TRABZON Araklı’dan 1957’de İstanbul’a, Tahtakele’de bijutericilik yapan amcasının yanında çalışmaya gelen Hasan Türkgenç’in oğlu İdris Nuri Türkgenç, babasıyla kavga etme pahasına markalaşmayı başardı ve geçen yıl yaklaşık 3 trilyon lira ciro yaptı. Carrefour’da mağaza açabilmek için Cihad Bijuteri isminden vazgeçip Bifair adıyla markalaşan Türkgenç, daha sonra bu adla alışveriş merkezlerinde 10 mağaza açtı ve ürünlerini yurt genelinde 400 satış noktasına ulaştırdı.
YIRTIK LASTİKLE GELDİM: İdris Nuri Türkgenç şöyle başlıyor anlatmaya: "Babam, 12 yaşında Araklı’dan yırtık lastik ayakkabıyla gelmiş İstanbul’a. O zamanlar amcası Tahtakale’de bijuteri işiyle uğraşıyordu. Babam orada çalışmaya başlamış zamanla dükkana müdür olmuş ve 25-30 sene onlara çalışmış. Kendi işi gibi de benimsemiş. 1986’da ise istifa etmiş çünkü, amcasının oğlunun, işi gizlice yeğenine devretmiş. Ben de bu işe ortaokul yıllarımda pazarlamacılıkla başladım. Bir bond çanta aldım. Askere gidene kadar böyle pazarlamacılık yaptım."
KARDEŞLERİM OKULA BEN DÜKKANA: 1986’da liseyi bitirdiğini söyleyen İdris Nuri Türkgenç, "Üç erkek kardeşiz. O zamanlar küçük kardeşlerimden biri ortaokula, diğeri liseye gidiyordu. Babam, Marpuçcular’da 7 metrekare yer kiraladı ve ilk söz hakkını küçüklere verdi. Onlar ’okuyacağız’ dediler. Onlar okula ben dükkana gittim. 1987-1990 arasında çok iyi toptancılık yaptık" diyor. 1990’da askere giderken dükkanı küçük kardeşine devrettiğini söyleyen İdris Nuri Türkgenç, şöyle konuşuyor: "1991’in 8’inci ayında askerden geldim. Gelmeden üç ay önce babam bana telefon etti. Piyasanın nüfuzlu firmalarından biri (Göksel Bujiteri) ortaklık teklif etmiş. ’Sen uygun görürsen bize laf düşmez’ dedim. ’Ama seni de istiyorlar’ dedi. 3-4 yıl öyle çalıştım. 1995’te piyasanın büyüklerinden bir firmadan çok iyi maaşla teklif geldi. Babam, kardeşlerim askere gideceği zaman Tahtakele’deki dükkanın başına geçmemi şart koşarak o işte çalışmama izin verdi. Bir süre sonra da ’işi bırak gel’ dedi. 7 metrekarelik dükkanda ne satacak mal ne de mal alacak müşteri kalmıştı. Dayımın oğlunu yanıma yardımcı aldım ve Allah ’yürü ya kulum’ dedi. Dükkan bir haftada doldu."
CİHAD YERİNE BİFAIR: İdris Nuri Türkgenç, Tahtakale’de ’Cihad Bijuteri ve Kuyumculuk Gümüş Hediyelik Sanayi Ticaret Limited Şirketi’ (Cihad Bijuteri) olarak ticarete devam ederken bir arkadaşının uyarısı üzerine önce Carousel’de mağaza açmak için girişimde bulunur. Ancak yer tutamaz. Sonra Kozyatağı Carrefour’un açılacağını duyunca hemen mürcaatını yapar. Ancak daha güçlü bujiteri markaları olduğu için pek umutlu değildir. Carrousel’in Fransız müdürü Tahtakale’ye gelerek Cihad Bijuteri’yi yerinde inceler ve görüşmeler sırasında bir de tavsiyede bulunur; "İyi bir firmasınız, size yer veriririz ama başka bir isimle mağaza açmanız sanki daha iyi olur gibi geliyor bana. Çünkü isminiz biraz siyasi" der. İdris Nuri Türkgenç de bu tavsiyeye uyar ve Araklı-Bifara Köyü’nün adından esinlerek isim arayışına girer. Bir arkadaşı ’Bifair’ ismini önerir. Böylece hem köyün ismini, hem bijuteriyi hem de fuarı çağrıştıran bir marka oluşur."
Babam izin vermedi mağazayı gizli açtımİDRİS Nuri Türkgenç, Carrefour ile işlemleri yürütürken babasından gizli hareket eder. Çünkü babasının böyle bir adıma izin vermeyeceğinden emindir. Terkgenç, şöyle anlatıyor: "Ben kontratı imzalayacağım, ama en zor kısmı hálá halletmemişim. O da ’babamı ikna etmek.’ Babama önce yeni duymuş gibi bahsettim, ’olmaz’ dedi. Akmerkez’i, Capitol’ü örnek gösterdim. ’Herkes hücum ediyor, biz geri kalıyoruz’ dedim. Babam ’Ben 35 senedir bu piyasadayım, o dükkanda iş yapamasam piyasaya rezil olurum’ dedi. Ama bu arada Carrefour ile de gittim kontratlara imza attım. Bunun üzerine babam beni resmen kovdu. ’Ne halin varsa gör’ dedi. Sonra babam eniştemizi ortak almamı önerdi. Babamın ortağından 30 bin dolar, bir başka arkadaştan da 20 bin dolar borç aldım. 80 bin dolar borçla başladık. Borçları o yılın sonunda kapadık."
Ben tokacıyım deyip Profilo’ya da girdimCARREFOURSA Kozyatağı’ndaki başarının ardından benzer lüks alışveriş merkezlerinde mağaza açmaya odaklanan İdris Nuri Türkgenç, Profilo Alışveriş Merkezi’nin açılacağını duyunca hemen görüşmeye gider. Ancak "Biz bijutericiye (Prenses) dükkan verdik, size veremeyiz" cevabıyla karşılaşır. Türkgenç ısrar eder ve "Biz birbirimize rakip değiliz, ikimizin çeşidi çok ayrı. Ben toka ağırlıklıyım, tokacıyım; onlar ise metal ürünler ağırlıklı" der. PAM’ın yöneticilerini ikna eder ve bir dükkan da orada tutar.
Kar yağdı şirketler erken paydos yaptı BÜTÜN Türkiye’yi etkisi altına alan kar yağışı, İstanbul’daki çalışma ve ticaret hayatını da olumsuz etkiledi. Yoğun kar yağışı nedeniyle birçok şirket ve holding çalışanlarına işe geç gelme ve erken çıkma hakkı tanırken, bazıları da tatil ilan etti. Türkiye ekonomisinin yüzde 40’ını oluşturan İstanbul’da, bazı şirketler çalışanlarına yolların kapalı olma ihtimaline karşı çevre otellerde konaklama imkanı da sağlıyor.
KİBAR HOLDİNG TATİL: Merkezi Tuzla’da bulunan Kibar Holding, hava durumuna göre bugün tatil yapacak. Holdingin İnsan Kaynakları Müdürü Yiğit Duman, dün üç buçukta şirketi tatil ettiklerini belirterek, uzak mesafelere gidecek servislerin de erken hareket etmesini sağladıklarını söyledi.
ERKEN PAYDOS: Borusan Holding, komple tatil ilan etmeyi düşünmüyor. Hava durumuna göre dün çalışan servislerinin erken kalkmasını sağladılar.
Koç Holding’de de dün çalışma saati 15.00’da bitti. Bugün ise, hava şartları nedeniyle yolların durumu dikkate alınarak mesainin 10.00’a başlatılmasına karar verildi. Servisler çalışanları evlerinden bir saat geçikmeli alacak. Turkcell de, dün öğleden sonra tatil ilan eden şirketler arasındaydı. 15.00’da mesaiyi bırakan çalışanlara evden çalışma hakkı tanındı. Bu izin kritik işlerde çalışanları kapsamadı. Eczacıbaşı Holding’de herhangi bir tatil planı yok. Ancak işe gidiş geliş saatlerinde esneklik sağlandı. Ancak işe gelemeyenler evden çalışabilecek.
HAVAYA GÖRE KARAR: Alarko Holding İnsan Kaynakları ve Halkla İlişkiler Koordinatörü Seyid Mehmet Buruk, hava şartlarına göre çalışma saatlerine karar vereceklerini dile getirerek, "Günlük karar vereceğiz. Ancak şu anda tatil düşünmüyoruz. Sabah normal saatte işbaşı yapıp biraz erken çıkma sözkonusu olabilir" dedi. Çalışanlarının işe ulaşımında aksaklık olmaması için her türlü önlemi alan Sabancı Holding ise, kar tatili yapmayacak. Ancak çok kötü hava şartlarında çalışma saatleri konusunda karar alınarak anında uygulamaya konuluyor.
UÇAK İPTALLERİ: İş merkezlerine yakın olan oteller, şirketlerin ve yöneticilerin yoğun talebiyle karşılaştı.
Atatürk Havalimanı’ndaki Airport Hotel yetkilileri, kar yağışının havaalanı ve çevresindeki otellere talebi artırdığına değinerek, "Kar yağışı uçak iptallerini artırıyor. Şu anda doluluk oranımız yüzde 100’lerde. Uçak iptalleri nedeniyle havaalanı çevresindeki diğer otellerde de doluluk oranları bu seviyede" dediler.
LEVENT ve Maslak’taki işyerlerine yakın olan Dedeman Otel’e, çevredeki banka ve şirketlerden kar yağışı nedeniyle gelen rezervasyon taleplerinde artış oldu. Otelin Satış Müdürü Deniz İnsel, kar dolayısıyla yolların kapalı olabileceğini düşünen şirketlerden artan oranda talep geldiğini kaydetti. Mövenpick Otel Satış Direktörü Murat Cevherioğlu, "Geçen yıllara göre kar yağışı nedeniyle otelimizde kalma talebinde bulunan şirket sayısı az. Bu yıl kar yağışı için önlemler iyi alındı. İnsanlar trafiğe arabasıyla çıkmadı. Ama arayıp rezervasyon yaptırmak isteyenler oluyor. Ancak uçak iptalleri nedeniyle yurtdışından gelen misafirlerimizde iptaller olabiliyor" diye konuştu.
Bursa’da tekstil yeniden ataktaBursa’nın tekstil ihracatı Yıl İhracat (Bin Dolar)1995-------551.652
2000--------785.645
2001---------822.008
2002---------916.304
2003--------1.144.752
2004---------1.309.289
2005---------1.331.761
UZUN süre tekstil bölgesi olarak tanınan ancak daha sonra otomotiv sanayisinin atağıyla "Türkiye’nin Detroiti" olarak anılmaya başlanan Bursa’da tekstil firması sayısı ve tekstil ürünleri ihracatı artışa geçti. Son 10 yılda tekstil ve konfeksiyon firmalarının sayısı 3 katına, ihracatı da 2.4 katına çıktı. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) ile Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB) kayıtlarına göre göre, 1995- 2005 yılları arasında, tekstil ve konfeksiyon sektöründe faaliyet gösteren firmaların sayısı, bin 952’den 5 bin 857’ye, ihracatı da 551 milyon 652 bin dolardan 1 milyar 331 milyon 761 bin dolara yükseldi. Aynı dönemde, Bursa TSO’nun toplam üye sayısı, 7 bin 432’den 25 bin 793’e ulaşırken, 10 yıl öncesine göre yaklaşık 3.5 katını buldu. Buna karşılık 1995 yılında Bursa TSO’nun toplam üye sayısının yüzde 26.3’ünü oluşturan tekstil ve konfeksiyon sektörünün payı, 2005 yılına gelindiğinde yüzde 22.7’ye geriledi. Böylece tekstil ve konfeksiyon firmalarının, son 10 yılda diğer sektörler içindeki payı 3.6 puan gerilese de, sektördeki firma sayısının 3 katına, ihracatın ise 2.4 katına çıkması dikkati çekti. Son 10 yıllık dönemde hem firma sayısı hem de ihracatta istikrarlı artış gözlendi.
Yalova süs bitkileri fuarı düzenliyorTÜRKİYE’nin önemli kesme çiçek üretim merkezlerinden Yalova, 4’üncü Uluslararası Süs Bitkileri Fuarı’nı 12-16 Nisan tarihleri arasında düzenleyecek. Yalova Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Lütfullah Akıncı, fuarın Yalova’da köklü geçmişe sahip süs bitkileri üreticiliğini, ulusal ve uluslararası platformlara taşımada önemli bir görev üstlendiğini kaydetti. Fuar için tüm imkanlarını seferber ettiklerini vurgulayan Akıncı, "Bölgemizdeki mevcut süs bitkileri sektörünün potansiyeli, Yalova TSO tarafından 2003 yılında ilk kez düzenlenen fuarla desteklenerek, bu organizasyonun kalıcı hale gelmesi sağlanmıştır. Odamız, düzenlediği bu organizasyonun öneminin bilinciyle gereğini yerine getirme amacı doğrultusunda tüm imkanları ile çalışmaya devam edecektir" dedi. Akıncı, sektörün önde gelen firmalarının katılımıyla gerçekleşecek fuarın, ilk 2 gün profesyonel ziyaretçilere, son üç gün de halka açık olacağını kaydederek, 5 bin metrekarelik alanda düzenlenecek fuarda bu yıl 100’ü aşkın katılımcının yer almasının beklendiğini bildirdi.
Bize gelin Avrupa’dan para almanın yollarını öğreninTÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Avrupa Birliği Genel Sekreterliği (ABGS), AB’ye uyum sürecinde girişimcilerin, toplumun, iş dünyasının ve sivil toplum örgütlerinin AB fonlarından faydalanabilmesi için proje geliştirmesine katkıda bulunmak amacıyla "AB’den Para Almanın Yolları Projesi"ni başlattılar. Proje kapsamında, girişimcilere, projenin nasıl hazırlanması gerektiğinin öğretilmesi hedefleniyor. Projesi’nin tanıtımına TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Avrupa Birliği Genel Sekreteri Büyükelçi Oğuz Demiralp ve AB Komisyonu Türkiye Delegasyonu Temsilcisi Füsun Çiçekoğlu katıldı. Hisarcıklıoğlu, proje ile AB tarafından Türkiye’ye sağlanacak mali imkanlardan, oda ve borsalar aracılığıyla, yerel düzeyde yararlanma kapasitesinin geliştirilmesinin amaçlandığını vurguladı. Hisarcıklıoğlu, proje hazırlama kapasitesi oluşturulmadan, AB fonlarından yararlanmanın mümkün olmadığını vurgulayarak, "Oda ve borsaların, AB katılım sürecinde KOBİ’lere ilave destek sağlayacak, yeni hizmetler geliştirmeleri ve aynı zamanda mevcut hizmetlerin kalitesinde iyileştirmeye gitmeleri" gerektiğinin altını çizdi. Hisarcıklıoğlu, AB müktesebatının, gerektirdiği uyum sürecinin, iş dünyası açısından kısa vadedeki anlamlarından birinin de yeni yatırım ihtiyacının ve yeni intibak maliyetlerinin ortaya çıkması olduğunu kaydetti. Büyükelçi Oğuz Demiralp ise müzakerelerin önemli bir bölümünün uyum için geçeceğini belirterek, uyum sağlanmasında en önemli noktanın mali imkan sağlanarak somut projelerin gerçekleştirilmesi olduğunu belirtti. Demiralp, 2002’de AB’nin sağladığı 800 milyon
Euro hibe finansmanı ile 130 projenin gerçekleştirildiğini, 2006’da yapılacak proje yardımının ise 500 milyon Euro olmasının beklendiğini kaydetti.