Güncelleme Tarihi:
AVRUPA Parlamentosu’ndan (AP), önceki gün çıkan 1915 olaylarını ‘soykırım’ olarak nitelediği ve Türkiye’ye de geçmişiyle yüzleşerek bunu ‘tanıma’ çağrısı yaptığı karar, Türk iş dünyasında da geniş yankı buldu. İş dünyası temsilcileri bu yıl 100. yıldönümü olan ‘1915 olayları’na ilişkin kararın tarihçilere bırakılması gerektiği ortak görüşünü dile getirirken, Türk diasporasının da önümüzdeki dönemde bu konuda daha aktif rol almasına duyulan ihtiyaca dikkat çekti. Ermeni meselesinin uzun zamandır Türkiye’nin dış politikasında ve ekonomik faaliyetlerinde karşısına çıktığını, her yıl bu zamanlar geniş bir şekilde gündeme geldiğini belirten iş dünyası temsilcileri, bu konuyla ilgili bir an evvel çözüm üretilerek, daha fazla enerji kaybedilmemesi çağrısında bulundu.
AP GERİ ADIM ATMALI
AP’nin aldığı kararın sadece Türkiye-Ermenistan ilişkilerini değil, dünya ticaretini de olumsuz yönde etkileyeceğine vurgu yapan işadamları, bu kararın Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) üyelik süreci ile ilişkilendirilmemesinin olumlu olduğunu kaydetti. İş adamlarının bir diğer ortak buluştuğu nokta ise, AP’nin bir an önce bu taraflı ve önyargılı kararıyla ilgili geri adım atması gerektiği oldu.
Hürriyet’in ulaştığı iş dünyası temsilcilerinin AP’nin 1915 olaylarına ilişkin aldığı karar ile ilgili görüşleri
özetle şöyle:
Tarihle bağdaşmaz
TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu: Avrupa Parlamentosu’nun kararını üzüntüyle karşılıyorum. Tarihi gerçeklerle bağdaşmayan bir karar. Siyasilerin tarihçilerin çalışma alanına bir müdahalesi. Avrupa Birliği değerleriyle de bağdaşmıyor. Diğer taraftan, kendimizi de daha iyi anlatmalıyız.
SİYASİ MALZEME YAPILMAMALI
TÜRKİYE İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi: 61 bin ihracatçıyı temsil eden Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak bu tarz siyasi açıklamalarla küresel ölçekte bir gündem yaratılmasının, sadece Türkiye ya da dost ülke Ermenistan’a değil, tüm dünya ticaretine negatif etki yapabileceğini; küresel refah, huzur ve barış ortamını derinden sarsabileceğini düşünüyoruz. Avrupa Parlamentosu, tüm din, kültür ve toplumlara eşit mesafede yaklaşmalı, toplumların köklü geçmişlerine zarar verebilecek ve barışın yerini yersiz çekişmelerin almasına ortam yaratacak kararlardan kaçınmalıdır.
Türkiye; tarih boyunca sadece Ermenileri değil, tüm köklü medeniyetleri kucaklayan ve barındıran yaklaşımıyla gerek içerde, gerekse dışarıda barışa yaptığı katkılarla bu haksız yargılamaları hak etmemektedir. Türkiye’nin ihracatçıları olarak bu önyargılı açıklama ve aksiyonlar yerine tüm tarihi meselelerin, kurulacak mutabakat zemini çerçevesinde profesyonel tarihçiler tarafından incelenerek tetkik edilmesi ve söz konusu olayların siyasi malzeme yapılmaması en büyük temennimizdir.
Kirli emellere alet ediliyor
İSTANBUL Ticaret Odası Başkanı (İTO) İbrahim Çağlar: Avrupa Parlamentosu’nun kararı, tarihin siyasette kirli emellere alet edildiğinin bir göstergesidir. Bu karar, Avrupa tarihine büyük bir tutarsızlık ve ciddiyetsizlik örneği olarak geçecektir. AP üyeleri altına imza koydukları bu karardan dolayı gelecekte utanacaklardır. Avrupa tarihinin sabıkalı olduğunu onlara hatırlatıyorum. Yine hatırlatıyorum ki tarih tarihçilerin işidir, siyasetçilerin değil.
Önyargılı ve selektif bir tutum
DOĞAN Holding Yönetim Kurulu Danışmanı, emekli Büyükelçi ve AB eski Genel Sekreteri Volkan Vural: Avrupa Parlamentosu, maalesef çok haksız ve tek yanlı tutumunda ısrar ederek, oy çoğunluğu ile bu yeni tavsiye kararını almıştır. Avrupa Parlamentosu bir tarih kurumu değildir. Parlamento, tarihi yargılama hakkına sahip bir mahkeme de değildir. Dolayısıyla görev alanını ve yetkisini aşmış, Türk milletine karşı önyargılı davranmış ve haksızlık yapmıştır. Avrupa halkları arasında demokratik düzen içinde, barış, uyum ve huzuru gözetmek ve işbirliğini teşvik etmek sorumluluğunu taşıyan bir kurumun Türkiye’ye karşı bu kadar önyargılı ve selektif bir tutum izlemesi vahim bir çelişkidir. Bu kararı kınıyor ve Avrupa Parlamentosu’nun içine düştüğü bu yanlış ve haksız tutumundan biran önce vazgeçmesini diliyorum. Hükümetimizin bu karara ilişkin tepkisini anlıyor ve destekliyorum.
Siyasilerin işi değil
PROFİLO Holding İcra Kurulu Üyesi Cefi Kamhi: Bu meseleyle ilgili olarak merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal zamanından bu yana bütün gayretimiz iki toplumun
daha iyi diyalog içinde olmasını sağlamak içindi. Bu konuda tartışılacak birşey varsa bunun tarihçilere bırakılmasını söylüyoruz. Ermeniler bu toprakların vazgeçilmez bir parçası. Son dönemde bu mesele değişik kelimelerle farklı boyutlara çekilmeye çalışılıyor. Geçmişte her iki tarafta yaşanan acıların soykırım olarak tanımlanıp tanımlanmayacağını tarihçilere bırakmak lazım. Bu siyasilerin işi değil.
Siyasi malzeme yapılıyor
KONUT Gelişticileri ve Yatırımcıları Derneği Başkanı Ömer Faruk Çelik: Ermeni meselesi bası aracı yapılıyor. 100. yılında olay köpürtülüp siyasi malzeme haline getirildi. Zamanlama gerçekten manidar.
Zamana bırakarak çözmek lazım
AKFEN Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın: Çok uzun zamandır devam eden bir hadise bu.
Sorunun 100. yıldönümü olduğu için bu mesele alevlendi. Kıbrıs meselesinde de olduğu gibi konuyu zamana bırakarak çözmek lazım. Bıçak kemiğe dayanınca Türkiye’nin bu meseleyi çözecek şekilde bir B planını hayata geçireceğine inanıyorum.
Avrupalılar kendi tarihine bakmalı
TÜRKİYE Seyahat Acentaları Birliği Başkanı Başaran Ulusoy: Katoliklerin Ruhani Lideri Papa Francis ve Avrupa Parlementosu’nun aldığı kararları tanımıyorum. Bu tasarıyı kabul edenler önce kendi tarihlerine baksınlar. AB ülkeleri önce Afrika ve Arap ülkelerinde yaptığı eziyetlere bir baksın. Onların hesabını versin.
Bu kararlar tamamen siyasidir. Papa öncelikle ne olduğuna karar versin. Din adamı mı, tarihçi mi yoksa sivil toplum örgütü lideri mi? Eğer tarihçi ise Türkiye’den Profesör Doktor İlber Ortaylı ile görüşecek. Din adamı ise Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ile irtibata geçecek. Sivil toplum örgütü lideriyim diyorsa gelsin benle konuşsun. Türkiye hak etmediği bir karara tabi ki sessiz kalmayacak. Osmanlı döneminde de kucaklayan ülkeydik. Şimdi de öyleyiz. Milyonlarca mülteciye kapılarını açan Türkiye’yi soykırımla suçlamak saçmalıktır.
Türk diyasporası daha çok çalışmalı
DEİK Yönetim ve İcra Kurulu Üyesi Rona Yırcalı: AP’nin ve daha önce de Hristiyan Alemi’nin Ruhani Lideri Papa’nın bu konuya ilişkin taraflı karar ve beyarları bu coğrafyada yaşayan komşu ülkelere hiç bir fayda temin etmez. İki ülkenin ve dünya arşivlerinin tarihçilere açılmalı. Bu gelişmeler Türk diyasporasının bu ve benzer konularda daha fazla çalışma yapması gerektiğini ortaya koymuştur.
Alınan karar tamamen politik
GAYRİMENKUL ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği Başkanı Aziz Torun: Türk halkı nezdinde alınan kararın bir geçerliliği yok. Olayı tarihçilere ve araştırmacılara bırakmak gerekiyor. Bir din adamının siyasi içerikli konuşması hoş değil. Eğer AP her ülkeden araştırmacının katıldığı bir ekiple olayı inceleme kararı alsa buna saygı duyardık.