Güncelleme Tarihi:
DOĞU ve Güneydoğulu öğrencilere yönelik düzenlenen 'Yazımda Kardeşlik Var' temalı yaz kampının kapanış programı gerçekleştirildi. Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen programa Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ve çok sayıda kamp öğrencisi katıldı.
“TÜM DÜNYAYA ROL MODEL OLACAK KİŞİLERİ BİZLERE UNUTTURMAYA ÇALIŞTILAR”
Programda yaptığı konuşmada gençlere seslenen Bakan Berat Albayrak, “Türkiye'nin 16 yıllık yolculuğunda Türkiye'nin büyük ve güçlü Türkiye yolculuğunda bazı şeyler bu coğrafyada unutturulmaya çalışılsa da inşallah yeniden yeşermek için bunlar hatırlatılan bir nesil olarak tarihe geçeceksiniz. Ülkemizde bu topraklardan, bu iklimlerden olmayan insanları bize rol model diye gösterdiler. Selahaddin Eyyubi Kudüs için döşekte yatmayı kendine zül gören bir liderin, rol model liderin Türk dünyasına değil İslam dünyasına değil, tüm dünyaya rol model olacak kişileri bizlere unutturmaya çalıştılar” dedi.
"ÜLKEMİZDE BU TOPRAKLARDAN, BU İKLİMLERDEN OLMAYAN İNSANLARI BİZE ROL MODEL DİYE GÖSTERDİLER"
Bu benzeri programların gençler üzerinde önemli etkiler oluşturduğunu söyleyen Albayrak, "Bize yorgunluk yok. Sıkıntıda yukarıya rızıkta aşağıya bakacağız. Sıkılıp bunaldığımızda yukarıya bir bakıyorum, ülkemizin başında öyle bir cumhurbaşkanı var ki, yorulmak nedir bilmiyor. O kadar yorulduğu ve koşturduğu bir iklimde bize yorgunluk, uyku yok. Çıta o kadar yüksek ki daha çok çalışmamız gerekiyor. Şuur noktasında, inanç noktasında, davası milleti ve ümmeti olan bir lidere bir ülke birey olmak için 15 Temmuz'daki gibi 81 milyon yekvücut olduysak bu salonda bir araya gelen sizler burada aldığınız aşkı muhabbeti memleketlerinize gittiğinizde yeşertmekle mükellefsiniz. Bu sabah geldik Güney Afrika'dan, bir önceki hafta Arjantin'den emin olun gittiğimiz her yerde büyük ve güçlü lidere sahip olmak bizi ayrıcalıklı kılıyor” diye konuştu.
"BÜTÜN DÜNYANIN PARMAKLA GÖSTERDİĞİ ÜLKE OLMAYA DOĞRU HIZLA İLERLİYORUZ"
Müslüman coğrafyada yaşanan olayların durması için gençlere büyük görevler düştüğünü söyleyen Albayrak, "Geçtiğimiz seçim dönemindeki, gezdiğim ve dokunduğum kardeşlerimde gördüğüm resim beni inanılmaz mutlu etmişti. Türkiye özellikle dünyanın umut ve ümit kapısı aradığı yeni iklimde bütün dünyanın parmakla gösterdiği ülke olmaya doğru hızla ilerliyoruz. Bunun temeli ve ruhu bu vahdet, ümmet şuurundan geçiyor.
Geçtiğimiz yıllara baktığımızda bu coğrafyada sadece 2 milyondan fazla ölen insan var. Bu insanların tek ortak paydası Müslüman olması. Adı sözde Müslüman geçinen radikal ama kökü dışarıda, Müslüman değil; bu yapılar üzerinden ümmetin kılıçtan geçirildiği bir dönemden geçiyoruz. İşte bu şuurdan dolayı sadece ülkemizin ve ümmetin birliği için değil, mazlum kardeşlerimiz için, akrabalarımız için bu resmi görüp kendinizi çelik gibi bir iradeyle yetiştirmek zorundasınız. Kul kurar kader güler. Biz kadere iman etmiş bir dinin mensuplarıyız” şeklinde konuştu.
“BİZ BÜYÜK VE ZENGİN BİR MEDENİYETİN EVLATLARIYIZ”
Programda konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise, "Geldiğiniz yöreleri Allah defalarca gidip görmek nasip etti. Oranın güzelliklerini Şırnak'tan gelenler belki Türkiye'nin en güzel yerlerinden biri olan ve sırtını Kato Dağlarına vermiş o yerleri, bir taraftan doğuda güneydoğuda Fırat'ın akışını Şırnak'ta Cizre'nin bize anlattıklarını, tarihini, medeniyetini, kültürünü yetişirken bize verdiği öz güvenini biz böyle güzel bir memleketteyiz.
Biz büyük ve zengin bir medeniyetin evlatlarıyız. Güçlü bir mirasın, güçlü bir medeniyetin çocuklarıyız. İşte bunları bizim elimizden almaya çalışanlara karşı yapılabilecek en güzel şeyi yapıyorsunuz. İlme, eğitime, kardeşliğe ve bizim bu coğrafyadaki büyük zenginliğimizi keşfe adım atıyorsunuz. 21 vilayetten Doğu ve Güneydoğu'dan sizin yaşlarınızda 52 bin 500 evladımızı yaklaşık 3 gün boyunca Anadolu'muzun, İstanbul'umuzun, Ankara'mızın, Konya'mızın, Samsun'umuzun çeşitli yerlerinde misafir ettik. Sanki her misafir ediş bu medeniyetimizin dünyaya haykırış çığlığıydı. Bu kadar donanımlı bu kadar üzerine düşülen ve bu kadar etraflıca bir program elbetteki hayalimizdi. Bu hayali de Diyanet İşleri Başkanlığı gerçekleştirdi” ifadelerine yer verdi.
“BİZ SİZLERE GÜZEL BİR MEMLEKET BIRAKMAK İÇİN GAYRET SARF EDİYORUZ”
Bakan Soylu, sözlerine şöyle devam etti:
“Bizim bir tek hedefimiz, bir tek iddiamız ve bir tek idealimiz var. Bu coğrafya sadece kendine yeten bir coğrafya değildir. Sadece kendimize ait değiliz. Bizden beklentiler var. Sınavımızı iyi vermeliyiz. Dünyanın nimetlerine teslim olmamalıyız. Biz sizlere güzel bir memleket bırakmak için gayret sarf ediyoruz. Eksiğimiz olabilir aksağımız olabilir bilin ki eksikten yoksun Cenab-ı Allah'tır. Sizin her birinizin bu ülkede mühendis olmanızı, öğretmen olmanızı, iş insanı olmanızı, avukat olmanızı, doktor olmanızı istiyoruz. Elinizi bütün medeniyetimizin değerleriyle hemen karşınızdakine uzatmanızı istiyoruz. Bütün derdimiz bütün gayretimiz budur. Milyonlarca Suriyeli kardeşimize el uzattık. Filistin'e, Myanmar'a dini bizden olsun olmasın ırkı rengi bizden olsun, bizden olmasın dünyanın neresinde eğer insanlık adına bir dram yaşanıyorsa, adalet duygumuz bizi oraya savuruyor. Anadolu coğrafyasının kıymetini bizden çok daha iyi bilmenizi istiyoruz. Bu coğrafya sadece topraklarının bereket ve bolluğu olan bir coğrafya değildir. Bu coğrafya aynı zamanda bütün dünyaya insanlığı savuran bir coğrafyadır.”
“SİZDEN BÜYÜK ÜMİDİMİZ VAR”
Gençlere tavsiyelerde bulunan Bakan Soylu, “Eğer etrafımızdaki coğrafyayı bir kardeşlik adasına çevirmek istiyorsak, şu 30 günde yaşadıklarınızı ve gördüklerinizi hayatınızın her notasına nakşedebilecek, annelerinizden babalarınızdan öğrendiklerinizi, okullarda öğretmenlerinizden öğrendiklerinizi hep birlikte geleceğe taşıma anlayışını büyük bir inançla yarına götürmek durumundasınız. Sizden büyük ümidimiz var. Üzerimize ne kadar kötülüklerle gelinsin biz hep iyilikle cevap vermek durumunda olan ve yarını böyle kucaklamak durumunda olan bir anlayışı ortaya koymalıyız. Sizden beklentimiz işinizi iyi yapmanızdır. Okullarınızda çok başarılı olmanızdır. Birbirinize güzel nazarlarla, güzel işlerle ve güzel anlayışlarla, güzel gönüllerle bakabilmenizdir. Sadece kendi aranızda bir rekabeti değil Almanya'daki, Avrupa'daki dünyanın başka ülkelerindeki gençlerle rekabet edebilecek bir donanıma ulaşmanızdır. Hangi adımı atarsanız atın tarihimizi kardeşliğimizi, birliğimizi toprağımızın bize verdiği zenginliği unutmamanızdır” dedi.