Sadi ÖZDEMİR
Oluşturulma Tarihi: Mart 07, 2006 00:00
Eğitimde özel sektör girişimciliğinin öncülerinden Uğur Koleji’nin sahibi Kemal Koçak, "Türkiye’nin en yüksek maaşlı fizik öğretmeniyken" kazandığı paralarla aldığı arsaları sermaye yapmaya karar verdi. Koçak, 100 milyon dolarlık bir bütçeyle üç Uğur Koleji daha açacak, bir de üniversite kuracak.
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan dahil bir çok ünlüyü ’üniversiteye hazırlayan’ fizik öğretmeni Kemal Koçak, şu anda bir tane olan Uğur Koleji’nden 3 tane daha açacak. Koçak, bir tane de üniversite kuracaklarını, bunlar için 100 milyon dolarlık kaynağın hazır olduğunu söylüyor. 1970’lerin efsanevi fizik öğretmeni olan ve o dönemde yüksek maaşlarla transfer tartışmaları yaratan Kemal Koçak, şöyle başlıyor anlatmaya: "Amasyalıyım. Bizim dönemde ilkokuldan sonra tüm ilçelerde öğretmen okullarına giriş sınavı açılırdı. Bizim bölgemizdeki sınavda bir arkadaş birinci ben ikinci oldum. Sonra da yüksek öğretmen okuluna giriş sınavında ben birinci oldum o ikinci oldu. Devlet köyden kasabadan gelen çocuklara fırsat tanımıştı. İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere yüksek öğretmen okulları bünyesinde hazırlık fen liseleri de açılmıştı. Seçilmişlerin seçilmişleri de bu yüksek öğretmen okulu hazırlık fen liselerinde okutulurdu. Psikoloji, sosyoloji, bireyler arası iletişimi sağlayacak eğitim öğretim metodları öğretilirdi. Bir yüksek öğretmen okulu mezunu öğretmenin çok büyük farklılıkları vardı. Çünkü sadece derste başarılı olmak da yetmezdi. Rapor tutulurdu haklarında. Disiplin, ahlak, devlete karşı faaliyet var mı yok mu? Hepsi dosyalanırdı. Eğer bu dosya iyi değilse yüksek öğretmene gönderilmezdi. Üniversite aşamasında da girecek yerler fizik, kimya, biyoloji, zoolojiydi gibi yerlerdi."
GİRİŞİMCİ OLMAK HAYALİMDİ: 1971’de fizik öğretmeni olarak mezun olduğunu söyleyen üniversetelerden teklif aldığını ancak kabul etmediğini belirtiyor. Kemal Koçak, "Bütün tahsil hayatım boyunca matematikten, fenden ikmale kalanlara kurs açarak çok iyi paralar kaznıyordum. ’Su satarım ama devlet memuru olmam’ diye karar almıştım" diyor ve şöyle anlatıyor sonra olanları: "Mezuniyet sonrası Deniz Harp Okulu’na fizik öğretmeni olarak girmek gibi bir durum da oldu ama aklıma dersaneler geldi. Murat, Gökşen, Unkapanı favori dersanelerdi. Murat’a gittim ve sahibiyle görüştüm. ’Tecrübem yok, yeni mezunum, beni deneyin başarısız olursam söyleyecek sözüm yok ama fırsat verirseniz hiç pişman olamayacaksını’ dedim. Sağolsun o da ’olur’ dedi ve başladım."
HAZIRLIK KİTABIM ÇOK SATTI: Murat Dersanesi’ndeki ikinci yılında dönemin en ünlü fen puanı yükseltme kitabının yazarı Sabri Babacan, Kemal Koçak’a "Benim kitabımın fizik ve kimya bölümlerini sen yaz" der ve Koçak’ın yazdıklarıyla bu kitabın tirajı ikiye katlanır. Koçak, "1975’te akademilere giriş kitabı yazdım. 1977’de çözüm fizik test kitabını çıkardım. Bu kitaplar çok sattı. 1978’e kadar Murat Dershanesi’nde çalıştım, çok yüksek maaşla. Artık beni bir fizik hocası olarak herkes tanıyordu. Tayyip Bey de orada öğrencimdi."
1980’lerde aldığım arsalar, kolej ve üniversite olacakKEMAL Koçak, oğlu ve geliniyle birlikte yeni projeler yaptıklarını söylüyor ve şöyle özetliyor: "Gelinim muhasebenin başında oğlum da benim yardımcım. Bir petrol ürünleri dağıtım şirketimiz ve Ekol Dersanesi de vardı onları devrettik. 1980’li yıllarda herkes bankaya bankere koşarken ben arsaya yatırım yapmıştım. İstanbul’un muhtelif yerlerinde epeyce arsalarımız, arazilerimiz var. O arsalar şimdi çok iyi sermaye oldu. Bunları bir Hollandalı şirketle konsorsiyuma dönüştürmek için görüşüyoruz. Buradan gelen değer ile 100 milyon doları aşacak yatırıma kalkışıyoruz. Bir üniversite ve 3 Uğur Koleji açacağız. Böylece Uğur’ların sayısı 4 olacak. Bir tanesi Bahçeşehir-Beylikdüzü arasına, bir tanesi Üsküdar’da, bir tane de Boğaz tarafında olmak üzere 3 yeni kolej kuracağız. Vakıf üniversitemizin kuruluşu tamamlandı, dosyamız Ankara’da. Üniversite için 50 milyon
dolar civarı kolejlere de 15’er milyon dolar yatırım planlıyoruz. Kolejlerin inşaatlarıın bu yıl sonuna kadar tamamlarız. Üniversiteyi de 3 yıl içinde açarız."
Otomobilimi satıp, Uğur Dershanesi’ne ortak oldumKEMAL Koçak, o kadar ünlü bir Fizik öğretmeni olur ki Murat Dershanesi maaşını (1970’lerde) 32 bin 750 liraya yükseltir. Koçak şöyle anlatıyor: "Bir maaşımla o dönemde Anadol ya da Murat 124 bir otomobil alabilir durumdaydım. Özel derslere de gidiyordum. Murat’ta çalışırken, Unkapanı Dershanesi bu maaşın iki mislini teklif etti, 60 bin lira da transfer ücreti önerdi. Murat’tan ayrılmam halinde karşılaşacağım tüm hukuki sonuçları da maliyetleriyle üstlendi. Ben bu paralarla neredeyse zengin olmuştum ama transfer olmadım, daha önemli bir adım attım. Uğur Dershanesi için ortaklık teklifi gelince kabul ettim. Üç odalı bir yeri vardı ve Enver (Yücel) Bey yalnız kalmıştı. Orayı birlikte çalıştırmak için anlaştık. Eşim bu kararıma şaşırdı. Çünkü çok iyi para kazanıyordum. Ben de ona ’hanım bir gün burası Türkiye’nin en büyük dersanesi olacak’ dedim. Murat 131 otomobilimi sattım ve binayı A’dan Z’ye elden geçirdik. Uğur Dershanesi 4 vardiya ders verilen bir mekana dönüştü. Enver Bey de çok memnun oldu çünkü, 1 günde 40 öğrenci kaydettiğimiz oldu. Derken 1984’te Uğur Dersanesi 6 şubeli 7 bin 200 öğrencili Türkiye’nin en büyük dersanesi oldu. 1990’da Uğur Koleji’ni de kurduk ve Enver Yücel ile 16 yıllık ortaklıkta 1994’te yolları ayırdık. Enver Bey’in hayata bakışı ile benimki arasında bazı farklılıklar vardı. Çok iyi işler başarmış iki ortak olarak oturup birbirimizi kırmadan dökmeden ayrıldık. Ben dershaneleri bıraktım, bazı arsaları ve Uğur Koleji’ni aldım. 1995’te Uğur Koleji’nin Florya binalarını da bitirdim. 12 bin 800 metre kare kapalı alanı olan her türlü çağdaş düzeyde hizmet veren bu 3 binayı yaptırdım. Bir de ana okulu ekledim."
Kayserili Boydak, bu yıl 1.8 milyar dolar ciro yapacakKAYSERİ’de kurulu Boydak Holding, 2006 için 1.8 milyar dolarlık ciro, 183 milyon dolarlık da ihracat hedefi koydu. Mondi Mobilya hisselerinin yüzde 75’ini de satın alan holding, 2007 yılında halka açılacak. Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Boydak, geçen yıl 120 milyon dolarlık ihracat, 80 milyon dolarlık da yatırım yaptıklarını belirtti. Hacı Boydak, Boyteks tesislerinde, ’daha önce ithal ettikleri’ kumaşları üretip, başta ABD olmak üzere birçok ülkeye ihraç eder duruma geldiklerini bildirdi. Boydak, "Grubumuz, Kayseri OSB’de faaliyet gösteren Mondi firmasının yüzde 75 hakim ortağı olmuştur. Bu şirketin yeniden yapılandırılması gözden geçirildi. 360 çalışanıyla üretimine devam edecek. Ülker Grubu ile de bir ortaklık anlaşması imzaladık, bununla ilgili yasal süreç devam ediyor. 2007’de şirketlerimizden bazılarını halka açmayı planlıyoruz" diye konuştu. Hem iç pazarda hem de dış pazarlarda rekabet gücünü artırmak için daha büyük hedefler koyduklarını kaydeden Boydak, "Bu yıl, 1 milyar 800 milyon dolar ciro ve 183 milyon dolar ihracat hedefliyoruz. Yurtdışı pazarlarında daha fazla pay sahibi olmak için birçok noktaya ulaşmayı planladık, yurtdışında da markalaşmaya çalışıyoruz. Yurtdışında 90 mağazamız oldu. Bu sayıyı 3 yıl içinde 300’e çıkaracağız" diye konuştu. Memduh Boydak da başka şirketlerle de ortaklık yapacakları söylenti ve dedikodularının kendilerini üzdüğünü, bu yüzden sektördeki dost ve arkadaşlarıyla bile görüşemediklerini öne sürdü.
Turizmci de KDV’nin düşürülmesini istiyorTÜRKİYE Turizm Yatırımcıları Derneği Başkanı Oktay Varlıer, turizm geliştirilmesi için KDV oranının yüzde 18’den yüzde 8’e indirilmesi gerektiğini söyledi. Kars’ın Sarıkamış İlçesi Cıbıltepe Kayak Merkezi’nde 30 turizm işletmecisiyle birlikte incelemelerde bulunan Varlıer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile 15 Mart’ta yapacakları görüşmede, yaşadıkları sorunları anlatacaklarını bildirdi. Varlıer, "Başbakan Erdoğan ile telif hakları konusunu görüşeceğiz. Ayrıca alkollü içkilere uygulanan yüksek özel tüketim vergisinin düşürülmesini, turizmin geri kaldığı yörelerde farklı teşvik tedbirleri uygulamasını isteyeceğiz" dedi. Bu yıl rezervasyonların düşük seviyelerde olduğuna dikkat çeken Varlıer, rezervasyonların artırılması için bir takım önerilerin alınmasını da talep edeceklerine işaret etti ve "Başbakanımıza, uzun dönemli turizm master planının yapılması konusunda görüşlerimizi sunacağız" dedi.
Norveç’te yılın işadamı Mehmet TekinözNORVEÇ’te işçi olarak başladığı markette müdürlüğe kadar yükselen Beyşehirli Mehmet Tekinöz, yaşadığı ülkede yayınlanan bir ekonomi dergisi tarafından "Yılın İşadamı" seçildi. Tekinöz, 1986 yılında iş bulma amacıyla Norveç’e gittiğini ve burada 2 yıllık "İş idaresi ve Muhasebe" okulunda eğitim gördüğünü söyledi. MENY Marketler Zinciri’ne bağlı bir markette işçi olarak işe başladığını ifade eden Tekinöz, işinde market müdürlüğüne yükseldiğini bildirdi. Tekinöz, şunları kaydetti: "Müdür olduktan sonra personel ile amir-memur ilişkisinden çok, arkadaş ilişkisi kurdum. Müdür olarak göreve geldiğimde 42 milyon Norveç Kronu olan yıllık ciroyu 105 milyon krona çıkardım. Müdür olduğum marketin hastalık istatistikleri ülkenin bugüne kadar hiç rastlamadığı ölçüde düşük çıktı. Handelsbladet FK adlı dergi, Norveç’te 7 yıldır ’yılın işadamı’ ödülü veriyor. Norveç’te ilk kez bir yabancı ’yılın işadamı’ unvanını elde ediyor. "
KOBİ’lere İngiltere’de halka açılma imkanıKÜÇÜK ve Orta Boy İşletme (
KOBİ)’ler için İngiltere Borsası’nda halka açılma fırsatı doğdu. Türk KOBİ’leri de artık finans sıkıntılarına çözüm bulmak için Londra Borsası Alternetif Yatırım Piyasası (AIM)’nda kotasyona girebilecek. İngiliz Ince&Co Uluslar Arası Avukatlık Bürosu’yla işbirliği yapan Gür Avukatlık Ofisi’nin kurucu ortağı Tevfik Gür, "Madencilik ve matbaa-ambalaj sektöründen iki Türk firması AIM’e girmek için müracat etti. Yakında işlemlerine başlıyoruz" dedi. İngiltere Başkonsolosu Barbara Hay ile Ince&Co Avukatlık Ofisi Ortağı Nick Gould’un da katıldığı seminerde konuşan Tevfik Gür, AIM’e kote olmak isteyen şirketler için danışmanlık hizmeti vereceklerini söyledi ve böyle bir kotasyonun AB’ye giriş sürecinde Türk şirketlerine çok büyük avantajlar kazandıracağını belirtti.
WIN 2006 Fuarı 16 Mart’ta başlıyorWIN (World of Industry) Fuarı 16 Mart’ta açılıyor. Otomasyon, Electrotech, Machinery, Welding, Materials Handling, Chemistry ve Hydraulic&Pneumatic fuarlarından oluşan WIN, fuara paralel düzenlenen Endüstriyel Etkinlikler Haftası ile de sektörlerin nabzını tutacak. Bu yıl da Avrasya bölgesindeki en büyük imalat endüstrisi zirvesine dönüşecek olan WIN, geçen yıl, 27.315 metrekarelik net stand alanı ve 819 doğrudan katılımcı ve 82 bin 300 ziyaretçi ile bir rekora imza atmıştı. Avrasya bölgesinin en sanayileşmiş ülkesi konumundaki Türkiye’nin WIN fuarlarıyla yabancı yatırımcıları her anlamda buluşturan bir platform kazandığını belirtiyorlar.