Güncelleme Tarihi:
Demokrat Türkiye Partisi (DTP) ekonominin düzelmesinin ancak, devlet içindeki yasama, yargı ve yürütme organlarında reform yapılmasıyla mümkün olacağını savunuyor. Bu yapılanmayla birlikte ekonomide öncelik iç ve dış borç sorununa verilmiş. DTP yüksek faizlerin yatırımları boğduğu düşüncesinden hareketle, borçlarda ana para ve vade yapısında iyileştirme yapmayı öneriyor.
DTP programında, ‘‘Hazine, IMF kanalıyla yabancı bankalardan iç/dış borç takası için kesinlikle yetersiz kalacağı peşinen belli dövizlerin peşinden koşacağına, ana para vade yapısının iyileştirilmesiyle ilgili olarak milli bankalarımızı teklif yapmaya davet etmelidir. Bu taktirde karşımızda makul ve daha gerçekçi muhataplar bulacağız. DTP iktidara gelince bunu yapacaktır’’ deniliyor.
DTP, iç borç ana para vade yapısının düzeltilmesiyle paralel olarak, 1.5-2 yıl sürecek enflasyonla mücadele programını da zorunlu görüyor. Aksi halde, serbest kalacak kamu kaynaklarının israf edilmesi ve iç borçların tekrar şişmesi tehlikesi var. Tüm destekleme alımlarının bütçe içine sokulmasını savunan DTP; sübvansiyonların da elenmesinden yana.
Programda, Liberal piyasa ekonomisi, kuralları belli olan, çağdaş bir demokrasi toplumuna hizmet eden, insan haklarına saygılı ve refah artışına dayanan bir sistem olarak tanımlanıyor. Buradan hareketle de gelir dağılımı ile yarım kalan demokrasinin bağdaştırılması gerektiği vurgulanıyor.
ÖZELLEŞTİRME YASASI
DTP, özelleştirme ihalelerinin ‘‘hükümet ihalesi’’ değil ''devlet ihalesi'' olduğunu hatırlatarak, iktidara gelince hükümetlerin uygulamayı Özelleştirme İhalesine bırakmasını sağlayacak. DTP programında özelleştirme politikası şöyle açıklanmış:
‘‘Türkiye özelleştirmenin hızında ve boyutunda olduğu gibi yöntemlerinde de kötü bir sınav veriyor. DTP iktidara gelince, özelleştirme konusunda yeni bir hedefler ve yöntemler yasası çıkaracaktır. Hükümet uygulamayı idareye bırakmalı, nihai sorumluluğun gerektiği son aşamada yapımını onaylayıp kararını vermelidir. İdare de, kamu malını özelleştirirken, mali gücün, teklif verme ehliyeti ile eş anlam taşımadığının bilinci içinde bulunmalı, gerektiğinde kısa davet listeleri hazırlamaktan çekinmemelidir.’’
TABAN FİYAT
DTP, tarım politikasında da ürün ve girdi bazında sübvansiyon verilmesini öngörüyor. Girdi bazında yapılacak sübvansiyonlarda, özellikle proje kredileri çerçevesinde küçük çiftçilerin desteklenmesi yoluna gidelecek. Bu arada Tarım Satış Birlikleri'nin özelleştirilmesini sağlamak için gereken yasal düzenlemeler de yapılacak.
Taban fiyatları, enflasyon ve serbest piyasa ekonomisi şartları içinde dünya fiyatları da dikkate alınarak, ürün ekiminden önce açıklanacak. Hasad zamanına kadar aleyhte doğacak fiyat farkı ise üreticiye prim olarak ödenecek. Hasad mevsimlerinde, tarım ürünleri ithalatı, sınır ticaretinde ve diğer ülkelerde olduğu gibi, ürün bazında denetim altına alınacak.
Bu arada küçük ve orta ölçekli işletmeler, esnaf ve çiftçi için kredi faizleri 10 puan indirilecek. Bağkur primleri ve vergi ödemelerinde de kolaylıklar sağlanacak.
Yarın: ÖDP'den yurttaşlık payı ve bir kerelik servet vergisi