Güncelleme Tarihi:
BUNDAN 10 yıl, 20 yıl sonra nasıl bir dünya bizi bekliyor olacak? Yeni teknolojiler hayatlarımızı kolaylaştıracak mı; işgücünü, sektörleri, toplumları nasıl etkileyecek? Bu soruların yanıtlarına şimdiden ışık tutan global inisiyatif Hello Tomorrow, bilim ve teknolojiyi kullanarak gerçek anlamda vizyoner, yenilikçi ürün ve hizmetler geliştirmek isteyen girişimcileri teşvik etmeyi amaçlıyor. BNP Paribas, Boston Consulting Group ve Michael Bloomberg gibi kurum ve isimlerin desteklediği inisiyatif, bu amaçla her yıl “Hello Tomorrow Challenge” adıyla geleceğin teknolojilerini oluşturacak girişim sahiplerini hedef alan ve bu fikirleri yatırımcılarla buluşturan global bir yarışma düzenliyor. Geçtiğimiz yıl Türkiye’yi dünya çapındaki 7 merkezinden biri olarak seçen Hello Tomorrow, Türk girişimcilere de yarışmaya katılma çağrısı yapıyor.
Hello Tomorrow Challenge dünyanın karşı karşıya olduğu sorunları teknoloji ile çözecek girişimleri destekleyerek, yarının dünyasına bugünden çözümler üretilmesini sağlıyor. Geçtiğimiz yıl yarışmayı, saatte 300 kilometre hıza ulaşabilen tamamen elektrikli bir jet geliştiren Alman startup’ı “Lilyum” kazandı. “Bir nevi hava taksisi” olarak lanse edilen elektrikli jet, Londra’dan Paris’e bir saatte ulaşım sağlayabiliyor. Lilyum jet ayrıca helikopterlerde olduğu gibi dikey kalkış sistemine sahip. Birinciliği alan bu girişim, dünyanın her yerinden gelen 3 bin 600 startup’tan biriydi. Geçmişte ödül alan startup’lardan bir diğeri ise İsviçre’den G-Therapeutics. Bu şirket, henüz beyin implantıyla beraber kullanamasa da omurilik uyarma sistemleri üzerinde çalışıyor. Söz konusu sistemler, implantlar ve robotların yardım ettiği yeniden eğitim sistemini birleştirerek, felçli hastaların tekrar yürümelerini sağlıyor. Bu yıl girişimler için son başvuru tarihi 1 Haziran 2017. En iyi 500 girişim Ekim’de Paris’teki zirvede fikirlerini sunmak üzere davet edilecek. Her kategorinin birincisi 15 bin Euro ile ödüllendirilirken, en iyi girişimci ise 100 bin Euro kazanacak.
İSTANBUL’U NEDEN SEÇTİ?
Geçtiğimiz yıl küresel etkinlikler zincirine Türkiye’yi ilk defa dâhil eden Hello Tomorrow, Türkiye’ye “Enerjinin Geleceği” temalı organizasyonu ile merhaba demişti. Enerji temasıyla başlattıkları çalışmalarını bu yıl “Akıllı Şehirler” temasıyla devam ettiriyorlar. Bu kapsamda 22 Mayıs akşamı, Fransa Büyükelçisi Charles Fries’in katılımıyla tarihi Beyoğlu Fransız Sarayı’nda, “Akıllı Şehirlerin Geleceği” teması ile Kasım’da düzenlenecek olan Hello Tomorrow Türkiye etkinliğinin lansmanı da yapıldı. Büyükelçi Fries, İstanbul’un Hello Tomorrow’un elçi tahsis ettiği dünyadaki 10 şehirden biri olduğunu anımsatarak, “Hello Tomorrow İstanbul’u seçti çünkü İstanbul inovasyon dünyasının önemli oyuncularından biri. İnsanlar arasındaki bağlantıyı görmek için sadece İstanbul sokaklarında dolaşmak veya finans sistemlerinin ne kadar ilerlediğini anlamak için sadece bir dükkâna girmek yeterli. Fransa ve Türkiye, sahip oldukları güçlü ve tarihi işbirliğinden yeni endüstriyel devrimde önemli bir rol oynamak için yararlanabilir. Ülkelerimiz arasındaki endüstriyel ortaklık ekonomik ilişkimizin temel direği. Bu endüstriyel ortaklık, yetenek ve girişim değiş tokuşunu da kapsamalı. Ticaret ve araştırmalarda ortaklığı teşvik etmeliyiz” dedi.
SENSÖRLÜ ÇÖP İLE 40 ÇÖP ARABASI YERİNE 15 ARABA
HELLO Tomorrow Türkiye Kurucu Başkanı Timur Topalgökçeli’nin moderatörlüğünde bu yılın teması olan “Akıllı Şehirler” üzerine çalışmalar yapan İSBAK, TAV, World Resources Institute ve Evreka gibi kuruluşların projeleri ve toplum üzerine etkilerine değindikleri bir panel gerçekleştirildi. TAV Airport Holding CIO’su Binnur Güleryüz Onaran, havaalanlarında yıllık 104 milyon yolcuyu yönettiklerini belirterek, “Online check-in, araba park rezervasyonu, alışveriş, bagaj gibi konularda daha etkin olmak üzere akıllı havaalanı projesini geliştirdik” dedi. Evreka Kurucu Ortağı Umutcan Duman ise sürdürülebilir şehir çözümleri için akıllı çöp toplama sistemleri geliştirdiklerini anlattı.
İLHAM VEREN HİKÂYELER BULUŞTU
TÜSİAD’ın Global Compact Türkiye ve Özyeğin Üniversitesi işbirliği ile gerçekleştirdiği SÜR 2017 Konferansı, iş, spor ve sanat dünyasından sürdürülebilirliğin ilham veren isimlerini bir araya getirdi. TÜSİAD Sürdürülebilir Kalkınma Yuvarlak Masası Lideri Metin, “Şirketlerin sadece ekonomik büyümeyi sağlamak dışında çevreyi koruma, içinde bulunduğu toplumu düşünme, kadın istihdamını teşvik etme, çalışan haklarına saygı gösterme, bölgesel kalkınmaya destek verme gibi birçok sorumluluğu da bulunuyor” dedi.