Güncelleme Tarihi:
Raiser, Gaziantep Sanayi Odası'nda (GSO) düzenlenen Dünya Bankası Tanıtım Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'de uygulanan dönüşüm projelerinin birçok ülkeye örnek olduğunu belirtti.
Dünya Bankası Türkiye Ofisi'ne gelen pek çok ülkenin "Türkiye ne yaptı da bu dönüşümü gerçekleştirdi. Biz Türkiye'nin yaptığı neleri yaparsak benzer bir değişimi dönüşümü gerçekleştiririz" diye sorduğunu dile getiren Raiser, Türkiye'nin 2023 yılı için son derece iddialı hedefler ortaya koyduğunu söyledi.
Türkiye'nin ekonomik dönüşümü sağlamasında, dış ticaretin ve kadınların sisteme entegrasyonunun önemli olduğunu vurgulayan Raiser, bu konudaki zorlukların üstesinden gelebilmek için gerekli kurumları tesis etmesi gerektiğini ifade etti. Yüksek gelir ekonomisine ulaşabilmek için bazı ortak paydaların sağlanması gerektiğine işaret eden Raiser, "Orta gelir tuzağından çıkıp yüksek gelir ekonomisini yakalayabilmek için kurulması gereken kurumlar, hukukun üstünlüğü ilkesinin tesisi, yüksek kalitede düzenleyici kurumların olması, kamu finansman yönetiminin tam ve düzgün şekilde tesis edip işler hale gelmesidir" dedi.
"Yoksulluk azaldı, orta sınıf büyüdü"
İstatistiki veriler ve tablolar eşliğinde yaptığı sunumda Türkiye'de kişi başına milli geliri, Avrupa Birliği ve ABD ortalamasıyla karşılaştıran Raiser, 1960'lardan 1990'ların ortasına kadar bakıldığında ülkenin çok fazla gelişme kaydetmediğini, 2001'den sonra bunun değişmeye başladığını ve AB ile ABD ortalamasıyla yakınsama içine girdiğini dile getirdi.
Türkiye'de son 10 yılda yoksulluğun düştüğünü aktaran Raiser, şöyle konuştu:
"Günde 2,5 dolar yoksulluk sınırı olarak belirleniyor. Bugün Türkiye'de yoksulluk sınırında bulunan nüfus yüzde 5'in altında. 10 yıl öncesine baktığımızda yoksulluk sınırının altında olan nüfus yüzde 16 civarıydı. Son 20 yıl içerisinde Türkiye'de günlük 10 dolar geliri olan nüfusun oranının iki kat arttığını görüyoruz. Bu dönem içerisinde günlük geliri 10 dolar olanların miktarı yüzde 19 iken, bugün itibarıyla yüzde 41'e ulaşmış vaziyette. Bu da Türkiye'de orta gelir grubunun arttığını, büyüdüğünü gösteriyor. Bu iki tablonun kanıta dayalı şekilde özetlediği şey şu; Türkiye'deki ekonomik dönüşümün kapsayıcı bir dönüşüm olarak gerçekleştiği ve bu yönde büyümenin devam edeceği yönündedir."
Raiser, Gaziantep'in de Türkiye'nin en dinamik şehirlerinden birisi olarak ön plana çıktığını ve diğer şehirlere örnek teşkil ettiğini sözlerine ekledi.
GSO Başkanı Konukoğlu:
GSO Yönetim Kurulu Başkanı Adil Konukoğlu da güçlü sanayisi, üretim ve ihracatıyla dinamik bir ekonomiye sahip Gaziantep'in bölgesinde büyük bir çekim merkezi olduğunu ifade etti.
Sanayi odasının kuruluşundan itibaren geçen 25 yılı değerlendiren Konukoğlu, bu süreçte Türkiye ihracatı 13 kat artarken Gaziantep'in ihracatının 56 kat artış gösterdiğini, ihracatçı firma sayısının bin 700'e, ihracat yaptıkları ülke sayısının 173'e, kayıtlı istihdam sayısının 261 bine ve marka başvurularının 3 bine ulaştığını vurguladı.
Türkiye ihracatında aldıkların payın yüzde 1 seviyesinden yüzde 4,3'e çıktığının söyleyen Konukoğlu, Gaziantep'ten geçen yıl 6 milyar 641 milyon dolarlık ihracat yaptıklarını anımsattı. Konukoğlu, yatırımların hız kesmeden devam ettiğini, arsa dağıtımını tamamladıkları 5. Organize Sanayi Bölgesi'nde 40 firmanın üretim yaptığını ve 85 firmanın inşaatının devam ettiğini ifade etti.
"Türkiye, 2002 yılından sonra büyük bir başarı hikayesi yazdı. Siyasi ve ekonomik istikrarı yakalayan ülkemiz, geleceğe daha parlak ve daha sağlam adımlarla hızla ilerliyor" diyen Konukoğlu, ülkenin geleceğine güvendiklerini söyledi.
Toplantıda, Dünya Bankası tarafından hazırlanan "Türkiye'nin Deneyimleri: Entegrasyon, Kapsama ve Kurumlar Raporu", "Türkiye Ülke Ekonomik Raporu-Yüksek Gelir Statüsüne Geçişte Dış Ticaretin Rolü Raporu" ile "Türkiye-Gümrük Birliği Değerlendirmesi Raporu" da ele alındı.