Dünyanın en büyük kentsel ‘Endüstriyel İnterneti’

San Diego’nun yeni sokak lambaları o kadar da özel görünmüyor olabilir. Amaç da tam olarak bu zaten. Şehrin geri kalan dış aydınlatmalarıyla uyumlu olacak şekilde tasarlanan yeni sokak lambalarını gözden kaçırmak çok kolay. Ancak, yüzeyin altına bakıldığında, LED armatürlerin aslında veri toplayan makineler olduğu görülebilir. Bu, San Diego’nun dünyada yer alan en büyük kentsel Endüstriyel İnterneti kurulumunu yapmasını sağlayacak.

San Diego’nun dijital aydınlatma devrimi, yaygın bir soruna yönelik mütevazi bir çözüm olarak ortaya çıktı. San Diego’nun Operasyon Direktörü Yardımcısı David Graham şu açıklamalarda bulunuyor: “2000’lerin başında bir mali kriz dönemi geçirmiştik ve daha verimli çalışmamızı, tasarruf yapmamızı ve enerji kullanımını azaltmamızı sağlayacak yollar arıyorduk.”

Tasarruf yapmaya yönelik fikirlerden biri, şehrin eski sodyum buharlı sokak lambalarının sarı ışığını yeni ve verimli LED ışıklarla değiştirmekti. Bu yeni armatürler daha temiz ve geniş spektrumlu ışık sağlamanın yanı sıra, daha uzun ömrü sayesinde yüzde 60 oranında daha az enerji tüketiyor ve bakım ihtiyaçlarını önemli ölçüde azaltıyordu. Şehirde yer alan 35.000’den fazla sokak lambası değiştirildi ve bu sayede yıllık olarak tahmini 2,2 milyon dolar tasarruf yapılmış oldu.

GE aydınlatmaları değiştirdiğinde, San Diego LED’lerin takibini sağlamak için daha iyi bir yol bulunmasını talep etti. Bu ihtiyaca yanıt olarak, şehrin aydınlatma altyapısını kurmaya yönelik ilk adımı teşkil edecek LightGrid geliştirildi. Bu uyarlanabilir denetim programı, kentin ışıkları uzaktan izleyip yönetebilmesini sağlayan kablosuz bir ağ aracılığıyla sokak lambalarını birbirine bağladı.

Sokak lambaları veri üretmeye başladı
Fakat LightGrid yalnızca ilk adımdı. San Diego kısa süre içerisinde genişletilmiş bağlantı yoluyla ek faydalar elde edebileceğini keşfetti. San Diego, sokak lambalarına birden çok sensör barındıran devreler ekleyerek, GE’nin akıllı şehirler platformunu pilot olarak kullanan ilk şehir olmayı kabul etti. Bu ağ devreleri, sensörlerin topladığı verileri işlemek üzere GE’nin Endüstriyel İnternete yönelik işletim sistemi olan Predix’e bağlanıyordu.

Sesi, ışığı ve çevresel koşulları algılayabilen akıllı aydınlatma platformu, potansiyel uygulamaları barındırabiliyor. Ancak San Diego, başlangıçta gerçekten de basit bir konuyla yola çıktı: Park sorunu. Graham şunları dile getiriyor: “Sensörlü sokak lambalarıyla sokaktaki park olanakları daha verimli kullanılabilir. Arabaların nerede olduğunu daha iyi algılayabilir, boş park yerlerini ve trafiği daha iyi anlayabilirsiniz.”

San Diego, 2014’te şehir merkezine kurulmuş ve trafiği izlemek için kullanılacak 40’ın üzerinde akıllı sensör devresi için pilot uygulama gerçekleştirdi. Graham’a göre, bu uygulamanın amacı insanların minimum çaba ile park yeri bulabilmesini sağlamaktı. Graham, “San Diego gibi bir şehirde insanların araçlarını boşa almadan veya uzun süre etrafta dolaşmadan hızlı ve verimli biçimde park edebilmelerini sağlamamızın önünde gerçek iklim koşulları gibi engeller var” diyor.

Ancak park konusu yalnızca bir başlangıç. Örneğin, ShotSpotter adı verilen bir uygulama emniyet teşkilatına yardımcı olmak üzere sensörlerin ses ve ışık algılama kabiliyetini kullanıyor. Ashe şunları ifade ediyor: “İlk müdahale ekibi henüz olay yerine varmadan önce nerede silah ateşlendiğini biliyor ve ateş edenin nerede olduğunu, kaç kişinin ateş ettiğini ve hangi yöne ateş ettiklerini belirleyebiliyor. Bu, şehirlerin suçla mücadele etmesi ve suç oranını azaltmasına yardım eden çok değerli bir bilgi.”

GE Blog içerikleri için http://geturkiyeblog.com adresini ziyaret edebilirsiniz.


_{Sponsorlu İçerik}