Güncelleme Tarihi:
Türkiye, su ürün-lerinde gözünü dünya mutfaklarına dikti. Barselona’da düzenlenen ve dünyanın en önemli su ürünleri fuarı olan Seafood Expo 2023’e milli katılım gösteren Türkiye, özellikle Türk somonu, levrek ve çipura ile ihracatta sıçrama yapmayı hedefliyor. Her yıl düzenlenen ve dünyanın en önemli su ürünleri üreticileri ile alıcılarını buluşturan fuarda bu yıl Türkiye oldukça büyük bir alanda ürünlerini sergileme fırsatı buldu. Fuarın gözde ülkesi Norveç’in hemen yanında yer alan Türkiye, en kalabalık bölgede tüm dünyadan gelen alıcılara Türk somonunu da gösterme fırsatı buldu.
Türk somonunun henüz yolun başında olduğunu anlatan İstanbul Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği (İSHİB) Başkan Yardımcısı Oğulcan Kemal Sagun, “Levrek ve çipurada dünya birincisiyiz. Somonda da artık baş gösteriyoruz. Norveç bu konuda çok ileride ama Türk somonu da pazar bulabiliyor. Artık lezzetini gösterebiliyor. Fuarda da Norveç’in hemen karşısındayız. Onlara baş gösteriyoruz. Burada da onlardan korkmadığımızı, ne kadar rekabetçi olduğumuzu karşılarında anlatmış oluyoruz” dedi.
HEDEF 1.5 MİLYAR DOLAR
Fuara 19 firmanın milli katılım ile 5 firmanın da bireysel geldiğini ifade eden Oğulcan Kemal Sagun, “Geçtiğimiz yıl su ürünlerinde 1.3 milyar dolarlık ihracat yaptık. Bu yıl hedefimiz 1.5 milyar dolar. 20 yılda ihracatımızı 30’a katladık. Daha da ileri gideceğimizi bu fuarda gelen talepten anlayabiliyoruz. Nefes bile alamadan alıcılarla görüştük. Dünyanın her yerinden gelen müşterilerle toplantılar yaptık. Bu fuarda yaptığınız görüşmeler firmalarımızın bir yıllık işi demek. Bu kadar yoğun geçmesi de bu anlamda sevindirici. Hollanda, Rusya, ABD ve Japonya önemli alıcılarımızdan. Türk somonunda geçen yıl 50 bin ton ihracat yaptık. Daha çok yolumuz var ama görüyoruz ki bu konuda önümüz açık. Orkinosun Akdeniz’deki en büyük üreticisiyiz” şeklinde konuştu.
YILLIK TÜKETİM 8 KG
Türkiye’de denizcilik kültürünün istenilen noktada olmadığını anlatan Sagun, “Deniz ürünlerini maalesef halkımız pek fazla sevmiyor. Yılda 8 kilogramlık bir tüketimimiz var. İspanya’da bu 30 kilogram. Aynı denizi paylaştığımız komşumuz Yunanistan’da tüketim 24 kilogram. Biz sadece belirli zamanlarda balık tüketiyoruz. Bunu yukarı çekmek için denizcilik kültürünün oluşması lazım. Denizleri sürdürülebilir bir şekilde kullanmadık geçmişte. Verim çok düşük. Bu kültürü inşa ederken daha bilinçli davranıp verimi de yukarı çekecek korucuyu ve özendirici adımlar atmalıyız. Bizden kilogramını 5 Euro’ya aldıkları balıkların porsiyonlarını restoranlarında 20 Euro’ya satıyorlar. Bizim de ihracata yönelmemizin en büyük nedeni iç pazarda tüketimi özendirememek aslında. Ne yaptıysak olmadı. İç pazarda tüketim istediğimiz gibi olsa ihracata gerek kalmaz” ifadelerini kullandı.
DİZİ İHRACATI DİĞER ÜRÜNLERİ DE DESTEKLER
İspanya’da Türk dizilerinin oldukça meşhur olduğunu anlatan Barselona Ticaret Ateşesi Mehmet Örnek, “Bu fuar su ürünleri alanında oldukça önemli. Türk firmalarının burada olması da dünya pazarlarına ulaşması için çok değerli. İspanyol halkının her kesimi mutlaka bir Türk dizisi izliyor. İzlemeyen neredeyse yok. Bazı Türk oyuncular burada oldukça ünlü. Eğer Türk ürünleri bu dizilerde daha fazla gösterilirse ihraç edilen diziler başka ürünlerimize olan talebi de arttıracaktır” ifadelerini kullandı.
RAFLARDA PROBLEM VAR
Dünyada paketlenmiş su ürünlerinin oldukça popüler olduğunu vurgulayan Sagun, “Burada farklı problemler var. Türkiye’de bu ürünler de henüz çok fazla bilinmiyor. Üreticiler market raflarına girmekte zorlanıyor. Girse bile marketler kendileri anında ödeme alıp üreticilerle vadeli çalışıyor. Şartlar çok ağır. Bu konuda perakendede beklenen düzenlemeler acil yapılmalı. Ayrıca denizcilik ve su ürünlerinin üretimi için de daha planlı ve daha sürdürülebilir politikaların öncelik kazanması için adımlar atılmalı” dedi.