Recep İSTEK/KAYSERİ, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Aralık 20, 2005 00:00
Dörtaral Tekstil’in sahibi K. Cemal Aral, yıllardır ithalatçısı olduğu Redman marka şardon teli fabrikasını ABD’den Beylikdüzü’ne taşımayı başardı. ABD’lileri "Çin’e taşınma" fikrinden güçlükle vazgeçirdiğini söyleyen Aral; ABD’ye, Kanada’ya, Çin’e ve Hindistan’a ihracata başladı.
TEKSTİL sanayisine yedek parça ve makine ithalatında 50 yıllık ticaret geleneği bulunan Dörtaral Tekstil Limited’in sahibi K. Cemal Aral, uzun süredir Türkiye mümessili olduğu ABD’li Redman CO. Inc.’in ABD ve Hollanda’daki fabrikalarını Beylikdüzü’ne taşımayı başardı. ABD’lilerin şardon teli üreten fabrikayı önce Çin’e taşıma kararı aldığını anlatan K. Cemal Aral, Türkiye’ye yatırım için çok çaba harcadıklarını söylüyor ve şu sıralar ABD’ye Kanada’ya, Çin’e Hindistan’a ihracat yapmanın keyfini yaşıyor. Aral, girişimcilik öyküsünü anlatmaya şöyle başlıyor: "Kafkas kökenli memur bir ailenin çucuğuyum. Babam posta müdürüydü, Sivas’ta doğmuşum. Memur çocuğu olarak kısıtlı şartlarda büyüdük. 1940’lı yıllarda ağabeyim Cemil Fahri Aral, İstanbul’da tekstil makineleri, yedek parçaları ithalatına başladı, mümessillikler aldı. Kendisi bu konuda en eskiler arasındadır, iyi tanınır. Ben de üniversiteyi bitirince ticarete atıldım, İncekara A.Ş’nin kurucularındanım. Sonra ağabeyim yanına çağırdı ve onunla birlikte çalışmaya başladık."
İMALAT İÇİMDE UKTE KALDI: Uzun yıllar iplik fabrikalarının önemli yedek parçalarından ’tarak ve tarak teli’ ithalatı yaptıklarını anlatan K. Cemal Aral şöyle konuşuyor: "Her iplik (tabii ya da sentetik olsun) taranmak zorundadır. Bu tarakların üzerinde de tarak teli vardır. Biz bu tarak tellerini, tarağın kendisini, rinkleri ithal ediyorduk. O dönemde bu ürünler için Türkiye’den dışarıya çok para gidiyordu. ’Bu çelik teli imal edebilir miyiz’ diye uğraştım. İmalat için makine aradık ama yenisini de ikinci elini de bulumadık. Sonra Gaziantepli bir usta buldum onunla imalata başladık ama anlaşamadık o proje yarım kaldı. Üretim yapabilmek içimde hep ukte kaldı."
REDMAN’DAN ŞARDON TELİ: K. Cemal Aral, ithalata devam eder ve bir süre sonra başka şardon telinde dünyanın en ünlü markalarından biri olan ABD’li Redman’ın Türkiye mümessili olur. Aral, "Kumaşlar şardon teliyle terbiye edilir. Tekstildeki tabiriyle şardonlanır. Her kumaş fabrikasında şardon makineleri vardır ve şardonlama çok önemli bir işlemdir. Türk tekstili çok şardon teli ithal eder. Çünkü Türkiye’de bunun imalatı yok. Biz de Redman firmasından ithal edip satıyorduk."
ÇİN YERİNE BİZE GELİN: Şardon teli ithalatçısı olarak Redman ile ticarete devam ederken firmanın ABD’deki fabrikayı kapatıp Çin’e taşıyacağını açıkladığını anlatan K. Cemal Aral şöyle devam ediyor: "Biz hemen devreye girdik ve ’Çin’e gideceğinize Türkiye’ye taşıyın’ dedik. Onlar ’herkes Çin’e gidiyor, neden Türkiye’ye gelelim’ diye itiraz ettiler. Ben de kendilerine Türkiye’nin tekstildeki gücünü, Avrupa ile Asya arasındaki oknumunu, Çin’e de ihracat yapabileceğimizi anlattım. İkna oldular. ABD ve Hollanda’daki 48 makineyi söküp tek fabrika yapmak için harekete geçtik."
Bizim bürokrasi Çin Seddi çekti, 14 ayda taşıyabildiCEMAL Aral, ABD’lileri ikna ettikten sonra fabrikayı taşıma öyküsünü de şöyle özetliyor: "Eski tesisi nasıl Türkiye’ye taşırız? Ankara’ya gittim; anlattım, ’tamam’ dediler. Çorlu’da bir yer tuttum. Şirketi kurdum. Bürokratlara da anlattım; ’Amerikan firmasını getiriyorum, Türkiye’de üretilmeyen tekstil telini üreteceğiz’ dedim. Bu defa ’sen yanlış yere gelmişsin’ dediler ve komple tesis işlemlerinin farklı olduğunu anlattılar. Başka kapıya gittik. Belgeleler istediler ki bazılarını bulmak mümkün değil. Tesisin ne kadar daha üretim yapabileceğini ABD’de tasdik ettirecekmişiz. Amerikalılar ’ikinci el bir makinenin ömrünü kim nasıl bilir" diyorlar. 6 ay sadece bu belgeyi almak için bekledik. Evrakı tamamlamak 1 yıl sürdü. Hollanda tesisinin makinelerini getirdik, gümrükten çektik. Bir hafta sonra da ABD’deki makineler geldi ama gümrükten bir türlü çıkmıyor. Gümrükçü ’abi bizden CE belgesi istiyorlar’ dedi. TSE’ye gittik; ’evet isteriz çözün’ dediler. Ankara’ya gittik; bürokrasi bana hak veriyor ama çözülmüyor. O ona gönderiyor, o ötekine. Sonunda bir bürokrat ’burdan bu iş olmaz’ dedi. Tekrar TSE’ye döndük. Oradan biri ’tamam, bu belge olmalı ama makinelerin gelmesi için engel değil ki, biz gelip bir rapor tutalım; CE belgesi yok diyelim. Siz de bize yazı yazın CE belgemiz yok ama almak için gerekli işlemler tamamlanacak deyin’ dedi. Türkçe kullanma kitabı da hazırladık. Onlar raporlarını tuttular. Biz de ’yok ama yapacağız’ dedik. Onlar ’yokmuş ama yapacaklarmış’ diye yazı verdiler de makineler gümrükten çıktı. Makineleri gümrüğe gelişi 1 yıl gümrükten çıkması da 2 ay aldı."
Yerli tel 8 tura indirdi üretim müdürü elimi öptüBİR kumaş fabrikasında, yerli şardon telini uyguladıklarını belirten K. Cemal Aral, performansını çok yüksek olduğunu belirtiyor ve şöyle konuşuyor: "Gittik ve sonuçları inceliyoruz. Neredeyse milyon metrelerde imala yapan bir fabrikamız ve ürettikleri kumaşyın yüzde 90’ını da ABD’ye ihraç ediyorlar. Bizim şardon telini 4 makinelerine uyğulamıştık. Önceden bir makine şardonlamayı 12 turda tamamlıyormuş. Bizim tellerle bu işlem 8 tura indi. Bu sonuç hem kaliteyi artırdı hem de enerji tasarrufu getirdi ki oranın üretim müdürü beni görünce bir anda elime sarıldı ve ’abi ver elini öpeyim’ deyip elimi öptü. Bundan büyük mutluluk olur mu?"
Çin’e fatura kestikçe uçuyorumABD ve Hollanda’dan 48 makine getirdiklerini belirten K. Cemal Aral şunları söylüyor: "500 bin
dolar değer biçildi ve Beylikdüzü’nde kurduk. Redman Tekstil Telleri ve Makinaları Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi’ne ABD’liler yüzde 75 ben yüzde 25 ortak olduk. Mayıs ayında ilk imalat 3 Ağustos’ta da ilk ihracat oldu. ABD, İtalya, Almanya’dan ithal ettiğimiz ürünü şimdi bu ülkelere ihraç ediyoruz. Tekstilde en büyük rakiplerimiz konumuna yükselen Çin ve Hindistan’a da ilk ihracat faturalarımızı kestik. O kadar mutluyum ki buradan her mal yüklediğimde ben de havalara uçuyorum. Tesisimiz tam kapasite çalışınca 1 yıllık ciromuz 1,5-2 milyon doları bulacak. Yarısını da ihracattan yaparız. Şu an 15 kişiyiz, 40 kişiye çıkacağız ve 3 vardiye çalışılacak."
Mars için üretilen palet Türkiye’deABD’li Mattracks firmasının Amerikan Uzay Araştırma Dairesi (NASA) teknolojisinden ticarileştirdiği kar paletleri Türkiye’de de satışa çıktı. En basit 4x4 araçtan ağır kamyonlara kadar farklı tipleri bulunan paletlerin Türkiye Distribütörü Ömer Faruk Sönmez, "Sağlık Bakanlığı’nın 15 ambulansına uygulandı. Kar 3 metre de olsa araç istediği yere gidebiliyor. Biz de 4 aracımızda uyguladık ve incelemek isteyenlere uygulamalı olarak gösteriyoruz" dedi. Bu yılın Temmuz ayından itibaren ithalatına başladıkları paletlerin 17 ayrı modeli bulunduğunu anlatan Sönmez, "En basit araç için maliyet 8 bin, en büyük kamyona ise 65 bin dolarlık ürün takılıyor" diye konuştu. Sönmez, "NASA’nın Kuzey Kutbu’nda yürüttüğü ’Mars Yerleşim Projesi’ kapsamında bu teknoloji geliştirilmiş. Hem karda hem de çölde başırılı sonuç alındı. Bu nedenle ABD ordusu da bu paletleri kullanıyor. Minesota’daki üretici firma bu ürünleri sivil kullanıcılara da pazarlıyor. Biz de distribütörlüğü onlardan aldık."
Kayseri’de sağlık turizmi atağıKAYSERİ’de Özel Maya Göz Hastanesi, uluslararası tur operatörleri ile anlaşarak sağlık turizmi atağına geçti. Dr. Sait Mutlu, Anadolu’da ilk kez yeni bir turizm potansiyeli yaratıldığını belirterek yurt dışından hasta kabul edecek şekilde düzenleme yaptıklarını belirtti. Mutlu "ICC Türkiye ve Anahita Travel ile ekip oluşturduk. İki ayrı paket halinde hazırlanan tur paketleri, lasik operasyon uygulamaları dışına çıkılmış, keyifli tatil fırsatı sunacak. Dünyada 4- 8 bin
Euro arasında yapılan lasik operasyonları, tur ücretleri ve diğer ücretler dahil olmak üzeree 2 bin Euro olarak belirlendi" dedi. Dr. Mutlu, ilk tur paketinin Kayseri gezisi, Kapadokya ve lasik operasyonu, 2’nci tur paketinin ise Erciyes Kayak Merkezi, Kayseri kültür ve turizm gezisi ve lasik operasyonu kapsadığını belirterek, değişik ülkelerde 7 bine yakın tur operatörleri ile görüşmeler sürüyor" dedi.