem veriyorlar. Şu anda yıllık 200 bin dolarlık pekmez satıyoruz İsrail’e. Ancak diğer ülkeler pekmezi pek tanımıyor’ diyor. Feti Ahmet Balin şöyle başlıyor anlatmaya: ‘Aslında biz aile olarak Elazığ Baskilliyiz. Baskil’in Şitoğlu Köyü’ndeniz. Baskil Elazığ’a bağlı ama Malatya’ya yakın çok bilinen bir kayısı üretim merkezidir. Baskilli ürününü Malatya’da pazarlar. Bizim de ilk işimiz kayısıdır. Babam (Kasım Balin) kayısı tüccarıydı. Ürünü köylerden toplar, Malatya’da satardı. 30 yıl önce Malatya’ya taşınmışız.’
İSTANBUL PAZARINI BEN AÇTIM: Şitoğlu Ailesi’nin Malatya’daki kayısı tüccarlığından ulusal çapta iş yapan bir girişimciliğe yükselişinin de İstanbul sayesinde olduğunu belirten Feti Ahmet Balin, şöyle devam ediyor: ‘1989’da İstanbul Üniversitesi’nde iktisat okumaya gelmiştim. Bir gün Sultanahmet Camii’ne gittik; çıkışta sergiler gördüm, bir sürü satıcı satış yapıyordu. Hemen babamı aradım ve ‘Baba bizim şu kaysıları küçük paketlere koy; ben burada sergi açar satarım’ dedim. Babam da ‘Oğlum bırak böyle küçük düşünmeyi. Eğer orada iş yapmak istiyorsan, çok büyük kuruyemişçiler var. Git onlara doğrudan kayısı pazarla’ dedi, adresleri gönderdi. Ben de firmalara direkt kayısı pazarlamaya başladım. İlk yıl 100 tona yakın kayısı sattım, inanılmazdı.’
BABA DUT PEKMEZİ İSTİYORLAR: Feti Ahmet Balin, İstanbul’da bir taraftan okuyup bir taraftan da piyasayı öğreniyordu. Kayısı satışı iyi giderken birdenbire piyasada ‘pekmez talebi’ patlar. Balin, bu konudaki pazarı keşfedince de hemen babasını arayıp, ‘Baba müşteriler dut pekmezi istiyor, ben de onlara ‘var’ dedim. Pekmez toplayın gönderin’ der ve böylece pekmez işine girerler. Feti Ahmet Balin, şöyle devam ediyor: ‘Talep artıyor, köylüden ne bulsak alıyorduk. Şikayetler gelmeye başlayınca fabrika kurmaya karar verdik. Yalova’da 1996’da bir fabrikayı aldık. Tesis sahibiyle önce burada deneme üretimi yaptık. Çok güzel bir pekmez çıktı. Tesisi 1996’da Malatya’ya taşıdık, üretimi artırdık. Pekmez üretimi ile süt sanayi çok benziyordu. Süt sanayinin kullandığı makineleri ve kazanları kullanmaya başladık.’
Kayısı pekmezi yaptık, patentini de aldık
FETİ Ahmet Balin ‘Dut pekmezinin yanına ilk önce ‘Kayısı pekmezi yapalım’ dedik ve bunu ilk defa biz ürettik. Patentini de aldık. Sonra keçiboynuzu, üzüm ve hurma pekmezini de üretmeye başladık. Daha modern bir tesis için yatırım başlattık. Malatya İkinci Organize Sanayi Bölgesi’nde 20 bin metrekare arsa alıp, yılllık 15 bin ton kapasiteli pekmez fabrikası kurduk’ diyor. Balin, şu anda 4 bin ton yıllık üretim yaptıklarını, fabrikada 130 kişinin çalıştığını belirtiyor ve ‘Malatya yöresinde dut ticari bir ürün haline geldi ve 1.5-2 trilyonluk (1500 ton civarında) dut topluyoruz. Fabrikamızın bütün atığını (posa) da Ata Çiftliği’ne satıyoruz. Onlar hayvan yemi olarak kullanacak.’
Mashattan’ın patronu Muş’a ilköğretim okulu yapacak
İSTANBUL’da milyar dolarlık projelerin inşaatını sürdüren Taşyapı İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin patronu Emrullah Turanlı, Muş’a 16 derslikli ilköğretim okulu yapacak. Turanlı Muş’a okul yapma fikrinin Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk sayesinde oluştuğunu belirterek, ‘Selami Bey Muşluymuş. Sıkıntıyı anlattı ve Muşlu çocuklar adına destek istedi. Biz de olur dedik. Nisan’da başlayacağız ve 16 derslikli bir ilköğretim okulu yapacağız. Valilikle protokolü imzaladık’ dedi. İstanbul’daki inşaat projelerine yenilerinin eklendiğini belirten Turanlı Mashattan’ın yüzde 80’inin satıldığını söyledi ve yurtdışında da iş kovaladıklarını bildirdi. Turanlı Kuzey Irak’ta da iş aldıklarını belirterek ‘Erbil’de 80 milyon dolarlık çevreyolu projesinin inşaatını yapıyoruz. Orada ilk işimiz 20 milyon dolarlık bir işti. Erbil Belediyesi’nin altyapı atık su işiydi. 16 ayda biter mi diye beklerken biz 3.5 ayda bitirip teslim ettik. Çok memnun kaldılar ve arkasından çevre yolu işini verdiler. Ona da 2 yıl süre düşünmüşler biz 1 yılda tamamlayacağız’ diye konuştu. Turanlı Erbil’e de bir okul yapar mısınız şeklindeki soruya da ‘Neden olmasın? Oradaki çocukların da eğitim imkanları pek iyi değil. Bir okul da onlara yapıp hediye edebiliriz’ diye yanıt verdi. Turanlı Taşyapı olarak sosyal sorumluluk gereği kendi iş alanlarına göre hareket ettiklerini belirtti ve ‘Mesela Bahçelivler’de de yoksul şehit ailelerimiz için 30 dairelik bir konut projemiz var onu da hibe olarak yapıp İstanbul Valiliği’ne teslim edeceğiz’ dedi.
Logo Yazılım, Tiger’ı KOBİ’lere 12 ay taksitle satıyor
LOGO’nun yeni kurumsal çözüm paketi Tiger’a geçiş için başlattığı yıl sonu kampanyası 31 Aralık’a kadar devam edecek. Tiger için Bonus Card’a 12 Taksit yapılıyor. Anadolu Kaplanları deyiminden esinlenerek ‘Güçlü, Çevik, Rakipsiz’ sloganıyla geliştirilen kurumsal çözüm paketi Tiger için ayrıca Logo Klasik Serisi’nden geçiş yapanlara yüzde 10 indirim de yapılacak. Logo ürünü olamayan en az LKS Temel Set muadili ticari yazılım kullanan şirketler ise Tiger’a geçişte yüzde 20 indirimden yararlanabilecek. Logo, Tiger ile birlikte İş Zekası Çözümü Linx alanlara ise 3 özel avantaj sunuluyor. Yeni Tiger alımlarında Linx’e yüzde 30, Logo Gold’dan Tiger’a geçişte Linx’e yüzde 40, Tiger ile beraber LogoVplus üyeliği sahiplerine ise Linx’te yüzde 50 indirim avantajı sağlanıyor.
Dutu nu zorla topladığımızı bilseniz çok pekmez yersiniz
FETİ Ahmet Balin, Türkiye’de en iyi dutun Tunceli Çemişkezek’te bulunduğunu söylüyor ve şöyle anlatıyor: ‘Çemişkezek Ulukale dutu çok meşhurdur. Ben ilk başta buralardan dut toplamayı organize etmek için çok uğraştım. Elazığ-Tunceli arasında bir yer. Keban’ı geçersin Ulukale’ye gelirsin ki en güzel dut orada yetişir, piyasada da dut denilince ‘Ulukale mi’ diye sorarlar. O yörede köylerden kamyonlar dolusu dut alıyoruz şimdi ama dutlar ‘eşek katır sırtlarında Kalaşnikoflu korumalarla getirilip bize teslim ediliyordu. Öyle bir mücadelemiz de oldu. Vatandaş marketten bu dut pekmezini alırken dutun nerelerden nasıl getirildiğini bilse ‘herhalde daha çok yer’ diye de düşünürüm hep.’