Dünya Bankası: Ücretlerin vergi yükünü artık azaltın
Güncelleme Tarihi:
Dünya Bankası, Türkiye’de ücretlilerin vergi yükünün çok yüksek olduğunu, mevcut vergi yükünün AB ülkeleri arasındaki "en yüksek" oranları içerdiğini bildirdi.
Bankanın Ülke Raporu’nda "Çok düşük maaşla ailelerini geçindirmek zorunda olan ücretliler, çok yüksek vergiler ödemek zorunda kalıyor.Gelecekte, bordro üzerindeki vergilerin kaldırılması, sosyal fayda ve kayıtlı işgücünün artmasına katkıda bulunacaktır" uyarısı yer aldı. Dünya Bankası’nca Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecinde "çıpa" olmak üzere hazırlanan Ülke Raporun’nda yapısal reformlara konu bütün alanlar ayrıntılı biçimde incelendi. Bazı önemli başlıklar şöyle:
SAĞLIK HİZMETİ: Türkiye’deki sağlık harcamaları, aynı gelir düzeyine sahip ülkelere göre daha yüksek. Ancak buna karşın sağlık hizmetlerinin yoksul kesimlere ulaştırılmasında önemli hatalar yapılıyor. Sağlık harcamalarında etkinliğin sağlanması gerektiğini ve yoksul kesimler için onlara uygun alternatif kaynaklar geliştirilmesi gerekiyor. Halen uygulanan tıbbi müdahalenin klinik etkinlikleri test edilmiyor.
ENERJİ PAHALI: Türkiye’deki enerji fiyatları, AB ülkelerindeki enerji kullanıcılarına göre daha yüksek. Ab müktesebatı dikkate alındığında, bu durum daha fazla sürdürülemez. Gaz sektöründeki reforma girişimleri doğru yolda ama "ince ayar"a ihtiyaç var.
BÖLGELERARASI FARK: Türkiye’nin en zengin bölgesiyle en yoksul bölgesi arasındaki kişi başına gelir 6.9 kat gibi çok yüksek bir oran. Mevcut bölgesel farklılıklara iç göçün yoğunluğu eklenince, bu ayrılık derinleşiyor. Bölgesel farklılıkların azaltılması için Türkiye, AB’nin ön-üyelik fonlarını kullanmalı.
TELEFON VERGİSİ YÜKSEK: Telekom özelleştirmesi, piyasadaki rekabetin sağlanması açısından önemliydi. Şimdi de özellikle cep telefonu alanındaki aşırı vergilendirmenin düşürülmesi gerekiyor. Bunun, AB’ye üye olmadan önce yapılması gerekiyor. Hükümet özelikle, iletişim sektöründe rekabetin arttırılması, tüketiciye daha düşük fiyatlarda mal ve hizmet sunulabilmesi için hayati bir role sahip.
MİLLİ GELİR İÇİN ÜÇ SENARYO: Türkiye’nin AB üyeliği büyüme ve sosyal kalkınmayı hızlandıracak. Güçlü ekonomik politikalar ve yapısal reformların "yolunda gittiği" "temel senaryoya" göre, Türkiye’de kişi başına düşen Milil Gelir, 2015 yılında AB ortalaması olan yüzde 34.2’ye 2015 yılında ulaşacak. Yapısal reformların daha hızlı ve güçlü uygulandığı "Yüksek Senaryo" altında ise, Türkiye’de kişi başına düşen Milli Gelir 2015 yılında, AB ortalamısının yüzde 40.4’üne ulaşır. Ancak Türkiye reform yorgunluğuna kapılır, dış risklere karşı da kırılgan hale gelirse, bu seçenek altındaki "düşük senaryo"da ise AB ile birleşme gerçekleşemeyebilir.