Oluşturulma Tarihi: Eylül 22, 2001 01:57
Türkiye'nin IMF'ye verdiği Niyet Mektubu'nda da yer alan ‘‘Yolsuzlukla Mücadele Konferansı’’na sunulan Dünya Bankası raporu, çarpıcı rüşvet çarkını ortaya koydu. 26 ülke ve 4 bin şirketi kapsayan ankete göre, Türkiye'deki rüşvet çarkında Meclis bile payını alıyor.
Dünya Bankası'nın 1999'da yaptığı ankete göre, Türkiye, kamu gücünün özel çıkarlar için kullanımında, 10 ülke arasında yüzde 40 ile en kötü olarak ilk sırada yer aldı.
Uluslararası Para Fonu'na (IMF) verilen Niyet Mektubu'nda yer alan bir taahhüt olan, ‘Türkiye’de Etkin Yönetim ve Yolsuzlukla Mücadelenin Geliştirilmesi Konferansı'' dün Ankara'da yapıldı. Dünya Bankası uzmanı İsmail Arslan, Joel Hellman ile birlikte hazırladığı çalışmanın sunuşunu dünkü Konferans'ta yaptı.
Ankete göre büyük rüşvetler; kanun koyucunun oylarını etkileme, kararnamelerin belli biçimlerde çıkarılmasını sağlama, yargı kararlarının etkilenmesi ve siyasi partilerin finansmanı biçiminde ortaya çıkıyor. Bu dört ölçüye göre Türkiye, kamu gücünün özel çıkarlar için kullanılmasında ilk sırada yer aldı.
Ankete göre, Türkiye'de kamu ihalelerinin toplam yüzde 5'i tutarında rüşvet veriliyor. Aynı ankete göre, Türkiye'deki şirketler, yıllık gelirlerinin yüzde 2.5'ini rüşvete harcıyor.
26 ülke ve 4 bin şirketi kapsayan araştırmada, Türkiye, en fazla rüşvet veren şirketlerin bulunduğu ülkeler arasında 4. sırada yer aldı. Şirketler, en fazla rüşveti, lisans kazanma; gümrük işlemlerinin kolaylaştırılması ve ihale kazanılması alanlarında veriyor.
KÜÇÜK RÜŞVETLER
Dünya Bankası anketinin Türkiye'ye ilişkin bölümüne konu şirketlerin yüzde 83'ü özel, yüzde 17'si de kamusal nitelik taşıyor. Firmalar, ‘‘idari yolsuzluk ve küçük rüşvet’’ olarak adlandırılan bu ödemelerde ilk sırayı gümrükler, ikinci sırayı lisans işlemleri üçüncü sırayı ise kamu ihaleleri aldı.
Ankette, rüşvetin firmaların performansına olan etkileri de araştırıldı. Buna göre, düşük rüşvet veren firmalar, yüksek rüşvet veren firmalara göre daha iyi yıllık performans gösterdiği ortaya çıktı. Buna karşılık, büyük yolsuzluk yapan büyük firmalar daha hızlı büyüdüğü de anket sonucu olarak açıklandı. Ankete göre büyük yolsuzluk yapan büyük firmalar daha hızlı büyüyor. Ankete katılan firmaların yüzde 60'ı Türkiye'de yolsuzluğun önlenmesini istiyor. Raporu hazırlayan
Aslan, kamu gücünün özel çıkar için kullanılmasının Türkiye için ciddi bir hastalık olduğunu söyleyerek, ‘‘Yolsuzluğa karşı strateji, Türkiye'de çok cepheli olarak yürütülmelidir’’ dedi.
Rüşvet anketinden çıkan sonuçlarTürkiye, özel çıkar için kamu gücü kullanmada birinci.
Kamu ihalelerinin yüzde 5'i büyüklüğünde rüşvet dönüyor.
Şirketler, gelirlerinin yüzde 2.5'ini rüşvete harcıyor.
Rüşvet vermede 4 bin şirket arasında Türkler 4'üncü.
Büyük yolsuzluk yapan şirketler daha hızlı büyüyor.
Rüşvetle yargı kararları bile etkilenebiliyor.
Linn: Yolsuzluk yüksek vergi gibiKonferansa ABD'deki saldırılar nedeniyle katılamayan Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Johannes Linn, Türkiye'nin yolsuzlukla mücadelede de önemli adım attığını bildirdi. Linn'in metnini, Banka'nın Türkiye Temsilcisi Ajay Chhibber okudu. Türkiye'nin bankaların denetiminde AB ve dünya stardartlarına yaklaştığını vurgulayan Linn, ‘‘Hükümetin yolsuzlukla mücadeleyi yönlendirme komitesi önderliğinde Türkiye için mücadele stratejisi geliştirme kararlılığı bizi cesaretlendiriyor’’ dedi. Linn, enerji, tarım ve telekomünikasyon sektörlerinde rekabeti artırma, piyasaları serbesleştirme, KİT'leri özelleştirme yönündeki çalışmaların yolsuzluğu teşvik eden nedenleri kaldıracağını kaydetti. Linn yolsuzluğun, ‘yüksek vergi’ olduğunu ve düşük gelirliler ağır yük getirdiğini bildirdi.