Güncelleme Tarihi:
ULUDAĞ markasının doğuşu Cumhuriyet öncesine, 1912’ye kadar uzanıyor. Önceleri Keşiş Dağı Maden Suyu olarak bilinen marka Keşiş Dağı’nın adı Uludağ olarak değişince 1926 yılında Uludağ adını almış. 1932’de gazoz işine girmiş ve o tarihten bu yana sürekli kendisini yenilemiş. Nuri Erbak’ın 18 yaşındayken formülünü bulduğu bugün ‘Efsane’ olarak anılan Uludağ Gazoz ise şirketin bugünlere taşınmasında en önemli kilometre taşı olmuş. Bugün şirketin başında Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Erbak ve Yönetim Kurulu Başkanvekili olarak Ömer Kızıl var. Uludağ’ın davetlisi olarak gittiğimiz Bursa’da, Kızıl ve Genel Müdür Mete Öz ile Uludağ’ın gelecek vizyonunu konuştuk.
ROBOTLAR DEVREDE
2001 yılındaki krizde Bursa’daki fabrikasını satarak Yenice’deki yeni fabrikasına taşınan Uludağ için 2002’de üretimine başlanan meyve konsantre soda Frutti bir dönüm noktası olmuş. Ar-Ge ekibinin çalışmasıyla sürekli ürün gamını genişleten şirket bugün 6 ayrı kategoride 18 alt marka, 42 değişik ürün ve 125 farklı ambalaj ile tüketicinin karşısına çıkıyor. Bursa Yenice‘deki fabrikada son teknoloji ile üretim yapan Uludağ’da neredeyse her aşamada robotlar devrede. Bu yüzden şirkette üretim aşamasında sadece 253 kişi çalışıyor. Mali işler ve satış-pazarlama dahil toplam çalışan sayısı ise 1066 kişi.
DOLUM TESİSİ KURARIZ
Her türlü yeniliği takip ettiklerini ve modern bir fabrikayla üretim yaptıklarını belirten Ömer Kızıl, “Limonata kategorisinde yüzde 60’ın üzerinde pazar payıyla lideriz. Meyveli maden suyu kategorisinde de ilk sıradayız. Gazoz ve maden suyunda da ilk üç içindeyiz. Türkiye’de kola pazarı hariç en büyük içecek şirketiyiz. Hedefimiz yurtdışında büyümek. Uludağ markasıyla Ortadoğu, Balkanlar ve Avrupa’da pazar sahibi olmak istiyoruz. Bunu ihracatla da sağlayabiliriz, doğru dağıtıcı ortak bulursak bulunduğumuz pazarlarda dolum tesisi de kurabiliriz” dedi. 5 kıtada 40’tan fazla ülkeye ihracat gerçekleştiren Uludağ’ın öncelikli pazarları Almanya, Irak, Filistin, Kıbrıs, Romanya, Avusturya ve İngiltere. Uludağ İçecek, ürünlerinin yaklaşık yüzde 65’ini kendi dağıtım ağı ile tüketiciyle buluşturuyor. Fabrikadan yaz döneminde günde 200 tır ürün sevkıyatı yapılıyor.
44 ÜRÜN TUTTU 1 ÜRÜN TUTMADI
Bilinenin aksine Uludağ’ı sıçratan ürün Uludağ Limonata değil Frutti markası olmuş. 2002’de pazara sürülen ürün maden suyu satışlarını bir anda fırlatmış. Kızıl ve Öz’ün verdiği bilgilere göre Uludağ İçecek 2015’i 436 milyon TL ciro ile kapatmış. 2016 ciro hedefi 500 milyon lira. Bu yıl yüzde 25 büyümeyi hedeflediklerini, temmuza kadar satışlarının gayet iyi gittiğini söyleyen Mete Öz, “Temmuzda beklemediğimiz düşüş oldu. Ancak yine de yılı iki haneli büyümeyle kapatırız” dedi. Şirketin aralarında limonatanın da bulunduğu gazsız meyveli içecekler kategorisinin cirodaki payı yüzde 33. Meyve aromalı-meyve sulu maden suyunun payı ise yüzde 31. Gazlı içecekler yüzde 21, doğal maden suyu ise ciroda yüzde 13 paya sahip. Şirket bugüne kadar hangi ürüne el atsa piyasada tutmuş, biri hariç. Öz, tutmayan tek ürünün buzlu çay olduğunu söyledi. Öz, “Erken girdiğimiz için piyasaya başarısız oldu” diye konuştu. Ama Uludağ, buzlu çay işini tamamen rafa kaldırmamış önümüzdeki dönemde ürün gamına yeniden katılırsa sürpriz olmayacak.
METE GAZOZ’A SPONSOR
Uludağ ilgi çeken reklamlara da imza atıyor. “Gazoz olma efsane ol”, “Göbeği ata ata Uludağ limonata” akla hemen gelen sloganlar. Şirket son olarak olimpiyatlara katılan milli okçu Mete Gazoz’a sponsor olmuş. Mete Öz, “17 yaşındaki sporcumuz hem çok başarılı hem de soyadı tam da bizi anlatıyor” diye konuştu.
‘KOLADAKİ KAN KAYBINI GÖRDÜK, KAZANDIK’
ULUDAĞ İçecek Genel Müdürü Mete Öz, kârlı olmayan hiçbir şeyi sürdürmediklerini söylüyor ve ekliyor: “Doğal maden suyu kârsızlaşıyordu. Bu yüzden meyve aromalı maden suyu ile katma değerli bir ürün çıkartık. Yıllık ortalama büyümemiz 2001-2010 yılları arasında yüzde 30 oldu. 2010-2016 yılları arasında yüzde 20 büyüdük. Yeni kategoriler bize yeni müşteriler kazandırdı” diye konuştu. Ömer Kızıl ise tüketicinin koladan alternatifi ürünlere yöneldiğine dikkat çekti. Bu yüzden kolada savaşa girmek yerine kolaya alternatif ürünler çıkardıklarını belirten Kızıl, “Kola pazarının daralacağını bu şirket bundan tam 15 yıl önce gördü ve tüm stratejisini bunun üzerine kurdu. Yeni ürünler çıkartırken dünyayı takip ediyoruz. Özellikle yurtdışında hangi ülkenin damak tadı nasıl, hangi ürünler trend haline gelmiş takip ediyoruz” dedi.
TÜM ÜRÜNLER PANCAR ŞEKERİNDEN
ÖMER Kızıl şirkette değişmeyen kurallardan birinin ürünlerde glikoz kullanmamak olduğunu söyledi. Sektörün geneli glikoz kullanmasına rağmen Uludağ tüm ürünlerinde sadece şeker pancarından üretilen şeker kullanıyor. Glikoz kullanmadıkları için şekerde maliyetlerinin yüzde 25 daha fazla olduğunu belirten Kızıl bunun faturasının ise yılda 10 milyon lirayı bulduğunu söyledi. Kızıl ayrıca ürünlerde ters ozmos işleminden geçirilmiş su kullanmadıklarına da dikkat çekerek, “Bu işlem daha ucuzdur. Bu işlemde su, bir takım ön temizleme işleminden geçirilir ancak barındırdığı önemli mineraller de yok olur. Biz dededen kalma yöntemle demiri çökeltiriz. Yüzeyde kalan mineralleri kullanırız. Bizim kullandığımız su bu yüzden hem faydalı hem de lezzetlidir” diye konuştu.