Güncelleme Tarihi:
Borsa İstanbul’un dün gongu 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için çaldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, gongu kadınların karşısındaki her türlü görünmez duvarı yıkmak, cam tavanları kaldırmak için çaldıklarını vurguladı. Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD) ve Borsa İstanbul işbirliğiyle dün ‘Kadın-erkek eşitliği’ için düzenlenen gong törenine katılan Emine Erdoğan, 15 yıl önce verilen mesajlarla bugün verilenler arasında memnun edici fark olduğunu, 15 yıl öncesine göre daha iyi noktada olduğumuzu belirtti. Erdoğan, “Temel insan haklarına dair sorunlar çoktan halledildi. Sadece istihdam edilen değil yönetici kadın oranında yetmez ama sevindirici diyebileceğimiz rakamlar görüyoruz. 2002 yüzde 8.9 iken kadın yönetici oranı 2018’de yüzde 15.6’ya çıktı. Bakanlar, milletvekilleri, bürokratlar, büyükelçiler göz önüne alındığında kadınların parlayan ışıkları fark ediliyor.” Emine Erdoğan, Anadolu kadınının toplumdaki aktif varlığının yeni bir şey olmadığını kaydederek şöyle devam etti: “Medeniyetimizi doğru tahlil edersek kadının her zaman merkezde yer aldığını görürüz. Meslek icra etmiş, üretime katkıda bulunmuşlardır. Bizler de bu geleneğin içinden giderek var olabileceğimiz alanları inşa etme gayretindeyiz. İş kadınlarımıza da sesleniyorum, genç kızlarımıza yol açın, onları gelecek hedefleri için cesaretlendirin, başarı hikayeleriniz onlar için yol gösterici olacak” dedi.
KENDİ VASFIYLA
Yakın zamana kadar kadınların iş ve siyaset dünyasında yer almasını maskülen bir tavrı gerektirdiğine dikkat çeken Emine Erdoğan, “Kadının var olması kendine özgü hassasiyeti terk etmesiyle mümkündü. Şimdi kadınların hayatın her alanında özgün duruşuyla var olmasının altını çiziyoruz. Kadınların muazzam dönüştürücü gücü var bu güç ortaya çıktıkça etrafındaki her şey başkalaşıyor. Çatışmacı dil uzlaşmacı bir tavra dönüşüyor. Yeter ki kadınlarımız kendi vasıflarıyla burada yer alabilsinler” diye konuştu.
Kadınların adil şartlarda yer edinmesi için bazı algıları değiştirmemiz gerektiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu: “En özel zamanları olan annelik doğum gibi süreçler toplumsal hayatta var olmanın önünde engel olarak görülüyor. Bu süreçler kadına çok yönlü kazanımlar sağlar hiçbir iş anneliğin kazandırdığı donanımı, sabrı, karar verme yetisini bir arada kazandıramaz. Kadınların çocuklar için ayırdıkları vakti başarının parantezi olarak görmek yanlış, önemli olan iş ve özel hayatı dengeleyecek şartları tespit etmektir. Dengeyi kısmen sağladı. Kadınların olmadığı denklem doğru bir denklem değildir. Birlikte inşa etmeliyiz. En önemli faktör eğitim, eğitim arttıkça istihdam oranı da artıyor. Gelecekte tamamen teknolojinin hakim olduğu günler olacak. Kadınların bilişim sektöründe çok daha fazla yer alması gerektiğini düşünüyorum.”
KAMUDA MAKAMLAR İÇİN BİZİ ZORLAYIN
HAZİNE ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ise geçen yıl Enerji Bakanlığı sırasında enerji veren kadınlar ödül törenini düzenlediklerini hatırlatarak “Enerji gibi erkek egemen olduğunu bildiğimiz bir sektörden çok güzel tepkiler aldık. Enerji bakanlığında da baktım hep erkek var hiç kadın yok, bu sektörden başlayarak farkındalık olması için düzenlemiştik. Türkiye’nin cinsiyet ayrımcılığıyla mücadelede ciddi mesafe katettiğini görmemize neden oldu” dedi. Cesur, özgüvenli, girişimci kadınların zihinlerdeki kalıpların aksine üretime katıldıklarını, katma değer ürettiklerini kaydeden Albayrak, şöyle devam etti: “Anadolu’nun dört bir yanında aynı güce şahit oluyoruz. Her programımda kadınları ve gençleri ayrıca dinliyorum. Geçen gün Kocaeli’nde kadınlarla beraberdik. Toplantıda ev ekonomisi soracaklar zannediyorum bir sorular geldi eline su dökemeyeceğimiz maliyecilerin soramayacağı sorular vallahi terledim. Ekonominin detaylarına hakimiyetlerine şaşırdım.” Türkiye’nin cinsiyet ayrımcılığıyla mücadelede Avrupa demokrasisinden çok çok önce kazanımlar yaşadığını belirterek “Kadınların daha görünür olması için gereken adımları atmaya devam edeceğiz. Son 15 yılda iş gücüne katılımda önemli mesafe kat ettiler. Özel sektörde yakaladığımız bu ivmeyi kamuda istediğimiz düzeye çıkaramadık ama çıkarmamız lazım. Kendi bakanlığımda değerleme performans sistemi oluşturduğumuzda belli yerlerde kadınlarımız çok az, terfi ettirmek için bakıyoruz çok az. Kadınlarımız çekinmeden çok daha fazla bu pozisyonlara kamudaki makamlara talip olmaları lazım daha fazla takip edip, talep noktasında bizi zorlaması lazım. Kadınlara güveniyoruz inanıyoruz” dedi.
KADIN İSTERSE DÜNYA DEĞİŞİYOR
AİLE, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, çalışma hayatında kadın olmanın artık dezavantaj değil ayrıcalık olduğunu dile getirerek şöyle konuştu: “Kadın istihdamı konusunda Avrupa dahil bir çok ülkeyi geride bıraktık. Kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 34.1, bu oranı 2023 yüzde 41’e ulaştırmak hedefimiz. Kadınlar iş, kariyer, çocuklar ve ailelerini ihmal etmemelidir. Ülke ve toplum için bu denge önemli. Biz evde bakım, kreş desteği doğum izni gibi uygulamalarla dengeye destek oluyoruz. İster evinde ister çalışma hayatında yer alsın, kadının her zaman hayatın merkezinde olacağına üreteceğine inanıyorum. Kadın isterse dünya değişiyor.”
ZİHNİYET SIKINTISI
TİKAD Başkanı Nilüfer Bulut da son yıllardaki gelişmelere rağmen fırsat eşitliğinde arzu edilen noktada olunmadığını kaydederek, “Bize farklı alanlar açıp, siz burada kalın bizim de hayatımızı kolaylaştırın” diyen erkek zihniyetinin değişmesi gerek. Kol kola el ele aynı alanlarda hareket edersek başarıyla dünyayı yaşanır hale getireceğiz. Siyasette ekonomide sosyal hayatta kadın dengesi sağlanmadığı sürece ekonomide de gelişme olmayacağını araştırmalar önümüze koyuyor Dünya düzeninin değişmesi için kadınlara ihtiyaç var” diye konuştu.