Güncelleme Tarihi:
Ekinci, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, sektörün ihracatının Ocak-Ağustos dönemi toplamında 10,6 milyar dolara ulaştığını, çelik sektörü ihracatında Ortadoğu'nun, Avrupa'yı 4'e katladığını kaydetti.
Elektrik ve doğalgaza yapılan son zamların, çelik sektörünü sıkıntıya soktuğunu belirten Ekinci, Türkiye'de çelik sektörünün yüzde 75'inin ark ocaklı tesislerde üretildiğini ve yoğun olarak elektrik ve doğalgaz kullanıldığını dile getirdi.
Ekinci, enerji maliyetleri üzerindeki suni yüklerin kaldırılmasının ve ihracat için üretilen ürünlerde kullanılan enerjinin Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamına alınmasını istediklerini vurgulayarak, şunları ifade etti:
“Aylık ihracat, ağustosta yüzde 4.5 artarak 1,3 milyar dolar oldu. Sektörün her yıl üretimini artırarak dünyanın 8. büyük üreticisi ve ihracatçısı konumuna geldi. Türk çelik sektörünün, bu yıl sonu itibarıyla 37,5 milyon ton ham çelik üreteceği ve 20 milyon ton mamulü ihraç edeceği öngörülüyor.
2010 yılı istatistiklerine göre sektörün elektrik tüketimi, Türkiye genelinin yüzde 11'ini, sanayi tüketiminin ise yüzde 23'nü oluşturuyor. Doğalgaz tüketimi ise Türkiye toplamının yüzde 5'ine, sanayi tüketiminin yüzde 10'una denk geliyor. Dolayısıyla enerji maliyetleri işletme maliyetlerinin yaklaşık yarısını oluşturan çelik ürünlerinin rekabetçi fiyatlarla ihraç edebilmesi açısından enerji maliyetleri hayati önem taşıyor.”
Son bir yıl içerisinde elektrik ve doğalgaz fiyatlarına yapılan zamlara dikkati çeken Ekinci, “Bunun yanında dünyada yaşanan kriz ortamı ve siyasi gelişmeler sebebiyle esasen daralan pazarlardaki korumacı yaklaşımlar ve Çin tehdidi ile karşı karşıya kalan ve bu zor dönemde büyük mücadele vererek ayakta kalmaya ve ihracatını sürdürmeye çalışan sektörümüze yeni bir darbe daha indirdi.
Sanayideki yüksek enerji maliyetlerinin yanı sıra bu maliyetler üzerindeki TRT payı, BTV, ETV gibi ilave fon ve kesintiler üzerimizde büyük yük oluşturuyor. Ayrıca dünyanın hiçbir yerinde bulunmayan ve başta AKÇT olmak üzere, Türkiye;nin uluslararası taahhütlerine de aykırılık taşıyan çevre katkı payı gibi uygulamalar da üretim maliyetlerini yükselterek, rekabet gücümüzü olumsuz yönde etkiliyor. Sonuçta da sektörü ihracat pazarlarımızı kaybetme tehdidi ile karşı karşıya bırakıyor” ifadelerini kullandı.
Ekinci, yükselen enerji fiyatları nedeniyle üretimini kısmen de olsa kısmak zorunda kalan sektörün 55 milyar dolar olan 2023 yılı ihracat hedefine ulaşabilmesinin ve dış pazarlarda edebilecek uygun ortamın sağlanmasına bağlı bulunduğunu ifade ederek, bu konudaki sıkıntıların anlaşılması ve konunun daha geniş bir perspektifle ele alınmasının, sektöre, istihdama, ülke sanayine ve ekonomisine fayda sağlayacağı inancında olduklarını belirtti.