Güncelleme Tarihi:
ABD'nin başkenti Washington'da bugün başlayan IMF-Dünya Bankası Yıllık Toplantıları sırasında, Dünya Bankasının üst düzey yetkililerince, Avrupa ve Orta Asya'daki durumun ele alındığı bir basın brifingi verildi.
Dünya Bankası Avrupa ve Orta Asya Baş Ekonomisti Hans Timmer, "Türkiye gerçek manada, yapısal reformlarda çok başarılı olmuş bir ülke örneği" dedi.
Türkiye'deki bankacılık sektörünün de 2001 yılındaki krizden sonra şu anda çok daha iyi bir konumda yer aldığını ve hala çok rekabetçi olduğunu kaydeden Timmer, "Dolayısıyla Türkiye, bu manada reform ajandasının hızlandırılmasına gerek duyulan ülkelerden biri değil" ifadesini kullandı.
Timmer ancak borcun çok fazla iç krediye ve çok fazla iç talebe yol açması nedeniyle Türkiye'nin cari açığının genişlediğini ifade ederek, bunun Türkiye'yi finansal piyasalardaki şoklara karşı çok daha kırılgan hale getirdiğini dile getirdi.
Timmer, "Türkiye, krizden sonra, büyük oranda parasal teşvik ve birçok iç kredi yaratımı nedeniyle ekonomiyi canlandırmakta olağanüstü başarı gösterdi. Ancak bir bakıma bunun bedelini ödüyor. Cari açığın arttığını görüyorsunuz ve bu kırılganlık yaratıyor" değerlendirmesinde bulundu.
"Türkiye Suriyeli sığınmacılar konusunda çok cömert davrandı"
Dünya Bankası Türkiye Direktörü Martin Raiser de Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın Türkiye'nin reform ajandasıyla ilgili açıklamalarını destekleyerek, "Buna eğitim sisteminde reformlar yoluyla kabiliyet düzeyini geliştirmeyi eklerseniz harika bir kataloğunuz olur" dedi.
Türkiye'ye sığınan Suriyelilerin Türk ekonomisini nasıl etkilediğine yönelik soru üzerine Raiser, bunun Türkiye üzerine etkilerinin henüz tam olarak kestirilemediğini söyledi. Raiser, "Bu insanları Türkiye'ye yerleştirmenin mali bedelleri çok büyük. Türkiye bu konuda çok cömert davrandı" diye konuştu.