(REUTERS)
Oluşturulma Tarihi: Eylül 11, 2002 02:03
İstanbul Yaklaşımını kamu bankalarının yavaşlattığı yönündeki yorumlara cevap veren Halk Bankası Genel Müdürü Emel Çabukoğlu, topu Dünya Bankasına attı. Çabukoğlu, bu konuda ivmeyi Dünya Bankası kredisindeki gecikmenin kestiğini söyledi.
FİNANSAL darboğazdaki şirketleri yeniden ekonomiyi kazandırmayı hedefleyen ve İstanbul Yaklaşımı olarak da adlandırılan Finansal Yeniden Yapılandırma Programı'nı ‘‘kamu bankalarının yavaşlattığı’’ iddialarına Halk Bankası Genel Müdürü yanıt verdi. Başvurusu kabul edilen şirket sayısının 3 ayda 128'e ulaşmasına karşılık, bağıtlanan sözleşme sayısının 21'de kalmasının kamu bankalarından kaynaklanmadığını söyleyen Genel Müdür Emel Çabukoğlu, sorunun birçok örnekte ortaya çıkan ek finansman desteği için kullanılacak 500 milyon doralarlık Dünya Bankası kredisinin işlerlik kazanmamış olmasından kaynaklandığını vurguladı. Kamu bankalarının ‘‘tüm sorunlu kredilerine karşılıklarını ayırmış, zarar yazmış, sermayesinden düşmüş’’ durumda olduklarına dikkat çeken Çabukoğlu, şunları söyledi:
‘‘Dolayısıyla biz kamu bankası olarak bundan sonra anlaştığımız ve tahsilat yaptığımız her bir lirayı kár yazacağız. Hal böyleyken İstanbul Yaklaşımı gibi bir sisteme karşı çıkmamız söz konusu olabilir mi?’’
Kamu bankalarının yeniden yapılandırılacak şirketlerin ‘‘ek finansman gereksinimlerini karşılama konusunda da gönülsüz’’ olduklarına ilişkin eleştiriler için de şöyle konuştu:
‘‘Ek finansman konusunda Dünya Bankası kaynağı kullanılacak, eğer bir kuruşun çalışmaları, analiz projeksiyonları bu yaklaşımın ana ilkelerine uyuyorsa biz de fonu tahsis eden tarafa döner 'bu örnekte ilkeler doğrudur ve buraya ilave şu kadar finansman gerekiyor' deriz. Orada bir sorun yok. Burada kilitlenen nokta henüz Dünya Bankası ile görüşmelerin sonuçlanıp kredinin kullanılır duruma gelmemesidir.’’
UZAMA DOĞAL
Türkiye'nin çok ciddi bir kriz yaşadığını ve bunun da tüm kamu ve özel bankaları kökten etkilediğini vurgulayan Çabukoğlu, yeniden yapılandırma aşamasındaki müzakerelerin uzamasının da bu nedenle ‘‘doğal’’ kabul edilmesi gerektiğini kaydetti. Çabukoğlu, ortaya çıkan anlaşmazlıkların kaynağını ise şöyle dile getirdi.
‘‘Ancak her banka kendi bilanço yapısı doğrultusunda farklı etkilendi. Dolayısıyla ilkeler projeksiyonlar gibi konulardaki bankalar arasındaki anlaşmazlıklar da bundan kaynaklanıyor. Bu nedenle yeniden yapılandırma aşamasında bazen işin ilkelerini tartışmamız gerekiyor. Bizim ilkemiz, yeniden yapılanan kuruluş ile ilgili çalışmaların, analizlerin, projeksiyonların yere basar, doğru olması, vicdanen ve teknik olarak da yerini bulmasıdır. Yeniden yapılandırılacak kurumların, operasyon sonrasındaki hayatlarında, Türkiye için gerçekten katma değer yaratan kuruluşlar olması gerekir ki, bu da İstanbul Yaklaşımı'nın özünde var, ruhunda var.’’
Halkbank'tan İTO üyelerine özel kredi HALK Bankası, İstanbul Ticaret Odası (İTO) üyelerine özel kredi uygulaması başlattı. Halk Bankası‘nın 3’er aylık taksit ödemeli ticari kredi şeklinde sunduğu uygulamada, kredinin üst limiti 20 milyar lira olarak belirlendi. Bankaca tesis edilecek kredilerin kullanımı sırasında, cari hesaptan asgari 4 ödemenin Halk Bankası‘ndan yapılması ve asgari bir tahsilat ürününün bankaya yönlendirilmesi durumunda, hesap
sahibinden havale, çek provizyonu, çek-senet tahsilatı için masraf ve komisyon alınmayacak. İTO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yıldırım, İş Bankası’ndan 3 ay içinde 219 İTO üyezirir 6 trilyon lira civarında kredi kullandığını Garanti Bankası'ndan da 100'ün üzerinde kredi alımı olduğunu belirterek ‘‘Halk Bankası'nın bütün diğer bankaların önüne geçmesini düşünüyoruz’’ dedi.
Kredi vermeyen banka kár edemezGARANTİ Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, seçimlerden sonra kredi faizlerinde düşme olabileceğini belirterek, ‘‘Bankalar kár etmek için kredi vermek zorunda. Sektörün bundan sonraki problemi, bir an önce kárlılığı yakalamak’’ dedi. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'nın, üyelerine 24 aya kadar vedeyle 2-50 milyar lira tutarında kredi verilmesini öngören protokulun imza törenine katılan Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, burada yaptığı konuşmada, ülke ekonomisinde en önemli sorunun sürdürülebilir büyüme olduğuna dikkat çekti. Toplam blançolar içinde verilen kredi payının yüzde 27'ye kadar gerilediğini hatırlatan Özen, ‘‘Bu kabul edilemez bir orandır. Eskiden bu oran yüzde 50-60'lara çıkıyordu. Bugün Batı ülkelerine baktığımız zaman bu oranın yüzde 70-80 olduğunu görüyoruz. Blançolara göre tekrar kredi verilmesi lazım. Ancak kredi verilebilmesi için büyümenin olması gerekiyor. Bu biraz da yumurta- tavuk ilişkisi gibi. Bankalar kar etmek istiyorsa kredi vermek zorundalar. Kredi vermeyen banka, kár edemez. Sektörün bundan sonraki problemi bir an önce karlılığa dönmektir’’ diye konuştu. Özen, küçük ve orta ölçekteki işletmelerin ülke ekonomisinin motoru olduğunu ifade ederek, ekonomide beklenen canlanma ve büyüme kıvılcımını yakabilmek amacıyla ticaret odalarıyla başlattıkları ortak proje ile,
KOBİ'lere uygun şartlarda finans desteği sağlayacaklarını söyledi.