Dünyaya Türk balı yediriyor

35 yıllık butik bal üretici Etabal, yurtiçindeki talebin yanında Amerika Birleşik Devletleri, Çin, Kore, Japonya, Etiyopya, Almanya, Fransa, Belçika, İspanya, Dubai, KKTC, Katar, Kuveyt ve Suudi Arabistan’a ürün yolluyor. Katar’da emirler, üst düzey devlet görevlileri ve iş adamlarına bal gönderdiklerini belirten Etabal Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bağran Aksoy, “Özellikle Arap ülkeleri; içeriğinde bal, polen, arı sütü, propolis olan özel karışım ürünlerimizi talep ediyor. Türkiye’de de siyaset, sanat ve iş dünyasından tanınan isimler bizi tercih ediyor” dedi.

2 YENİ MAĞAZA AÇACAK

Yılda 15 ton ile 24 ton üretimleri olduğunu belirten Aksoy, “30 yıldır çalıştığım arıcılar var ve bunlar değişmez. Ben de işin başında bizzat bulunurum. Ürünler Kurtköy’deki çiftliğimize gelir ve burada dolum yapılır. Buradan da mağazalara gider. Kadıköy Tarihi Çarşı’da, Emaar Square AVM’de, Watergarden AVM’de, Mall Of Istanbul AVM’de, Aqua Florya AVM’de, Sapphire AVM’de ve Piazza AVM’de mağazaları bulunuyor” diye konuştu. 2020’de yurtdışında bayilik vermeye başlayacaklarını belirten Aksoy, önümüzdeki yıl biri Galataport’ta 2 yeni mağaza açmayı planladıklarını ifade etti. Aksoy, ham balın yanı sıra arı sütü, saf propolis, polen ve özel karışım kürlerinden oluşan toplam 24 farklı ürünün hem üretimini hem de satışını yaptıklarını dile getirdi.

STANDARTLAR BELİRLENMELİ

Türkiye’nin doğası gereği dünyanın en kaliteli balını üretecek şartlara sahip ender ülkelerden biri olduğuna dikkat çeken Aksoy, “Bal ve arı ürünlerinin üretimine sadece ticari gözle bakılmaması gerekiyor. Çiftliğin kurulacağı coğrafyanın ve arı cinsinin seçilmesiyle başlayan süreç son nokta olan paketlemeye ve gönderime kadar kalite hassasiyetiyle yönetilmeli. Sektörün iyileştirilmesi standardizasyonun sağlanması ile mümkün olur. Ülkemizde her firmanın ürettiği kovan ölçüleri birbirinden bağımsız. Bölgesel nitelikli kovan ve malzemeler yerine standart çerçeveli kovan ve standart malzeme kullanımına özen gösterilmeliyiz. Balda kalıntı analizi ve kalite standartları ile ilgili analizleri yapan akredite laboratuvarlarının sayısının yetersiz olması da iyileştirilmesi gereken bir başka sorun. Bunun dışında tarımsal ilaçların yanlış kullanımı gibi konular arıların yaşamını ve buna bağlı olarak balın kalitesine etki ediyor. Tarımsal ilaçlarının kullanımında çevre kirliliğini önlemeye ve arıya zararsız ilaçların kullanılmasına yönelik olarak üreticiler bilinçlendirilmeli” şeklinde konuştu. Arıcılık sektörünün geçmiş yıllarda itibar kaybettiğini, ancak kamunun adımları ve sektördeki doğru firmaların çalışmalarıyla iyileşmeler olduğunu belirten Aksoy, uzmanlardan oluşan Bal ve Arı Danışma Kurulu’nu hayata geçirilmesi önerisinde bulundu.

Ahmet Bağran Aksoy, “Kendim ve çevrem için ürettiğim bal ticari hayatıma yön verdi. 35 yıllık tecrübemle balın enerji ve şifa etksine inanıyorum” dedi.